Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Kazan Kazan Devri Bitti Mi ?
Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi literatürümüze soktuğu en güzel deyimlerden bir tanesi oldu “kazan-kazan” sözcüğü. Özellikle Kıbrıs Konusu gündeme geldiğinde Rum kesimi ile yürütülen müzakerelerde çok kullanmıştı kazan kazanı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs’ta izlediği stratejiyi özetleyen kazan-kazan formülünün, hayatı Oscar ödüllü Akıl Oyunları filmine de konu olan ünlü matematikçi John Nash’ten esinlenme olduğu ortaya çıkmıştı.
Kazan-kazana göre; çözümün empoze edilmesi yerine, bir tür adalet nosyonuna dayalı ve tarafların isteğine bağlı seçimleriyle ihtilafların halli olacaktı. Annan Planında tarafların istediği ve istemediği unsurlar vardı. İki tarafın da denk bir şekilde tatmin edilebileceği formül ise Kıbrıs’ta sorunları çözmede anahtar olarak görülüyordu.
Ve bu süreç içinde birçok kez Başbakan Erdoğan’ın ağzından kazan-kazanı duyduk. Bugün kaza-kazan’ın son yüzyılda en iyi kullanıcılarından olan Erdoğan kazan-kazandan “savaş-savaş” a mı geçiyor diye endişe ediyorum.
Zira son bir iki günde olanlara bakınca Türkiye’deki kutuplaşma sürecinin çok ciddi olarak hızlandığını ve tarafların birbirlerine açık açık “savaş” ilan ettiğine şahit oluyoruz.
Anlaşılan o ki Türkiye’de kazan-kazan devri bitmek üzere. Umarım Kıbrıs Sorunu konusunda da bu devir aynı şekilde bitmez. Zira hala kazan-kazanla bir yere varılabileceğine inanlardanım.
* * * * * * * * *
ANKARA...
Geçen hafta sonuna giderken köşemizi kapatmış ve Ankara’ya gitmiştik. Tam Ankara dönüşünde ise Türkiye’de o çalkantı başlamıştı. Ne tesadüf ki hafta sonu ve hafta başı yeniden Ankara’da olacağız. Ankara’nın nabzını bir kez daha tutacağız. Zira geçen hafta “çok karışık” diye yazmış iki gün sonrada operasyon patlak vermişti. Yılbaşına sayılı günler kala bir kez daha Ankara’dayız...
Zeren MUNGAN: Herkesin dilinde 13. Maaşın ne zaman ödeneceği var. Açıklayın da sizde kurtulun bizde kurtulalım bu sorudan.
Nazım ÇAVUŞOĞLU: Dünkü meclis performansınız son zamanların en iyi meclis performansı olarak kayde geçildi. Umarız bir günlük bir performans değildir dünkü çıkışınız.
Dr. Arif ALBAYRAK: Kıbrıs Postasında 10 soru kısmında açıkladığınız en sevdiğiniz yemek gerçekten vatandaşın ilgisini çekti. Bari tarifini de verinde evde deneyelim.
Habil TÜLÜCÜ: Bu Cumartesi günüden itibaren artık Ulukışla’da açık Pazar kurmak için pazarcılarla anlaşmışsınız. Bölge için önemli bir eksikliği de böylece gidermiş oldunuz.
Ali Can KABAKÇI: Dün Mesarya’daydım da yine kuraklık geliyor galiba. Geçen yıl saman balyalarını Türkiye’ye satanlar bakalım bu yıl ne yapacaklar?
Didem GÜRSES: Yılbaşını Lefkoşa Merit otelde Türkiye’nin ünlü sanatçısı Mustafa Keser ile karşılayacakmışsanız.
Mustafa ŞENER: Dün sabah Kanal T’de Nazmi Pınar’da söyledikleriniz gün boyunca çok yankılandı. Oldukça verimli bir program gerçekleştirdiniz.
Deniz BİRİNCİ: Cumhurbaşkanlığındaki toplantıda masa başında tek başına oturmanız değişik esprilere neden oldu gün boyunca. Basına servis edilen fotolarda sanki de cumhurbaşkanı sizdiniz.
Nilhan TAYFUNLU: Son yaşanan olaylardan sonra avcılıktan vaaz geçmişsiniz. Bizce de artık bu işin tadı iyice kaçtı memlekette.
Hüseyin YAYLALI: TAK kurumunun 40. Yaşı kutlu ve mutlu olsun. Zor şartlar altında meşakkatli bir işi yapan tüm kurum çalışanlarınızla beraber nice 40 senelere.
Mehmet DARBAZ: BRTK Yönetim kurulu başkanı olarak madem hükümet sizi görevden almıyor ben sizin yerinizde olsam yarından tezi yok mesaiyi kurumda yaparım.
Umut BAHADIR: Yeni yılı İstanbul’da karşılayacakmışsınız. Umarız yeni yıl sizin ve sevdikleriniz için güzel bir yıl olur.
Mustafa BORATAŞ: Genel Orta Öğretim Dairesi Müdürlüğünüz hayırlı ve uğurlu olsun. Çok zor bir göreve geldiniz, Allah utandırmasın.
Fikret KELEŞ: Yılbaşı hediyesi olarak çalışanlara kışlık mont hazırlatmışsınız. Ancak montları yeni yılın ilk haftasında dağıtacakmışsınız.
Münür ÖZTÜRK: Yarın öğleden sonra 17 gibi Mamulcüoğlu pastanesinde buluşuyoruz. Bertan-Oğuz sen ve ben. Dörtlü tavla turnuvası için.
Erbay BAYRAMOĞLU: Ayakkabı alana bir ayakkabı kutusu veriyormuşsunuz. Hayırdır bu neyin kampanyası.
Azmi OGE: Burhan Nalbantoğlu Hastanesinde Mimarlar Odası tarafından yaptırılan engelli wc tamamlanmış ve hizmete girmiş. Büyük bir eksikliği de böylece gidermiş oldunuz.
GÜNÜN SÖZÜ
“Bazen çok küçük bir amel ya da çok kısa bir zaman dilimi insanın kurtuluşuna vesile olabilir. İmam-ı Rabbânî hazretleri gibi bazı ehl-i hakikat demişler ki: “Bir ân-ı seyyale vücud-u münevver, milyon sene vücud-u ebtere müreccahtır." Doğurgan bir an.. Sonsuzluğun peylendiği bir an, kısır bir hayattan daha kıymetlidir.”
Fethullah Gülen Hoca Efendi
BİZİM TEMEL
Temel, işten dönen babasına der ki:
-Sorma baba. Bugün doktora gittim. Beni muayene ettikten sonra ne dedi biliyor musun? Bir ay deniz kıyısında tatil yapmam gerekiyormuş. Nereye gidelim dersin?
-Başka bir doktora gidelim evladım
GÜNÜN FOTOGRAFI
Nadire ve Ahmet Bahadi . Nice güzel senelere...