Kerkük ve Akibetimiz... (2)

Seyyan Uzunoğlu

Onursal Üye
Katılım
24 Şub 2009
Mesajlar
194
Tepkime puanı
0
Puanları
0
KERKÜK VE AKİBETİMİZ... (2)

Evet. İspiyonculukları, işbirlikçilikleri karşılığında aldıkları paraların kendilerini kurtaracağını zannedenler, çok yanılıyorlar. Çünkü dünya öyle eskisi gibi büyük değildir ve saklanacak yerleri de olmayacaktır. Ve, tarihin kendilerini kara sayfalarına yazacağından maada, kendileri de, çocukları ve torunları da alınlarına yazılacak bu kara leke ile yaşamak zorunda kalacaklardır. Ve, şimdi dost zannederek birleşmek istedikleri de, işbirlikçiliklerine soyundukları Emperyaller de onları, istediklerini elde eder etmez de sıkılmış limon gibi bir köşeye atacaklardır. Çünkü, yardım etmekte oldukları efendilerinin tek niyeti, Kıbrıs Adası’na sahip olmak... Türkiye ve askerini adadan çıkarıp, Akdeniz’den yasaklayarak Akdenizi bir Haçlı gölüne dönüştürmek. Kısacası, Türkleri Orta Anadolu’ya şimdilik hapsedip, zamanla, Balkanlardan sürdükleri gibi, Anadolu’dan da sürmek, hatta mümkün olsa dünyadan silmektir... Bunu anlayabilmek, profesör olmayı gerektirmez. Etrafındızda olup bitenlere bir bakmanız da yeter... Burada sırası gelmişken, dünyada en çok soykırıma uğratılan milletin, Türk Milleti olduğunu hatırlatmakta fayda var zannediyorum...

Bakınız. Diliyle, kültürüyle, özüyle, asırlardır Türk olan ve Misak-ı Milli sınırları içinde yer alan, tüm etnik unsurların kardeşçe yaşadığı ve %95’i Türkmen ve dolayısıyla bir Türkmen şehri olan Kerkük, bugün bir çatışma merkezi, güvensiz ve yarını belli olmayan bir kaos şehrine, Türkmenlerin katledildiği bir mezbahaya dönüştürülmüştür. Neden? Çünkü Emperyaller, sadece Anadolu’dan ve Kıbrıs Adası’ndan değil, Irak’tan da Türkleri kovma, hatta temizlemek istemektedirler. 1960 yılı nüfus sayımı sonuçlarında %95’i Türkmen olan Kerkük, 1990’larda Saddam Hüseyin’in ‘Kerkük’ü Araplaştırma’ sevdasıyla, Arapları bölgeye göç ettirmesi, Türkmen nüfusunu %95’ten, %75’e düşürmüştü... Bir de bizim durumumuzu düşününüz artık...

Şimdilerde ise, Amerika’nın Irak’ı işgal sürecinde, kullanmakta olduğu Peşmergelere, hizmetleri karşılığı, Irak’ın Kuzeyini kontrol etme yetkisi verilmiş ve Selahattin, Musul, Erbil ve Diyala gibi şehirleri yönetmeğe başlamışlardır. Askeri kontrolle başlamış bu yönetme gücü, bölgedeki nüfus yapısının da değişmesine ve haliyle siyasi ve sosyal anlamda da kontrolü ellerine almalarına zemin oluşturmuştur. ABD yönetimince hazırlanmış ‘Geçici İdari Yasa’ ile, başta Erbil ve Süleymaniye olmak üzre, çevre vilayetlerden Kerkük’e göç ettirdikleri 350-500 bin Kürt nüfusla, ABD işgali öncesi 600 bin civarında olan Kerkük nüfusu bugün 1 milyonu aşmakta. Ve haliyle, Saddam’ın bölgeyi Araplaştırmak maksadıyla taşıdığı nüfusla, %95’ten, %75’e gerilemiş Kerkük Türkmen nüfusu, bugün Amerika’nın, Irak’a demokrasi götürme cambazlığı ve kendi çıkarları için bölgeyi – şimdilik - Kürtleştirme planlarıyla, Türkmen nüfusu şimdi de %75’ten, %25’e indirilmiş durumda. Bu, korkunç bir gerilemedir değerli okurlarım... Haliyle, yakında yapılması düşünülen refernadumla, Türkmenlerin akibeti de planlanmış oluyor. Ve, bütün bunlar, Kürtleri, sevdiklerinden veya onlara özerk bir bölge, bir Kürt Devleti yaratmak için değil aslında. ABD tarafından kullanılmaya balıklama dalmış bu zavallılar ABD’ye inanarak, evdeki bulgurdan olacaklarından bi-haber maalesef. ABD ve İsrail’in Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)’a dolaylı olarak yardım ve yataklık etmekte ve sonunda sıkılmış limon misali ortalarda bırakılacak bu topluma, ‘şimdilik’ ayırılan topraklarla, ABD’nin, Türkleri o bölgeden temizleme düzmeceleri ve nihayetinde o bölgeyi İsrail’e teslim etme planıdır...

Burada da, Türk değil...

(Devam edecek)

 
Üst