Kıbrıs Ağznın Etnik Tabanı

Katılım
10 Ocak 2009
Mesajlar
17
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Türk dilinin Kıbrıs adasında varlığını, mevcut bilgiler ışığında, adanın Osmanlı devleti tarafından 1571 yılında fethine kadar götürebiliyoruz. Fetihten hemen sonra başlayan iskân faaliyetlerini gösteren belgelere baktığımızda, adaya ilk göçlerin orta Anadolu bölgesinden yapıldığını görüyoruz. Başbakanlık arşivinde kayıtlı 1572 yılına ait Mevkufat defterinde ilk göç yerleri ile göç eden aile sayısı şu şekilde verilmiştir:



Aksaray 225, Beyşehir 262, Seydişehir 202, Endügi 145, Develihisar 197, Ürgüp 64, Koçhisar 88, Niğde 172, Bor 69, Ilgın 48, İshaklı 87, Akşehir 130. Daha sonra Akdağ kazasından 84, Bozok kazasından 134 göçmen bunlara ilâve olarak kaydedilmişlerdir (Orhonlu,94:91,97).



Yine 1572 yılına ait İç-il (İçel) sancağının kazalarından iskân için gönderilenlerin kaydedildiği ikinci bir defterde de göç yerleri ve hane sayıları şu şekilde gösterilmiştir:



Ermenek 54, Mâmûriye 61, Selendi 49, Gülnar 134, Mud 173, Silifke 201 (Gökçe,1997: 4).



Bundan sonra da adaya gönüllü veya gönülsüz bazı göçlerin yaptırıldığını biliyoruz. Bu etnik bağın kültürel bir varyantının da olduğunu araştırmalardan anlıyoruz. Gündelik ilişkilerden, mimarî tarzına varıncaya kadar görülen ortaklıklar pek çok örf âdet, gelenek ve inanışta da kendisini göstermektedir. N. Erdentuğun Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin kültür birliği üzerine yaptığı araştırmasının (Erdentuğ,1971:113-122) sonuçlarında da bu açıkça görülür. Erdentuğun coğrafî bağlamı da göz önüne alarak ortaya koyduğu ortak kültürel değerlerin Anadoludaki coğrafyası özellikle 1572 yılındaki göç kayıtlarındaki yerlere büyük bir uyum göstermektedir. Adada kullanılan şu ata sözü de göç merkezini yansıtır mahiyettedir: Ana karnım aç, Karamana kaç (Gökçeoğlu,1998: 48).



KIBRIS AĞZINDA DÖNÜŞLÜLÜK



Kıbrıs ağzının menşei hakkında ilk çalışmayı yapanlardan H. Erene göre, Osmanlı kayıtlarındaki göç bölgelerine uygun olarak, Kıbrıs ağzının oluşumunda Konya çevresi ile İçel, Antalya ve Alanya ağızları rol oynamıştır. Yine H. Eren gibi kelimelerden hareketle Kıbrıs ağzının etnik menşei ile ilgili bir diğer çalışmayı da B. H. Hakeri yapmıştır. Hakeri, büyük ölçüde Eren’in yolunu takip etmiştir. Yalnız Eren’den farklı olarak dar bölge kelimelerinden başka, her bölgede kullanılabilir özellikteki kelimeleri de ele alarak, adaya gelen göçlerin Konya ve buna ek olarak Akdeniz sahillerindeki birkaç bölge ile bağlanmaması gerektiğini, Türkiye’nin çeşitli yörelerinden olduğunu vurgulamıştır (Hakeri,1986:145).



Osmanlı göç kayıtlarını, ortak dil ve kültür materyallerini ve bizim adadaki derleme ve incelemelerimizin ulaştırdığı sonucu şöyle ifade etmek mümkündür:



Adaya gelen göç katmanları, Antep ve Maraş’tan başlayarak Çanakkale’ye kadar çekilecek bir hattın güneyinde kalan ve özellikle de Konya merkezli geniş bir bölgedendir. Elbette buna daha sonra değişik bölgelerden gelen göçlerin de katılımı olmuştur, ama bu ana yapıyı değiştirecek boyutlara ulaşmamıştır. Tabiî olarak 1974 sonrası da, yeni bir oluşumu beraberinde getirecektir.



Türkçede Dönüşlülük



Türk dilinin en eski yazılı dönemlerine gittiğimizde dönüşlülük yapısının bugünküne benzer şekilde zamir veya ek ile yapıldığına şahit oluyoruz. Zamir ile dönüşlülük başlangıçta hem kendi hem de öz zamiri ile yapılırken daha sonra bir ayrışmaya uğrayarak Türkçenin bazı kollarında kendi, bazı kollarında ise öz zamiri tercih edilmiştir. Oğuz grubu Türkçelerinin ilk yazılı dönemi olan Eski Anadolu Türkçesinde her iki zamir ve bunların birleşik şekli olan kendüz de kullanılmışsa da, daha sonra Türkiye Türkçesinde ve Gagavuz Türkçesinde kendi zamiri, Türkmen Türkçesinde ve Azeri Türkçesinde ise öz zamiri dönüşlülük zamiri olmuştur. Başlangıçtan beri dönüşlü fiil çatısı ise, asıl olarak -n- fiilden fiil yapma eki ile yapıla gelmiştir.





Kıbrıs Ağzında Dönüşlülük



Türkiye Türkçesinin bir ağzı olan Kıbrıs ağzı ana hatlarıyla ölçünlü dil ile uyum içindedir. Ancak gerek zamirde, gerekse de ekin kullanım alanında bazı farklılıklar görülmektedir. Bu farklılıklar burada zamirde ve ekte olan farklılıklar olmak üzere sırasıyla ele alınmıştır. Zamirde görülen farklılık Kıbrıs ağzında dönüşlülük zamiri olarak Anadolu ve Balkanlar coğrafyasında olduğu gibi kendi kelimesi kullanılmaktadır. Bu zamirde ağız özelliğine uygun olarak şekil değişmelerinin yanı sıra anlam çeşitlenmesine de rastlanır. kendi kelimesi başta bir ünsüz tonlulaşmasına uğrayarak ( k- > g- ) gendi şeklini alır. Zamir ek almadığı durumlarda, bu şekliyle kullanılmaktadır. Ama özellikle yükleme ve yönelme hâli ile çokluk eki aldığı durumlarda, bazı ses değişmelerine uğramaktadır:



(Hakeri'nin yoluna baş vuracak olursak, Kıbrıs'a Azerbaycan'dan, Türkmenistan'dan ve hatta daha uzak Türk bölgelerinden göç geldiğini iddia etmek mümkün hâle gelir. Ancak dar bölge kelimeleri bu tip bir köken birliğine ışık tutabilir. )





 

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Kıbrıs Ağznın Etnik Tabanı

Çok çok güzel ve değerli bir paylaşım..
Elinize sağlık....
 
Üst