Kıbrıs Rumlarının Kökeni Nedir?

GökTürk

Kurucu
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,015
Tepkime puanı
2
Puanları
38
Yaş
59
Konum
C¤ KIBRIS
Web sitesi
www.kibris1974.com
Kıbrıs Rumlarının kökeni nedir?

Kıbrıs'ın ilk yerli halkı Anadolu'dan gelmiştir. Ve tarihte hiçbir zaman Kıbrıs, Yunanistan'ın egemenliğine girmemiştir. Bunun yanında tarihte hiçbir zaman Yunanistan'dan Kıbrıs'a büyük çapta bir göç de olmamıştır. Peki, Rumlar niye kendilerini Yunan saymaktadır?

Kıbrıs Anadolu'nun doğal bir uzantısıdır. Jeolojik dönemin birinci zamanında Anadolu'nun Hatay bölgesine bitişik olan Kıbrıs, ikinci ve üçüncü zamanlarda oluşan çökmelerle Anadolu'dan kopmuştur. Adada Anadolu'da yaşayan cüce fil fosillerinin bulunması bunun kanıtıdır. Bu arada Kıbrıs'taki kazılarda bulunan vazolarla Anadolu'da ortaya çıkarılan vazolar ve evler birbirine çok benzemektedir. Bundan hareketle, ilk yerli halkın Anadolu'dan geldiği kesinlik kazanmaktadır. Bundan ayrı olarak Kıbrıs tarihte; Hititler, Mısırlılar, Fenikeliler, Asurlular, Persler, Ptolemiler, Romalılar, Araplar, Bizanslılar, Templer Şövalyeleri, Lüzinyanlar, Cenevizliler, Venedikliler, Osmanlılar ve İngilizler tarafından yönetilmiştir. Kıyıları ise korsanların yatakları olmuştur.

Anadolu'dan gelen yerli halkla, Kıbrıs'ı işgal eden bu ulus ve kavimlerin karışması sonucu, tarih içinde ortaya melez bir halk çıkmıştır. Bu melez halk zaman içinde denizci bir kavim olan Miken'lerin kültürel etkisi altında kalmıştır. Miken'ler bilindiği gibi Yunanlılar tarafından Helen ırkından sayılmaktadır. Bundan ayrı olarak Kıbrıs'ın Roma İmparatorluğu'nun egemenliğine girmesinden sonra M. S. 46 yılında St. Paul Kıbrıs'a gelerek Hıristiyanlığı yaymıştır.

Bizans döneminde ise Bizans'ın, resmi dili olarak Yunancayı; resmi din olarak Ortodoks Hıristiyanlığı kabul etmesi ve bunu zorla Kıbrıs'taki melez yerli halka da kabul ettirmesi, adadaki bu melez halkın kendisini zamanla Yunanlı olarak görmesi sonucunu doğurmuştur. Kimlik bunalımı içindeki melez halkın bir ulusal kültür ve bir ulusal kimlik arayışı içinde olması da bu oluşumu etkileyen bir unsur olmuştur.

Sonuç olarak adanın esas yerli halkı, Anadolu'dan gelmiştir. Bu halk zaman içinde Kıbrıs'ı işgal eden kavimlere karışarak melezleşmiştir ve Bizans döneminde Bizans'ın dini-kültürel etkisi ile kendini Yunanlı görmeye başlamıştır.



Megalı İdea nedir?

Megali İdea, kelime anlamı ile "Büyük İdeal, büyük fikir" demektir. Bu fikre ve ilkeye göre, 1453'de Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilen İstanbul tekrar ele geçirilecek, Yunanistan, Girit, Rodos, Kıbrıs, Anadolu ve ta Büyük İskender'in uzandığı İskenderiye'ye kadar olan topraklar işgal edilerek, bir Helen İmparatorluğu olarak kabul edilen büyük Bizans İmparatorluğu kurulacaktır. Bu imparatorluğun başkenti ise eski Bizans'da olduğu gibi hala "Konstantinopolis" diye andıkları İstanbul olacaktır. Megali İdea fikri ilk kez Rigas Ferreros adlı bir Rum tarafından gündeme getirilmiştir. Rigas Ferreros, bu amaçla ilk Megali İdea haritasını 1791-1796 yılları arasında Bükreş'te hazırladı ve 1796 yılında Viyana'da yayınladı. Megali İdea'nın yaşatılması ve nesilden nesile aktarılması görevini Rum Ortodoks kilisesi ve Ortodoks mezhebinin merkezi olan İstanbul'daki Patrikhane üstlenmiştir. Kilisenin bu amaçlarını ve eylemlerini gerçekleştirmek için Osmanlı İmparatorluğunun kendisine tanıdığı geniş hoşgörüden yararlandığı inkar edilemez bir gerçektir. Örneğin 1754 yılında Padişahın yayınladığı bir fermanla, Başpiskopos, adanın ikinci politik ve nüfuzlu kişisi olma hakkını kazanmıştı. Bu tarihten itibaren Başpiskopos'a "Ulusal Lider" anl***** gelen "ETNARH" denemeye başlanmıştı.

Megali İdea çerçevesinde 1821 yılında Mora isyanı patlak vermiş ve Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanmasından sonra Megali İdea haritası içinde yer alan toprakların ele geçirilmesi için faaliyete başlanmıştır.

Nitekim daha sonra Girit, Rodos, 12 adalar ve diğer Ege adaları ele geçirilmiş, Anadolu'ya asker çıkarılmıştır. Ne var ki Anadolu'da Atatürk önderliğindeki Türk Halkı, Kıbrıs'ta ise Anavatan Türkiye desteğindeki Kıbrıs Türk Halkı tarafından, hedeflerine ulaşmaları engellenmiştir.

Önemle vurgulanmalıdır ki, Yunanistan ve Kilise bu çabalarında başta İngiltere ve Çarlık Rusyası olmak üzere her zaman Batılı ülkeler tarafından desteklenmiştir



Filiki Eterya ve Ethniki Eterya nedir?

Megali İdea fikri ortaya atıldıktan sonra bu fikir, Osmanlı İmparatorluğu aleyhine genişleme emelleri olan Rus Çarlığı ile İngilizler ve çeşitli Balkan Üyeleri tarafından desteklenmeye başlandı. Megali İdea'yı gerçekleştirmek için bir örgüt gerekliydi. Bu amaçla 1814 yılında, yani Megali İdea haritasının çizildiği 1796 yılından 21 yıl sonra, Rusya'nın Odessa şehrinde Filiki Eteriya adlı Örgüt Çarlık Rusyası'nın gizli desteği ile kuruldu. Yine çarlığın desteği ile tüm Balkanlar'da örgütlenme faaliyetlerini başlatan Filiki Eteriya'nın başına da Rus Çarı 1. Aleksandros İpsilantis getirildi. Bu gelişme örgütün ilk başarısı oldu. Nitekim daha sonra Rus Çarı'nın desteği ile bu örgüt tarafından 1821 Mora isyanı başlatılacaktı. Filiki Eteriya'nın örgütlenme çalışmalarını Kıbrıs'a kadar uzattığı ve başta kiliselerdeki papazlar olmak üzere, kiliselerin yoğun propagandasının etkisi altında bulunan Rumlar arasında geniş bir taban bulunduğu, hatta Kıbrıs'taki ayaklanmanın perde gerisindeki örgütlü güç olduğu biliniyor.

Filiki Eteriya'dan sonra, Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanmasının ardından bu kez de Yunan ordusu içinde Ethniki Eteriya adlı bir başka örgüt kurulmuş ve bu örgüt Girit'in Yunanistan tarafından ilhakında önemli bir rol oynamıştır.

Her iki örgüt de esas hedef olarak Megali İdea'yı benimsemiş ve tüm çalışmalarını, bu hedefe ulaşılması için Osmanlı toprakları üzerinde gizli ayaklanma hazırlıklarına yöneltmişlerdir.
 
Üst