Kıbrıs Türk Halkının Gerçek Sesi

GÜNEŞ DOGARKEN
Salih Mehmet Ersoy


28 Ocak 2010 tarihinde gerçekleştirilen miting Kıbrıs Türk halkının sesi olamaz. Bu ses, satılmışların, paragözlerin ve Türk ulusuna ihanet çemberi içinde takla atanlaırn sesidir. Kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın, çünkü anavatanından koparılan Kıbrıs Türk halkı, haklı mücadelesi ve anavatan Türkiye’ni n katkılarıyla 20 Temmuz 1974 tarihinde bir daha ayrılmamak üzere yeniden bütünleşmenin haklı gururunu ve mutlulugunu yaşamaktadır.

Çok degerli kardeşim Sn. Ahmet Gülay’ın kaleme aldıgı bu yazı, Kıbrıs Türk halkının kendi sesi ve milli duruşunun bir ifadesidir.

"Ne Mutlu Türk’üm Diyene!"

HAS…TİR ! SAHİBİNE İADEDİR ?
​

Birine has…tir diye küfretmek, hiç kimsenin haddi olmadığı gibi, etik de değildir. Böyle kelimeler mahalle külhanbeyisi edası ile kendini bir şey zanneden sokak adamlarının ağzı olabilir ancak. Bu Hükümete ve Anavatana karşı ise de büyük bir saygısızlıktır ve bunu yapan marjinal gurupların yüz karasıdır. Hele “Ankara elini yakamızdan çek” gibi nankörce söylemlere girmek, kendi kendimizi inkâr ve bugüne kadar bize sağlanan hürriyeti ve devamını sağlayan askerimizi, Anavatan hükümetini aşağılamak cüretini göstermektir. Dahası Türk Milletine ve Kıbrıs Türk halkına büyük bir hakarettir. Biz kendi adımıza böyle b ir kepazeliğe hayır diyor ve söyleneni, yazılanı sahiplerine iade ediyoruz. Mitinge katılan birçok insanın ve kuruluşun yapılanları onaylamaması ve karşı çıkması, aslında yapılanların amacından saptırılmış provakatif bir eylem olduğunu şüphe götürmez bir açıklıkla ortaya koymuştur. Yapanları şiddetle kınar, böyle düşünenleri telin ederiz.

Önceleri mitinge katılanlar binlerce ifade edilirken daha sonra onbinlere, karşılık görmeyince de yetmiş seksen binlere çıkarılması, haksızlığın tescili için yandaş aramanın bir sonucudur ki ancak sayı kavramından ve çokluk miktarı tayin edebilmekten malül olan kişilerin işidir. En azından pankartlarınızı ve bayraklarınızı indirip basına resim almak için verdiğiniz zamanda çekilen resimlerden birini bilgisayar tekniği ile büyütüp kelle, kelle sayılırsanız kaç kişi olduğunuzu öğrenmiş olursunuz. Hele hesap kitap bilenler İnönü Meydanı’nın alanını öğrenmek zahmetine katlanmış olsaydı beş bini geçmediklerini anlamış olacaklardı. Şehir Planlama ve Statistik Dairesi verilerine göre alanı 1440 metre kare olan alana her metre kare için dört kişi düşünülürse bu sayının ancak beşbinyediyüz altmışı bulacağı hesaplanarak bulunabilirdi.O zaman abartılı rakamları nereye kadar çıkarabileceklerini tayin ederlerdi.. Ama ne zahmet at gitsin dilin kemiği mi var? Ya tutarsa!

Yapılan mitingin aslında amacı, ağalık sürdükleri CTP devresini sandığa gömüp ağalıklarına son veren milliyetçi halkımıza karşı gözdağı vermek ve iyi ilişkiler içinde varolan Türkiye, KKTC ilişkilerini zarara uğratmaktı. Ancak hayal kırıklığına uğrayan bu çevreler, başarısızlıklarını halkımıza ve Anavatanımıza sövmekle kamufle etmeyi düşünmüş olacaklar ki mitinge iştirak edenler tarafından bile şiddetle kınanmışlardır. Hala bu memlekette halkımızın çok az bir kesimini oluşturan bu zihniyetteki kişi ve kuruluşlar iyice bilmeliler ki Türk dünyası bir bütündür ve menfaatleri örtüşmektedir. Ne Rum ağzıyle getirilmek istenen çözüm şekillerine, ne de ABD veya AB ile dayatılan Birleşik Kıbrıs devletine asla izin verilmeyecek ve Kuzey Kırıs Türk Cumhuriyeti’nin yaşatılması şaşmaz hedef olacaktır. Miting Sn. Elcil’in ifade ettiği gibi ne Tunus ayaklanması niteliğini taşıyor ne de hak hukuk mücadelesidir. Özgürlüklerin olabildiğince çok yüksek seviyede yaşandığı ve kullanıldığı bu memlekette özgürlüğün saygısızca kullanılmasıdır ki, Sn.Elcil özgürce bu lafları söyleyebilmiş ve de İnönü meydanında toplanıp nara atabilmiştir.

“Sn.Eroğlu Türkiye’ye hizmet veriyormuş .” Kime verecekti ya! Sn. Elcil senin sorduğun soruyu aynen Edek Başkanı Omiru da soruyor. Omiru’ya mı, Rum Devletine mi hizmet verecekti? Yoksa ABD ile AB nin çıkarlarını mı gözetecekti? Sn. Eroğlu bize özgürlüğümüzü kazandıran, hala yardımları ile bizi ayakta tutan ve çıkarlarımız örtüşen Türkiye’ye hizmet veriyor. Senin gibi düşmanımıza destek vermiyor. Kınadığın insanlar bizim insanımız, savundukların ise düşmanımız. Önce sen kim olduğunu kimden yana siyaset yaptığını açıkla da Kıbrıs Türk halkı seni iyi tanısın. Bakalım o zaman kaç kişiyi yanında bulursun. Gizli kapılar arkasında oyun oynamaktan vazgeç artık.

Türkiye’nin müdahaleleri ile demografik yapının değiştirildiğini iddia eden Sn. Elcil Devlet okullarındaki öğrenci sayısının Türkiye kökenli vatandaşlarımızın lehine üçlü birli olduğu iddiası ile gülünç duruma düşmektedir. Önce kaç gün okulları çalıştırdıklarının hesabını vermesi gereken başta Sn. Elcil olmak üzere öğretmen sendikalarıdır. Cırt, pırt yerli yersiz okullarda grev uygulayıp öğrencilerine hizmet vermeyi zul olarak gören bir zihniyete karşı velilerin ve öğrencilerin bir çözüm arayıp özel okullara yöneleceği aşikârdır. Özel okullardaki öğrenci sayısının yerli öğrencilerin lehine üçlü birli olduğunu görememek, göremeyecek kadar kör olmak öğretmenlikten başka her şeye maydanoz olmanın bir öğretmene yakışmadığını anlamak için bu mesleği bırakmanız gerektiğini daha ne zaman anlayacaksınız? Çocuklarımıza ve onların eğitimine verdiğiniz zarar artık çizmeyi aşmıştır. Siyaset yapacaksanız yeriniz orası değildir kuşkusuz. Hatırlatırım…

Dahası köpeksiz köyde değneksiz yürümenin verdiği cesaretle Türkiye’ye ve Kıbrıs Türk Halkına hakaretler yağdırılmasına izin veren, demokratik yapıyı istismar edenlere karşı devlet katında bir tedbir alınmamasını görmek bizi üzmektedir. Haddini aşanlara karşı tedbir almak hükümetin organlarının işi olmakla beraber sessiz kalınması ve meydanın çarpık ve milli siyasetimizle bağdaşmayan fikirlere açık tutulması yapanlar kadar, tedbir almayanları da töhmet altında bırakmaktadır. Eğitim Bakanlığı, Başbakanlık, yargı ve Cumhurbaşkanlığı olanları sineye çekecekse diyecek lafım yoktur. Çünkü milletler layık olduğu idarecilerle yönetilirler deyip fikrimi özgürce anlatabilmenin tesellisi ile susmayı deneyeceğim.


Sağlıkla kalın
AHMET GÜLAY
Emekli Ögretmen

Cevap: Kıbrıs Türk Halkının Gerçek Sesi

Değerli Büyüğüm,
Salih Mehmet Ersoy;
Vatanperver Mücahit Kardeşimiz, Sn Ahmet Gülay Beyin; gerçeklerle dolu, güzel ve çarpıcı yazısını bizlerle paylaşrığınız için size şükranlarımı iletiyor...
Ahmet Gülay Hocamıza da, kaleme aldığı bu yürekli yazı nedeniyle teşekkür ediyoruz...

Sevgiyle Selamlıyorum.
Atilla ÇİLİNGİR