Kıbrıs Türk Halkının İradesini Tanımıyanların...

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy


Kıbrıs Türk Halkının İradesini Tanımıyanların…..

Bu gün Rum tarafının tutumuna baktıkca, Batı Hristiyan aleminin demokrasinin koruycusu olarak takdim edildiğini gördükce midemizin bulnmaması mümkün mü?
Bir taraftan demokrasiden bahsederken, diğer yandan sırf kendi çıkarları uğruna yüzbinlerce insanı katleden, evlerinden kovarak başka ülkelere sığınma durumunda kalan insanları gördükce, demokrasi havarisi, insan haklarının koruyucusu kesilen bu insan müsveddelerine öfke duymamak mümkün mü?
Hele Kıbrıs sorunu dendiği zaman, kimin ne yapmak istediğini çok açık ve hiçbir şüpheye yer kalmadan gördüğümüz bu çifte standart karşısında isyan etmemek mümkün mü?
Uluslar arası anlaşmalarla kurulan Kıbrıs Cumhuriyetini silah zoruyla katleden ve kurucu ortak Kıbrıs Türk halkı bu devletten tecrit edilirken, bunu BM Güvenlik Konseyi kararıyla onaylan bir anlayışın insan haklarından bahsetmesi kadar rezil bir davranış olabilir mi?
Bu gün ülkemize gelenler, dün Kıbrıs Türk halkı kendi devletinde maruz kaldığı aşağılanmayı yaşarken acaba nerede idiler? Yoksa bu gelenler, dün kendi ülkelerinde demokrasi ve insan hakları denen kavramları bilmediklerinden tarlalarında karga kovalamakla mı meşgul idiler?
Rum tarafında zaman zaman gerçekleşen seçim sonuçlarına göre seçtikleri kişiyi hem kendi Cumhurbaşkanları ve hem de Kıbrıs Türk halkının Cumhubaşkanı olarak görme ve bunu dış dünyada da aynen kabul ettirmek için çırpınışlarının devam ettiği bir ortamda Rumlarla bir anlaşma yapmamız nasıl mümkün olur, bunu da anlamak mümkün değildir.
Peki adama sormazlar mı, eğer Kıbrıs’ta bir sorun varsa, ve bu sorunu iki halkın temsilcileri, yani KKTC Cumhurbaşkanı Sn. M.A. Talat, ve Rum Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas bir araya gelip var olan sorunu çözmek için masa başında uzlaşmaya varmaya çalıştıkları bir ortamda, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” var olduğunu kabul etmeleri, demokrasi ve insan haklarıyla bağdaşır mı?
Ya hele Rum Cumhurbaşkanını Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, Sn. Talat’ı Kıbrıs Türk toplumu lideri olarak tanımlamanın bir rezillik olduğunu kim inkar edebilir ki?
Ayni havaya giren Rum tarafı da, ikide birde sırf alçaltmak ve hor görmek adına Sn. Cumhurbaşkanımıza Toplum lideri olarak atıfta bulunmaları, onların bizimle nasıl bir anlaşma yapmak istediklerini göstermiyor mu?
Bu gün gerek Güney Kıbrıs’ta ve gerekse Batı Hristiyan dünyasında sergilenen oyun, 21.nci yüz yılın en büyük rezilliğidir. İnsan oğlunun medeniyette, teknolojide ve bilimde bu kadar ileri gittiği.bir ortamda, bir halkın iradesinin kabul edilmediğini görmek, medeni ve uygar insanlar olarak bizi üzerken, Hristiyan dünyasının havasını teneffüs edenler için de en büyük yüzkarasından başka bir şey olabilir mi?
Hırsızlığa, soyguna, yalana ve dolana kapıyı açık tutanlardan medeni ve uygar insan diye bahsetmek, kelimenin tam anlamıyla aptallıktır, safdilliktir.
Bu gün Kıbrıs Türk halkı, sırf kendi iradesiyle kendi devletini ilan etti diye dünyadan tecrit edilmişse, bu Kıbrıs Türk halkını küçültmez , sadece Batı Hristiyan dünyasının insan haklarına, ve bir halkın iradesine gösterdiği değeri göstermesi bakımından çok dersler almamızı gerektiren bir husustur.
Dünya akıllı adamlar heyeti gelmiş!
Peki reçetelerine neler yazdılar, bilen var mı?
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasını, Zürih Londra Anlaşmalarını, Garanti ve İttifak Anlaşmalarını okumadan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde toplu katliamların ifadesi olan Muratağa, Sandallar, Atlılar ve Taşkent ( Dohni) katliam çukurlarını görmeden, Kıbrıs’ta bir anlaşmaya varmak için tarafsız ve dürüstçe bir reçete yazacaklarını kim kabul eder ki?
Kimse heveslenmesin ve kimse Batı Hristiyan aleminden tarafsız karar beklemesin. Çünkü domuz yiyenlerde din, iman ve merhamet duygularının var olmadığı herkesce bilinen bir gerçektir.
Öyleyse, Kıbrıs Türk halkının iradesini tanımıyanların canı cehenneme!
 

Mürüde Sevicer

New member
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
176
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa
Bize böyle davranılmasına ve hitap edilmesinin suçunun yarısı da bizden kaynaklanır.Çünkü biz halen daha kendi kendimizi aşağılamaya devam ediyoruz.Unutmayalım ki Türkün Türkten başka dostu yoktur.
 
Üst