Kıbrıs Türk Kültür Derneği'nin Kıbrıs Müzakereleri Konusundaki Basın Açıklaması...(1)

Hüseyin LAPTALI

Onursal Üye
Katılım
13 Ağu 2008
Mesajlar
465
Tepkime puanı
0
Puanları
0
KIBRIS TÜRK KÜLTÜR DERNEĞİ’NİN KIBRIS
MÜZAKERELERİ
KONUSUNDAKİ BASIN AÇIKLAMASI...(1)

Kıbrıs Türk Halkı, Kıbrıs gerçekleri temelinde, Kıbrıs üzerindeki dengeleri gözeten, insan haklarına, egemenlik ve kendi geleceğini tayin etme (self-determinasyon) hakkına, kurduğu çağdaş, demokratik devleti KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’NE saygı gösterilmesini ve uluslararası antlaşmalardan doğan bütün haklarının kabul edilmesini talep etmektedir. Kıbrıs Türk Halkı, bu anlayış temelinde adil ve kalıcı bir anlaşma isteğini samimi olarak her fırsatta ortaya koymuştur.

Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu ile yeni GKRY Başkanı Nikos Anastasiades arasında 11 Şubat 2014 tarihinde kabul edilen Ortak Açıklama Belgesi çerçevesinde başlayan müzakereler, bu girişimlerin bir sonucudur.

Kıbrıs Türk Halkı demokratik, insan haklarına saygı, güven ve sürdürülebilir bir barış ortamında yaşamak istemektedir. Bunun için Kıbrıs uyuşmazlığını hukuki ve siyasi yönleriyle sürdürülebilir bir anlaşma ile sonuçlandıracak diplomasi ve barış yolunu seçmiştir.

Bu yolun başarıya ulaşabilmesi için eşit egemenler arasında sürdürülecek bir müzakere sürecine mutlaka gerek vardır. Bu gerekten hareket ederek mevcut içeriğiyle birçok yönden ve Türk tarafının tezleriyle örtüşmeyen düzenlemelerine rağmen, GKRY’nin ileri sürdüğü ortak açıklamayı ciddi “esneklikler” yaparak, 11 Şubat’ta müzakerelerin başlamasının yolunu açmıştır.

KKTC Cumhurbaşkanı ve GKRY Başkanı’nın BM gözetiminde kabul ettikleri Ortak Açıklama Belgesi, Türk tezleri, KKTC Devleti, Kıbrıs Türk Halkı ve Türkiye açısından sakıncalar taşıyan ciddi ve tehlikeli düzenlemeler içermektedir. Rum tezlerine hizmet eden bir içeriğe sahiptir. Belge’de öngörülen devlet yapısı, KKTC’ni bir eyalete dönüştürecek ve Kıbrıs Türk Halkı’nı azınlık statüsüne düşürecek bir zemin yaratabilecek niteliktedir.

Türk tarafı, Ortak Açıklama Belgesi’ni kabul etmekle bir kez daha güçlü bir anlaşma iradesine sahip olduğunu ve müzakerelerin yeniden başlamasını samimiyetle istediğini dünya kamuoyu önünde ortaya koymuştur.

Ortak Açıklama Belgesi’nde “mevcut durum kabul edilemez” ifadesi aldatmaca ve tehlikeli bir yaklaşımdır. “Mevcut durumdan” kastedilen “bugünkü KKTC ve GKRY olarak var olan iki devletli, siyasi sınırları belirlenmiş iki ülkeli yapıdır. Mevcut durum gerçekte müzakere zemini olarak öncelikle kabul edilmesi gereken gerçekçi bir durumdur.

Ortak Açıklama Belgesi’nde ifade edildiği şekliyle AB içinde “Birleşik Bir Kıbrıs’ta” Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların ortak geleceklerini “sağlama alacaklar” ifadesiyle vazgeçilemez temel hakkımız olan Garanti Sistemi’nin ortadan kaldırılacağının zımnen de olsa ifade edilmesi, kabul edilmez bir anlayışın ürünüdür.

Birleşik Kıbrıs’ın egemenliğinin iki egemen halktan ve iki egemen devletten oluşmuş olmaması, temel tezlerimizden en önemlisi olan egemenlik konusunda çok ciddi bir erozyon olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda, Türk halkının bir halk olarak varlığını sürdürmesi mümkün olmayacaktır.

Müzakerelerin Kıbrıs gerçekleri temelinde sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi ve sonuçlandırılması, her şeyden önce Kıbrıs’taki iki halkın haklarına ve kazanımlarına saygı gösterilmesine, gerçek mutabakata dayandırılmasına ve bütün tarafların Kıbrıs’taki dengelere özen göstermelerine bağlıdır.

Yarın; başlayan müzakere sürecinde sağlanması ve korunması gereken temel özgürlüklerimiz üzerinde durulacaktır.

Hoşça kalınız.


15 Mart 2014
Hüseyin LAPTALI
 

Hüseyin LAPTALI

Onursal Üye
Katılım
13 Ağu 2008
Mesajlar
465
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Kıbrıs Türk Kültür Derneği'nin Kıbrıs Müzakereleri Konusundaki Basın Açıklamas

KIBRIS TÜRK KÜLTÜR DERNEĞİ’NİN KIBRIS
MÜZAKERELERİ KONUSUNDAKİ BASIN AÇIKLAMASI… (2)

Dünkü yazıda, müzakerelerin başlaması yönünde, Ortak Açıklama Belgesi’nin Kıbrıs Türk halkı açısından mahzurlarından söz edilmişti. Bu gün ise müzakere sürecinde sağlanması ve korunması gereken temel özgürlüklerimiz üzerinde durulacaktır.

1. Kıbrıs Türk Halkı/KKTC ve Kıbrıs Rum Halkı/GKRY arasında egemen eşitlik mutlaka korunmalı ve mevcut düzenleme buna göre değiştirilmelidir.

2. Bölünmez tek egemenlik söylemine ve anlayışına kararlılıkla karşı durulmalıdır.

3. İki devletlilik/iki kesimlilik mutlak şekilde korunmalı, Türk halkı kendi devletinde/kesiminde bariz bir çoğunluğa sahip olmalıdır.

4. “Artık yetkilerin” kaynağı KKTC ve GKRY ve temsil ettikleri halklar olmalı ve bunların eşit egemen yetkileri olmalıdır.

5.. İki kurucu devletlerin hükümetleri ile yeni ortaklık devleti hükümet yasaları arasında hiyerarşi farkı bulunmamalıdır.

6. İki kurucu devletten ve iki halktan herhangi birinin Kıbrıs’ı, yeni ortaklık devletini veya diğer halkı/Kurucu Devleti temsil etme hakkı bulunmamalıdır.

7. Yeni Ortaklık devleti, Kıbrıs’taki mevcut iki devletin kurucusu olacağı ve her ikisinin de devamlılığını sağlayacağı anlayışıyla oluşturulmalı, münhasıran “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin devamı olmamalıdır.

8. Garanti ve İttifak Anlaşmaları yeni koşullara göre geliştirilmeli ve yeni düzenleme bu kapsamda garanti edilmelidir.

9. Varılacak anlaşma AB müktesebatının birincil hukuku haline mutlaka getirilmelidir.

10. Kıbrıs bağlamında, Türkiye ile Yunanistan arasındaki denge mutlaka korunmalı ve bunu güvence altına alacak düzenlemelere yapılacak anlaşmada yer verilmelidir.

11. Mevcut KKTC vatandaşlarının tamamı, bir ayırım gözetilmeden ve kısıtlama getirilmeden yeni oluşturulacak yeni ortaklık devletinin vatandaşı kabul edilmelidir.

12. Doğal kaynakların adil paylaşımının nasıl yapılacağı hususu müzakere edilerek kapsamlı anlaşmaya dâhil edilmelidir.

13. Kapsamlı Anlaşmanın ayrılmaz parçası olarak Türkçe, yeni ortaklık devletinin ve AB’nin resmi dillerinden biri olmalıdır.

14. Kurulması muhtemel yeni ortaklık devletinin yıkılması, işlememesi halinde Kıbrıs Türk Halkı’nın ayrılma hakkının varlığı ve KKTC’nde yaşama hakkının kabulü mutlaka sağlanmalıdır.

Müzakere sürecinde söz konusu bütün konulara KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin hassasiyet göstermesi gereği vardır. Kıbrıs müzakerelerinde Kıbrıs Türk Halkının yetkili organlarını ikinci plana iten ve onların görüş ve iradelerini dikkate almayan, davranışlardan ve girişimlerden kaçınılmalı ve tam bir birlik ve dayanışma içinde olmaları, milli davamız ve milli çıkarlarımız açısından büyük önem taşımaktadır. Bu bakımdan, bütün yetkililerin ve ilgililerin sorumluluklarını duyarlılıkla, sağlıklı bir şekilde yerine getirmelerini bekliyoruz ve böyle bir davranış için Türk kamuoyu önünde çağrı yapıyoruz.

KIBRIS TÜRK KÜLTÜR DERNEĞİ
GENEL MERKEZİ YÖNETİM KURULU


Bu konuda Cumhurbaşkanımız EROĞLU’NA şahsen güvenim tamdır.

Hoşça kalınız.

16 Mart 2014
Hüseyin LAPTALI
 
Son düzenleme:
Üst