Kıbrıs ve Devlet Bahçeli’nin Siyaseti

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Kıbrıs ve Devlet Bahçeli’nin siyaseti

Sayın Abdullah Gül’ün Anavatan Türkiye’nin 11.Cumhurbaşkanı seçilmesinin önünü MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli açmıştır. Devlet Bahçeli, Atatürk Devrimlerine ve Laik, Demokratik Cumhuriyetimize karşı fikirleri malum olan Abdullah Gül’e Cumhurbaşkanı makamını, hediye etmiştir. Tebrikler Sayın Bahçeli, tebrikler. Türk Milleti senin bu yaptığını unutmayacaktır.
Sayın Bahçeli’nin başta Anavatan Türkiye’nin hayati çıkarları olmak üzere, Ulusal Kıbrıs davamıza da nice zararlar verdiği bilinen gerçektir. Bahçeli’nin bana göre ‘milliyetçiliği’, ‘Türkçülüğü’ ve ‘Dış Türkler’ile ilgili düşünceleri tartışmalıdır ve sağlam temellere dayanmamaktadır.
Helsinki’de Enosis’in
önünün açılmasına
göz yumdu...
18 Nisan 1999’da yapılan milletvekili genel seçimlerinden sonra DSP-ANAP-MHP koalisyon hükümeti kurulmuştu. Bu hükümetin ilk ciddi dış sınavı Helsinki Zirvesinde gerçekleşti. Helsinki’de Anavatan Türkiye’nin AB ‘aday üye’ olmasının önü açılırken, Kıbrıs ile ilgili taviz veriliyordu. Helsinki’de AB, Kıbrıs konusunda Enosis’in önünü açan Rum-Yunan formülünü karara bağlamıştı. Bu formüle göre: ‘Rum Yönetimi ile tam üyelik görüşmeleri tamamlandığında, Kıbrıs sorununa hala çözüm bulunmamışsa dahi, AB Konseyi Rum tarafını AB üyesi yapma kararı verebilecekti. AB’nin ‘Kıbrıs sorunundaki gelişmeleri izleyerek tüm faktörleri de göz önüne alarak karar vereceğinin’ karar altına alınması, Rum Yönetiminin AB’ye tam üye yapılacağının açık bir ifadesiydi. Bu ifadeyi o tarihteki hükümet ve Sayın Bahçeli doğru okuyamadılar. Her fırsatta Kıbrıs Türkünün yanında olduğunu söyleyen Bahçeli’ye, 10 Aralık 1999 günü AB aday üyelik protokolüne olur verdiği zaman, en büyük desteğin de PKK’dan geldiği unutulmamalıdır.
Halbuki, 57. Hükümet’in birinci derecedeki sorumlularından Devlet Bahçeli,
5 Nisan 1999’da açıkladığı seçim beyannamesinde Kıbrıs ile ilgili, tutamayacağı şu önemli sözlerin altını çiziyordu:
‘KKTC’nin varoluşu,Türkiye açısından hayati ve stratejik önem taşıyor. Dolayısı ileTürkiye, Kıbrıs Türk halkına her türlü desteği vermekle mükelleftir. Kıbrıs’ın bir Yunan adası haline dönüştürülmesine de hiçbir şekilde izin verilmeyecektir.’
Bahçeli’nin Helsinki’de verdiği destekle! Enosis’in önü açılıyor ve KKTC ve Kıbrıs Türkü önemli yara alıyordu.
Katılım Ortaklığı Belgesi
ve Ulusal Program’la
verilen zarar...
Bahçeli’nin, emperyalizmin plan ve senaryolarındaki etkin ve önemli rolünü, 57. Hükümetin, 7-8 Aralık 2000 Nice Zirvesi sonrasında, kabul ettiği Katılım Ortaklığı Belgesi ve altına imza attığı Ulusal Program’da da görmemiz mümkündür.
Ulusal Program’ın giriş bölümünde Kıbrıs ile ilgili şöyle denmektedir:
’Türkiye,Kıbrıs konusunda da tarafların egemen eşitliğine ve ada gerçeklerine dayalı karşılıklı olarak kabul edilebilir bir çözüm kapsamında,yeni bir ortaklık kurulması için BM Genel Sekreterinin iyi niyet misyonu çerçevesindeki çabalarına destek vermeye devam edecektir.’
Bahçeli’nin imzasını taşıyan Ulusal Program’la KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın vurguladığı ‘iki egemen devlet’ ve ‘konfederasyon’ tezinden sapılarak, KKTC kurulmazdan önce,1977-79 yıllarında Rum liderlerle Doruk toplantılarında imzalanan ‘tek egemenlik’ içerisinde ‘ortaklık’ ve ‘iki bölgeli, iki toplumlu federasyon’ tezine dönülüyordu.
Bahçeli’nin altında imzası olan Ulusal Programda yer alan bu hayati politika değişikliği neticesinde Kıbrıs’ta verilen bu tavizden güç alan emperyalistler, 2002 Kasım’ında önümüze ‘Annan Planı’ denen o şer planını koymuşlar ve KKTC’nin yıkılması süreci için çalışmalarını hızlandırmışlardır.
Karen Fogg ve Bahçeli’nin
vurdumduymazlığı...
AB’nin Türkiye temsilcisi Karen Fogg’un gerek Anavatan Türkiye ve gerekse de Kıbrıs’ta ne dolaplar çevirmeye çalıştığını anımsayacaksınız. Karen Fogg, kiralık kalemler ve satın aldığı sivil toplum örgütleri vasıtasıyla KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş’ın yıpratılmasını,görevden ayrılmasının çabuklaştırılmasını,Türk askerinin Kıbrıs’tan çekilmesini,KKTC’nin tasfiyesini ve neticede o tarihte hazırlanmakta olan Annan Planını Kıbrıs Türklerine kabul ettirecek bir değişimin KKTC’de ve Anavatan Türkiye’de gerçekleşmesini öngören çalışmalar yapmaktaydı. Bu çalışmalarını gün ışığına çıkaran elektronik postalar MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de gönderilmişti. Devlet Bahçeli emperyalizmin hazırladığı komplonun tüm emarelerini taşıyan bu elektronik postaları görmezden gelmiş ve sümen altı ederek hiçbir şey yapmamıştır. İşte Bahçeli’nin KKTC’nin ve Anavatan Türkiye’nin haklarını korumaktaki duyarsızlığına bir örnek daha. Bahçeli bu elektronik postaları açıklamayarak acaba kime hizmet etmiştir?
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: Kıbrıs ve Devlet Bahçeli’nin Siyaseti

Annan Planı’nın taraflara sunulduğu 2002 Kasım’ına gidilen süreçte Kıbrıs’ta Denktaş üzerindeki baskılar artmaktadır. Emperyalizm Denktaş’ın ve Ecevit’in bu tavırlarından memnun değildir; her ikisinin de tasfiyesi için yollar aranmaktadır. Anavatan Türkiye ve KKTC üzerinde oynanan oyunların gerçekleşebilmesi için her iki ülkede de iktidarların değişmesine ihtiyaç vardır. Bu kritik dönemde devreye iki önemli aktör sokulur. Birinci aktör Kemal Derviş’tir. ABD tarafından 57. Hükümeti yıkmakla görevlendirilen Kemal Derviş Türkiye’ye gönderilir Derviş makamına oturur oturmaz 57. Hükümet’in kuyusunu kazmaya başlar. İkinci önemli aktör ise, tabii ki Devlet Bahçeli’den başkası değildir. Uzatmayalım, bu iki kişi, Bakanlar kurulunda hükümetin daha fazla devam edemeyeceği; siyasi bir değişimin şart olduğu ve erken seçime gidilmesi konusunda paslaşmaya başlarlar. Ve nihayet 7 Temmuz tarihinde Devlet Bahçeli 3 Kasım 2002’de seçim yapılmasını istediğini açıklar. Bu arada Derviş de boş durmaz, Ecevit’in en yakını Hüsamettin Özkan ve İsmail Cem’i de ayartarak Yeni Türkiye Partisini kurdurtur. DSP’den birçok milletvekilinin istifasını sağlar ve DSP’nin ipini çeker. 3 Kasım seçimlerine bu ortamda girilir. Seçim sonrası AKP tek başına iktidara getirilmiştir. ABD ve AB tarafından hazırlanan Annan Planı’nı KKTC’nin yıkımı olacağı için kabul etmez, üzerinde müzakere edilmesi gerektiğini açıklar. ABD ve AB memnun değildir. AKP iktidarı devreye sokulur. Başbakan Gül ve AKP Genel Başkanı Erdoğan Denktaş’a saldırıya geçer ve onu uzlaşmazlıkla suçlar. Emperyalizm ve içimizdeki işbirlikçileri, gaflet ve dalaletle ve de akıtılan milyonlarca doların da teşvikiyle KKTC’de meydanlara doluşur. KKTC’deki UBP-DP koalisyonu 2003 Aralığında erken seçim kararı alır. Muhalefetteki, ABD ve dolayısı ile AKP destekli, Mehmet Ali Talat başkanlığındaki CTP-BG ve AB destekli diğer partilerle kıyasıya bir seçim yapılır. Anavatan Türkiye’de 3 kasım 2002 seçimlerinde etkin rol oynayan Devlet Bahçeli bu kez de 14 Aralık 2003 KKTC milletvekili seçimlerinde yeni bir role soyunur; Milli güçleri bölmek görevi Bahçeli’ye verilmiştir. KKTC’deki Milliyetçi Adalet Partisi’ne destek veren MHP ve Bahçeli, bu partinin Adalet ve Barış Partisi ile seçim ittifakı yapmasını ve Milliyetçi Barış Partisi adıyla seçime girmesini sağlar. Bahçeli ve MHP’nin desteklediği MBP seçimlerde %3.2 oy alarak barajı geçemez. Ancak UBP ve DP tabanlarından aldıkları bu %3.2 oy UBP ve DP’ye 3 milletvekiline mal olur. Sonuçta KKTC’yi savunan UBP-DP 25 sandalye ve Annan Planını destekleyen CTP-BG ile BDH 25 sandalye çıkarırlar. Bahçeli’nin desteklediği MBP seçimlere girmese ve Annan Planına karşı cepheleşen, KKTC’den yana tavır alan partilerle işbirliği yapsa, sonuç UBP-DP lehine 28’e 22 olacak ve Annan Planının referanduma götürülmesi işi yatacaktı. O tarihte, Devlet Bahçeli MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal’ı KKTC’ye göndererek bu bölücülük faaliyeti için görevlendirmişti. Sayın Bal ile Lefkoşa’da yaptığım görüşmede kendisine gerekli uyarıyı yapmış ve MAP’ın seçimlerde UBP veya DP yanında yer almasının milli davamız açısından önemine dikkat çekmiştim. MAP’tan isteyenlerin UBP ve DP listelerinde yer almalarının da mümkün olduğunu; gerek UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu ve gerekse de DP Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın bu konuya olumlu baktıklarını anlattım. Anlattım ancak dinlemediler. Ve milli güçleri bölme operasyonlarına devam ettiler.
2003 milletvekili seçimleri, KKTC siyasi tarihinin, belki de en önemli en hayati seçimleri olmuştur. Bu seçimler sonrası ortaya çıkan aritmetiğin doğurduğu gelişmeler neticesinde KKTC’de Annan Planı referandumu yapılmış,
Cumhurbaşkanı Denktaş’ın görevi bakmasının da önü açılmıştır. KKTC’de bugün Rum tarafı ile Birleşik Kıbrıs devleti kurma eğiliminde olan CTP-BG iktidarının önü 14 Aralık 2003 seçimleri ile açılmıştır. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu kritik seçimlerde aldığı rolün, bugün KKTC’de yaşadığımız sıkıntılardaki katkısı büyüktür. Milliyetçi ve Kıbrıs Milli davamızın arkasında olduğunu söyleyen Bahçeli işte budur. Bahçeli’nin verdiği zararlar bu kadarla bitiyor mu? Hayır bitmiyor. Bahçeli’nin KKTC’ye verdiği bir zararı daha belirtmeden geçemeyeceğim.
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: Kıbrıs ve Devlet Bahçeli’nin Siyaseti

25 Aralık 2001 tarhinde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in himayelerinde ve o tarihte KKTC Cumhurbaşkanı olan Rauf.Denktaş’ın katılımıyla 9.Türk Kurultay’ı İstanbul’da gerçekleşmişti. Türk dünyasını biraraya getiren bu kurultaya MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli katılmamıştı. Bahçeli, bu Kurultay’ın ve bundan önceki Kurultayların da gerçekleşmesinde önemli payı bulunan Devlet Bakanı Abdülhaluk Çay’la ters düşmüştü. Bahçeli’den kurultay için destek istemiş olan Çay,Bahçeli’nin “ekonomik sıkıntılar içerisindeyiz, bu kurultaya para ayıramayız” cevabı alması üzerine Cumhurbaşkanı Demirel’i devreye sokarak işadamlarından maddi kaynak sağlamış ve kurultay gerçekleşmişti. Gerçekleşen kurultayda açılış konuşmasını da Cumhurbaşkanı Demirel’in yapması Bahçeli’yi çileden çıkarmıştı. Bahçeli; kalbi Türk dünyası için atan ve Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Vakfı (TÜDEV) Genel Başkanı ve aynı zamanda da Devlet Bakanı olan Çay’ın istifasını istemiş; Çay istifa etmeyince de Bahçeli, Çay’ın görevden alınmasını sağlamıştı.
9.Kurultay sonuç bildirgesinde KKTC’ye sahip çıkılması ve daha sonraki kurultaylardan birinin de KKTC’de gerçekleşmesi yönünde karar alınması ABD’yi kızdırmıştı. Bahçeli’nin ABD’nin kızdırılıp, ökfelendirilmesine seyirci kalmasını kimse beklememeliydi. İşte Bahçeli’nin ’Türkçülüğü’ ve ‘Dış Türklere’ verdiği önem de bu kadardı...

Demokrasiyi içine sindiremedi...

Eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ile Bahçeli’nin kurduğu ilişkiler kime hizmet etmektedir? Diye de sorulmalı ve araştırılmalıdır.
Bahçeli’nin AB ve ABD’ye karşı çıkan, emperyalizmle savaşan parti mensuplarına karşı tahammül gösteremediği, parti içi demokrasiyi dahi içine sindiremediği gerçeği örnekleriyle ortadadır. Cumhurbaşkanlığına aday olan Sayın Sadi Somuncuoğlu’na yaptırılan saldırıları hangi gerçek MHP’li ve ülkücü içine hazmedebilmiştir .Daha once de belirttiğim üzere Sayın Prof.Dr.Abdülhaluk Çay’a, Eniz Öksüz’e, Ali Güngör’e, Mehmet Gül’e, Ozan Arif’e ve kalbi Türklük Ülküsüyle atan daha nice değerli kardeşlerimize, büyüklerimize reva görülenlere ne demeli?Bahçeli kendine rakip olabilecek birçok değeri partiden ustaca bir maharetle tasfiye ederek ’tek adamlığını’ilan etmiştir. Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı seçtiren Devlet Bahçeli işte yukarıda bahsettiğim emperyalizmin onu yüklediği önemli rollerin adamıdır. Bahçeli’nin ABD kuklası Barzani Devleti’nin kuruluşuna yaptığı hizmetler, Anavatan Türkiye’yi AB kapısına bağlayarak Kıbrıs ve Ege’deki haklarımızdan vazgeçilmesi, ikiz sözleşmeler imzalayarak çıkarlarımızın korunmaması, Apo’yu asacağım diyerek milliyetçi tabanı kandırması, IMF’ye teslimiyetçilik, Anavatan Türkiye’yi parçalama haritaları ilan edilirken susması ve emperyalizmle savaşanları susturmaya çalışması gibi belgelerle ortadadır.
Son söz olarak şu uyarıyı yapmamda fayda vardır. Bahçeli’nin aldığı rollerdeki sorumluluk tamamen Bahçeli’ye ve onun birkaç yakın çalışma arkadaşına aittir. MHP tabanını ve Ülkücü’leri Bahçeli’nin kusurlarından, işbirlikçiliğinden ayrı tutmamız gerekmektedir. MHP tabanı ve Ülkücüler artık gerçekleri görmüşlerdir. Gerçekten kusursuz ve samimi Türk Milliyetçisi olan MHP tabanı artık Bahçeli’ye karşı tepki göstermektedir. Elimiz kırılsaydı da ona oy vermeseydik diyenler çoğunluktadır. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde MHP’nin gereken varlığı gösterememesi tamamen Devlet Bahçeli’nin yanlış siyasi tutumundan ve yetersiz kalışındandır. Ancak bu konu başka bir yazının konusudur...
Ülkü Ocaklarını kapatma çalışmaları yaptıran ve Erciyes’te,Tekir Yaylası’nda düzenlenen geleneksel kurultaya da katılmama kararı alan Bahçeli’nin, MHP’yi ABD güdümünde bir parti yapma sürecinin ve partideki iktidarının sonlandırılması zaruridir. Devlet Bahçeli idaresinde uyuyan dev, MHP derin uykusundan uyandırılmalıdır...


Hüseyin Macit YUSUF
YENİÇAĞ
 

Şimşek

Dost Üyeler
Katılım
22 May 2009
Mesajlar
207
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Türkiye
Cevap: Kıbrıs ve Devlet Bahçeli’nin Siyaseti

Devlet bahçeli Mhp genel başkanlığını hiçbirzaman hak etmedi nelere hizmet ettiği ortada...


Bana Göre Varya Bizim Efendi,
Bu Devran Hep Böyle Gider Sanıyor!
Hiç Farkında Değil, Bitti Tükendi,
Amma Bu İş Devam Eder Sanıyor!

O Koltukta Normaldir Bazen Bitmek,
Bitincede Çare Hemen Terk etmek!
Zamanı Gelince Erdemdir Gitmek!
Bizimki Istırap, Keder Sanıyor!

Öyle Kandırdıki Göz Göre Göre,
Gideceğim Dedi, Gitmedi Bre!
Ona O Koltukta Tanınan Süre,
Yevm-i Kıyamete Kadar Sanıyor!

Niye Gitsin? Zaten Kesip Biçiyor!
Onun Seçtikleri Yine Onu Seçiyor!
Hergün Harekete Yara Açıyor,
Sonra Neticeyi Kader Sanıyor!

İktidar Umuyor, Kötü Alıştı!
Belli Olmaz, Biraz Şartlar Oluştu;
Üç Buçuk Yıl Düzen İçin Çalıştı,
Düzende Borcunu Öder Sanıyor!

Mühür Onda,Süleyman O!
O Bunu Bildiğinden İpe Seriyor Unu!
Her Dediği Hammurabi Kanunu!
Ben Ne Dersem Millet ‘He’! Der Sanıyor!

Bize Karşı Yedi Dağın Efesi!
Ele Geldi Miydi Çıkmıyor Sesi!
Bak Hala Rahşan’ı Öz Validesi,
Bülent Ecevit’i Peder Sanıyor!

Gönül Verip Bir Hanımca Kadına,
Yuva Kurup Varamamış Tadına
Vallahi,Vallahi Üzüntüm Onun Adına,
Garibim Kendini Lider Sanıyor!

Ah Ahh! Esas Suç Köylüde,
Gölgede Yatıp,Arif’in Sözünü Yabana Atıp,
Gelenin Önüne Sürüyü Katıp,
Her Çoban Koyunu Güder Sanıyor!


OZAN ARİF..
 

Tenrikut

Dost Üyeler
Katılım
16 May 2009
Mesajlar
39
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Hollanda - Amsterdam
Cevap: Kıbrıs ve Devlet Bahçeli’nin Siyaseti

Simsek kardes senin hiç kendi fikrin zikrin yokmu diye ciddi ciddi merak ediyorum, baskalarinin siirleri yazilari ve fütursuzca MHP genel baskani ve ülkücü hareketin liderine karsi yazilarinda hos degil. Benim emin oldugum tek sey var oda sen kulaktan dolma ve internette okudugun birkaç seyle ayni seyleri söyleyip duruyorsun.

Canbulat bey otag hanisiniz eyvallah, lakin Abdullah Gül'ün Cumhurbaskani seçilmesi konusuna vakif degilsiniz belli. Eger bu konuyu tekrar arastirirsaniz, meclisteki vekil sayilari ve hangi parti filan diye, bariz sekilde görülür ki, CHP ile MHP'nin bütún vekilleri Abdullah Gül'ün secilmemesini istese bile gereken 367 rakamini buluyorlardi.

Neden hep basmakalip, tekdüze önyargili bakiyorsunuz konulara? Niye arastirmiyorsunuz? Biz milletçe kulaktan dolma bilgilerle besleniriz zaten.
Kibris'a matbaa geç gelmis olabilir, Kibris kültüründe büyúklerin dilden dile aktardigi tekerlemeler, hikayeler, masallarla uzun zaman Kibris Türk'leri böyle yetismis olabilir, lakin 2009 senesindeyiz, iletisim çagindayiz, her imkan elimizin altinda.

MHP'nin onlarca eksik ve kusurunu bizde elestiriyoruz, bende elestiriyorum, lakin sizin bu cumhurbaskanligi elestiriniz haksizdir. Daha önce dedigim gibi rakamlari arastirin sonra tekrar konusalim.
 

Türk82

Beğ Yönetici
Katılım
22 Mar 2008
Mesajlar
71
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Almanya- Hannover
Web sitesi
www.foto-lale.com
Cevap: Kıbrıs ve Devlet Bahçeli’nin Siyaseti

Arkadaşlar bu konuyu daha fazla büyütmenin bir anlamı yoktur diye düşünüyorum. Elbette Devlet Bahçelinin birçok hatası olmuştur bunuda inkar etmemek lazım. Fakat ön yargılı da olmamak lazım.

Saygılar Selamlar.
 

Şimşek

Dost Üyeler
Katılım
22 May 2009
Mesajlar
207
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Türkiye
Cevap: Kıbrıs ve Devlet Bahçeli’nin Siyaseti

Sayın tenrikut ben senin fikrini zikrini tartışmadım bu otağdada kimsenin fikrine zikrine önyargılı davranıp tanımadan hüküm vermedim vermemde. Sizde kimseyi tanımadan sadece senin fikirlerine görüşlerine uymuyor diyede fütursuzca çıkışmayın eleştirmeyin... Ama siz sadece şunu bilin yeter biz bu ülkede mhp milliyetçiliğine karşıyız bunu dayatmaya çalışan herkesede sözümüzü esirgemeyiz....
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: Kıbrıs ve Devlet Bahçeli’nin Siyaseti

Tenrikut biraz daha sakin olmanı dilerim. Sakın kimsenin bilgisini kendinle kıyaslama bence. O 367 sayısını bende senin kadar biliyorum. MHP evet ya da hayır dese yine Gül Cumhurbaşkanı seçilecekti. Ama buna kendi ağzıyla destur vermesi var işin içinde. Buna ne demeli? Oy toplamak uğruna mı yapıldı ne için pkklıların elini sıktı??? Bunları ne kadar araştırırsan araştır bulamayız. Kimse kimseye çamur atmıyor burda. Partiler kalıcı insanlar gidicidir.

Bana kalırsa Kıbrıs'a ne zaman matbaanın gelmesini bırakta kendi kibirli yazına bak. Hiçbir Kıbrıslı tekerlemelerle yetiştirlmedi!
 

Göktuğ

Halkla İlişkiler
Katılım
20 Şub 2008
Mesajlar
1,534
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Anadolu
Cevap: Kıbrıs ve Devlet Bahçeli’nin Siyaseti

Sanırım Devlet Bahçelinin başı bu aralar Koray Aydın ile sıkıntıda koltuk altından kayıyor! Hükümete muhalefet etmeyi bile unuttu bu aralar...
 

Tenrikut

Dost Üyeler
Katılım
16 May 2009
Mesajlar
39
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Hollanda - Amsterdam
Cevap: Kıbrıs ve Devlet Bahçeli’nin Siyaseti

Sayin hanimlar beyler,

Ben MHP savunuculugu yapmak istemem, böyle bir misyonumda yok, MHP'nin benim savunuculuguma ihtiyacida yok. Öncelikle bunu belirtmek isterim.

Canbulat bey'in paylasimi Yeniçag'dan tamam, Yeniçag'in amacini biliyoruz konusmaya fazla gerek yok.

Lakin Simsek kardes siir paylasmis üstünede bir cümle kondurmus, ne yaziyor o cümlede aynen aktaralim: "Devlet Bahçeli MHP Genel baskanligini hiçbirzaman hak etmedi nelere hizmet etigi ortada"
Birisi böyle yazarsa, ki daha öncede kaç defa yazdi, bizde susarsak eger, o zaman haksizlik karsisinda susan dilsiz seytan olmazmiyiz!

Simsek belli ki, halk parti ekolünden ne gúzel saygi duyariz ama hiç Deniz Baykal veya parti hakkinda yazma ihtiyaci duymuyoruz. Mesela Ahmet Türk daha dün sizin vekilinizdi demiyoruz, Berhan Simsek gibi kürtçü komunistleri yillarca beslediniz ve daha liste yaparsak onlarca kürt ve kürtçü CHP'nin içindedir demiyoruz. Neden demiyoruz peki? Çünkü bu otagin amaci parti siyaseti degil diye sayin yöneticiler belirtiyorlar otagda. Peki madem siyaset degil otag amaci, neden MHP sürekli Yeniçag gazetesi gözlügüyle yansitiliyor burada diyede sormak gerekir.

Birkaç atasözü aktarmak benden olsun.
-düsüne düsüne görmeli isi, sonra pisman olmamali kisi
-Ak koyunun kara kuzusu da olur
-Görenedir görene, köre nedir köre ne?
 

ARIKBUKA

Halkla İlişkiler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
920
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Cevap: Kıbrıs ve Devlet Bahçeli’nin Siyaseti

Kişisel tartışmaların yeri site değil arkadaşlar.Kime ne sizin kime oy verdiğinizden?Düşmanı dosta güldürmeye mi meraklısınız?

Mhp amacını açıklamıştır "merkez sağ" ! Yani dp anap gibi sıradan bir parti olmayı hedefledikleri de beyanları ile sabittir.Biz Türklük için çalışıyoruz.Parti kuklası olmak isteyenler varsa yolları açık olsun.Partiler bir araçtır amaç değil.Bana ne başındaki adamın kişisel tasarrufundan?Benim amacıma hizmet ediyorsa isminin benim için önemi yoktur.Ancak ne birisine inat olsun diye ne de oy toplamak için milliyetçi olunmaz.Kalbinde kanında varsa ölene kadar Türk milletinin çıkarları için çırpınır ve çarpışırsın.Zaman herşeyi herkese gösterecek.TTK
 

Şimşek

Dost Üyeler
Katılım
22 May 2009
Mesajlar
207
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Türkiye
Cevap: Kıbrıs ve Devlet Bahçeli’nin Siyaseti

Ben sadece Devlet Bahçeliyi eleştirdim, eleştiremiyecek miyim ben bu otağ'da Devlet bahçeli'yi yöneticiler size soruyorum? ayrıca ben sadece fikrimi söylüyorum ama hemen tenrikut tarafından "Chp'li" ilan edildim. Ben hiçbir parti'nin davasını bu sitede gütmek niyetinde degilim Canbulat kardeşim bir konu paylaştı güzel bir konu paylaştı bu konu hakkında'da eleştirilerimizi veya takdirlerimizi yazmak en dogal hakkımız diye düşünüyorum. Ama ortamı geren şahsa yönelik ithamlarda bulunan tenrikuta uyarı yapması gereken ben degil yöneticilerimiz takdirindedir. Tabi ki benimde uyarmam gerekir sonuçta benim şahsıma yapılan ithamlar bunlar ama otağımızda bu gibi tartışmalardan uzak tutulması adına ben yapmıyorum yoksa uzayıp gider.

Saygılarımla...
 

ARIKBUKA

Halkla İlişkiler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
920
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Cevap: Kıbrıs ve Devlet Bahçeli’nin Siyaseti

Gerekli uyarının üstteki mesajda yapıldığı kanısındayım.Bölücü olmadığı ve kişisel hesaplaşma amacı taşımadığı sürece herkes düşüncesini söyleme hakkına sahiptir.Kimin ne partiden olduğu da umrumda değil.Parti mevzusu kapansın artık!
 
Üst