Kıbrıs'ta Çözüm Nasıl Sağlanır?

Katılım
22 Ağu 2008
Mesajlar
204
Tepkime puanı
1
Puanları
0
KIBRIS'TA ÇÖZÜM NASIL SAĞLANIR?

Geçtiğimiz haftaki yazımda, ‘’ Kıbrıs’ta Adil Bir Çözüm Olur mu? ‘’ diye sormuş ve aynı başlığı taşıyan yazımda, bunun neden olamayacağının gerekçelerini anlatmıştım…

Bu yazımda ise başlığından da anlaşılacağı gibi Kıbrıs’ta çözümün nasıl sağlanabileceğini ifade edeceğim…

Öncelikle geçtiğimiz hafta ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in Ortadoğu ziyaretinde İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak ile birlikte, yıllardan beri İsrail-Filistin arasında yaşanan anlaşmazlığın ve akan kanın ancak iki devletli bir çözüm şekli ile ortadan kalkacağını açıklaması ve bunun hem bir gereklilik, hem de fırsat olduğunu ifade etmesi, Kıbrıs konusunun çözümü için bulunmaz bir örnek teşkil etmiştir…

Amerika Savunma Bakanının yapmış olduğu bu açıklaması ( tabii ki bu beyanında samimi ve altında bir tuzak yatmıyor ise! ) dünyanın çeşitli bölgelerinde yıllardan beri çözülemeyen sorunları nedeniyle aralarında çatışmalar yaşanan, bağımsız bir devlete sahip olabilmek için yıllardır mücadele eden halkların, bu haklı ve önemli tercihleri için yepyeni bir öncelik ortaya koymuştur…

Balkanlarda son dönemde Yugoslavya’nın parçalanmasından sonra, emperyalist çıkarları doğrultusunda, BM kararları ile bu bölgede bağımsız devletlerin kuruluşunu destekleyen ve adeta bu devletlerin arkasındaki güç olan A.B.D; bunun son örneğini Kosova’nın bağımsızlığının tanınması sırasında göstermiştir…

Ortadoğu’da ve Balkanlar’da, yıllardan beri aralarında sorunlar yaşayan halkların bağımsızlıkları ile taçlandırılan kendi devletlerini kurmaları; başta A.B.D olmak üzere neredeyse tüm dünya ülkeleri tarafından kabul edilerek, benzeri sorunları yaşayan halklar bu çözüm modeline özendirilmektedir! Ama bir şartla bu devletlerin kuruluşunda ve yaşamsal geleceklerinde Amerikanın seçtirdiği kukla yönetimlerin ve yönetimsel ağırlığının bulunması kaydıyla! Çünkü Amerikan İmparatorluğunun yaşayabilmesi ve dünyada ki etkinliği ancak bu şekilde sağlanabilecektir

Akdeniz’de yarım asırdan fazla bir zamandan beri devam eden Kıbrıs sorununun çözümü için neden adada çözüm için bağımsız iki devletli yapı desteklenmez?

Bu nedenlerin başında, yıllardan beri Rum-Yunan ikilisinin adayı ilhak etmek istemeleri, yani ‘’ Enosis ‘’ vardır…

Diğer önemli bir neden ise yıllardan beri, başta Amerika olmak üzere BM üye olan ülkeler, son dönemde ise AB’ye üye ülkelerin Kıbrıs’ta ki stratejik menfaatleri ve vazgeçilmez çıkarları nedeniyle adada çeşitli Bizans oyunlarının tezgâhlanması ve uygulamaya konulmasıdır… ( Son dönemde bu Bizans oyunlarına verilebilecek en önemli örnek, Annan Planının Kıbrıs Türk Halkına adeta dayatılarak kabul ettirilmesidir! )

Uluslar arası camianın stratejik menfaatleri ve çıkarları doğrultusunda Kıbrıs’ta bağımsız iki ayrı devlet yapısını istememelerinin nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:

Birinci neden; Kıbrıs adasını kontrolü altında bulunduran devletin, Orta doğunun zengin petrol yataklarının kolayca kontrol altında bulundurabilmesidir, Dolayısı ile adada ki müşterek menfaatleri nedeniyle, başta A.B.D olmak üzere, ne İngiltere, ne Rusya, ne de son dönemde Fransa ve İsrail adada müstakil yapılı iki ayrı devletin kurulmasına izin vermezler…

İkinci neden Kıbrıs adasının etrafını çevreleyen karasularında ve münhasır alanlarda zengin petrol ve doğal gaz yataklarının varlığıdır… Böylesine zengin enerji kaynaklarının bulunduğu bir ada parçasında, özellikle emperyalizmin en vahşi uygulamalarını gerçekleştiren, başta Amerika olmak üzere bu ülkenin her yaptırımını destekleyen bilinen devletler, tabii ki, Kıbrıs’ta müstakil iki ayrı devletin kuruluşuna müsaade etmezler…

Üçüncü neden ise tarihsel hesaplaşma adına uygulanmak istenen senaryodur ki, bunun tarih içerisinde önemli örneklerini vermek de mümkündür. Nedir bu? Kıbrıs adasında islamiyetin temsilcisi bir halk, bu halkın kurduğu bir devlet ve onu temsil eden askeri bir güç asla olmamalıdır! İşte onun için adada, bağımsız bir Kıbrıs Türk Devletinin kurulmasına asla izin vermezler…

Yukarıda sıralamış olduğum nedenler ortada dururken, Türkiye’de ülkenin yönetimini elinde bulunduranlar, özellikle son dönemde; yıllardan beri savunulan ‘’iki ayrı devlet ‘’ yapısının hedeflendiği çözüm tercihini terk etmiş ve adeta Rum-Yunan ikilisinin ‘’Enosis’e’’ giden yoluna kırmızı halı sermiştir!

Kıbrıs konusunda en haklı olduğumuz ve bu güne kadar, elde ettiğimiz tüm avantajları görüşmekten çekinmeyen bir yönetim tarzının tercihi ile Kıbrıs; neredeyse elimizden çeke, çeke alınmaktadır!

BM zemininde yaklaşık üç yıldan beri devam eden taraflar arası müzakerelerden bu güne kadar herhangi bir sonuç çıkmış değildir! Zaten sonuç alınabilecek kalıcı bir çözüme ulaşılabileceği de çok zayıf bir ihtimaldir! Bunun en önemli nedenleri yazımın içeriğinde açıklanmıştır…

Tüm bu gerçekler ortada dururken; çözümü BM zemininde, AB ile pazarlıklar yaparak, Rum-Yunan ikilisi ile yürütülen müzakereler sonucunda aramak, yapılabilecek en büyük hata olacaktır…

Kıbrıs konusunda çözümün tek bir şıkkı vardır!

Türk Milletinin ve Kıbrıs Türk Halkının en haklı olduğu bu milli davamızda artık yol ayrımına gelinmiştir… Yarım asırdan beri çözümü kovalayan ve çözüm adına haklı olduğu konularda dahi taviz vermeye hazır olan Türkiye’nin bu barışçıl çabalarını dikkate almayanlar ile bu süreç devam ettirilmemelidir. Devam eden bu müzakereler sürecinden hiçbir şekilde bir çözüm çıkmayacaktır!

Bundan sonrası için yapılacak tek bir şey vardır:

Anavatan Türkiye; dünya kamuoyuna seslenerek, K.K.T.C devletinin bağımsız bir devlet olarak tanınması yönünde bir çağrıda bulunmalıdır. Yapılacak olan bu çağrının ilk muhatabı da Amerika olmalıdır!

Bu çağrının içeriğinde verilecek örnek ise:

İsrail-Filistin arasında yıllardan beri devam eden çatışmaların sona ermesi ve çözüme ulaşılabilmesi için Amerika’nın taraflara ve dünya kamuoyuna yapmış olduğu açıklama olmalıdır, yani çözüm için iki ayrı bağımsız devlet modeli…

Orta doğuda İsrail-Filistin arasında yıllardan beri devam eden savaşlar ve anlaşmazlıklar, kuracakları iki bağımsız devlet modeli ile çözülecek ise, Kıbrıs’ta da neden aynı model uygulanmasın?

Yeter ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve K.K.T.C Devleti bundan böyle bu çözüm modelini kamuoyunun önüne getirerek, güçlü bir şekilde savunsun.

Çünkü Kıbrıs adasında çözüm, ancak bu şekilde sağlanabilecektir…

Kaldı ki; Türkiye’nin bölgedeki stratejik konumu, askeri gücü ve ekonomik güçlü yapısı ve genç nüfusu; Kıbrıs konusunda böylesine bir çözümü destekleyen en önemli nitelikleri olacaktır...


Atilla ÇİLİNGİR

27 Mart 2011
 

Nejdet Halil

Dost Üyeler
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
69
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Kıbrıs'ta Çözüm Nasıl Sağlanır?

Attila bey,

Gercekcisin.
Yazdiginiz gibi, Imperyalistler icin her konu ticaret dir, yani birincisi "benim cikarim nedir"?
Tabii ki artik KKTC uluslararasi taninmasi icin cagrida bulunmaliyiz (eylendik bile).
Kabullenirim, ayni anda, Amerika ve EU'la dogal zenginlikleri de ortaklasa paylasmaya eger hazir isek. Bence Imperyalistler bunu kabul ederler, cunku onlarin en buyuk oyunlari da "bolun ve kontrola dus". Imperyalistler isteklerini hem bize karsi hem de Rumlara karsi yorutururler. Cikar bir yol olabilir; tabii ki bunlar cirkin oyunlardir maalesef Imperyalistlerin tek anladigi cozum de bu gibi cozumlerdir. Demek ki "perde arkasi" KKTC'nin ve TC'nin yeni oyunlarin oynanmasinin gerektigini gosteriyor (ki belkide oynamaktalar). Belki boylecesine belki cikarlarimizi kazanabiliriz, en azindan KKTC'nin "egemenligini" uluslararasi kabullendirebiliriz; ve adaya bagli olan dogal yer alti kaynaklardan bizlerde az olsa faydalanip "zenginin, yani Imperyalistlerin" yaninda bizde gecinmemizi saglayabiliriz....bir ata sozu vardir "zenginin yaninda fakir de gecinmesini saglar" acaba bu dugum'un sonucu boylemidir? Isler gittikce epey derinlesiyormus. Insallah hukumetlerimizin stratejik yoneticimleri bu "stratejik santrac oyunlari" iyi anliyanlardir ve Turk Milletinin menfaatini en iyi yonden koruyabilirler. Iyi ve basarli isler ve sanslar deyim...
 
Katılım
22 Ağu 2008
Mesajlar
204
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Cevap: Kıbrıs'ta Çözüm Nasıl Sağlanır?

Değerli Dostum,
Necdet Halil Bey;

Her zaman olduğu gibi bu yazıma da yapmış olduğunuz değerli yorum için teşekkürler...Bu güzel yorumunuzun son cümlesini, ''hükümetlerimizin yöneticileri, ''stratejik santranç oyunlarını'' iyi anlayanlar ve menfaatlerimizi de en iyi yönden koruyabilirler.'' Diyerek sonlandırmışsınız...
Kıbrıs milli davamızın son 9 yılında ki,sorumluluğunu taşıyan siyasilarimizin teslimiyetlerle dolu uygulama ve açılımlarına baktığımızda; bu son cümlenize uygun yöneticiler görebiliyor musunuz gerçekten?

Sevgiyle selamlıyorum.
Atilla ÇİLİNGİR
 
Son düzenleme:
Üst