Başbakan Ecevit, Kıbrıs konusunda AB’nin isteği doğrultusunda bir çözümün Türkler’in orada yeni bir soykırımla karşılaşması demek olduğunu belirtti
Başbakan Bülent Ecevit, TRT–1’de yayımlanan “Pazar Panorama” adlı programda, Kıbrıs sorunu konusunda çarpıcı itiraflarda bulundu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) feda etmekle Türkiye’nin bir toprağını fedaetmek arasında fark bulunmadığını söyleyen Ecevit, “Şimdi eğer, Rumlar’ın veya AB’nin isteği doğrultusunda bir çözüm gündeme getirilecek olursa, uygulanmaya çalışılacak olursa, Türkler’in orada yeni bir soykırımla karşılaşmaları bana göre kaçınılmazdır” dedi.
Kıbrıs’ta soykırım olur
Ecevit, Kıbrıs ile ilgili önemli gelişmelerin yaşandığı hatırlatılarak, “Türkiye, Kıbrıs’la ilgili taviz mi verecek ya da ne yapacak?” sorusunu şöyle cevapladı:
“Taviz vermek, bedel vermek aramızda bir varsayım olarak bile görüşülmedi, hükümet düzeyinde. Hiçbirimizin aklından geçmiyor. KKTC’yi feda etmekle Türkiye’nin bir toprağını feda etmek arasında birfark yok. KKTC, yalnız Kıbrıs’taki Türkler’in güvenliği açısından değil, Türkiye’nin güvenliği açısından da yaşamsal önem taşıyor. Bizim bu konuda kusurumuz, Türkler’in Kıbrıs’ta Barış Harekatı’ndan önce neler çektiğini yeni kuşaklara, yeni politikacı kuşaklara yetirince anlatamamış olmamızdır. (Bunlar nasılsa gerçekleribiliyorlardır) sanrısı ile hareket ettik adeta... Bu konuda yoğun bir kampanya açmamız lazım.” Başbakan Ecevit, Barış Harekatı öncesinde, Rumlar’dan Türkler’e karşı birkaç soykırım girişimi olduğunu hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak, Türkiye’nin sesini yükseltmesiyle durdurulabildi. Bu arada, Bosna–Hersek’teki olaylarda, Kıbrıs Rum yönetimi, oradaki teröristlere arka çıktı. Şimdi, eğer Rumlar’ın veya AB’nin isteği doğrultusunda bir çözüm gündeme getirilecek, uygulanmaya çalışılacak olursa, Türkler’in orada yeni bir soykırımla karşılaşmaları bana göre kaçınılmazdır. Çünkü şimdiden, Kıbrıs Rum yönetimi yetkilileri, (Girne’de denize gireceğiz, evlerimize yeniden kavuşacağız) havası içindeler. Açıkça ifade ediyorlar. Rumlar tarafından binlerce dava açıldı, Avrupa insan Hakları Mahkemesi’ne evlerine dönmek için...
Düşünün siz, iki devlet biraraya gelecekler ve hemen ertesi gün kavgalar başlayacak. Türkiye’de bazı kimseler, yazarlar, çizerler, hatta politikacılar diyorlar ki; bu çağda soykırım olmaz... Peki Bosna–Hersek’teki soykırım neyin nesiydi? O olayları yapanları, Kıbrıs Rum yönetimi destekledi.”
Kıbrıs, Türkiye’nin orunu
Ecevit, “Batı’nın olayı, Rauf Denktaş olayı olarak görmesinin akıl almaz olduğunu” ifade ederek, “Bu, Türkiye’nin sorunu. Kendi kendilerini aldatıyorlar. Ödün vermeyeceğimiz anlaşıldıkça, yeni bir durum değerlendirmesi yapacaklardır” diye konuştu.
Denktaş tek başına değil
Başbakan Bülent Ecevit, Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen’in yaptığı bir açıklamada, “Türkiye Kıbrıs konusunda bir bedel ödemez ve Denktaş da adada yalnız kalır” dediğini hatırlatarak, görüşlerini soran bir gazeteciyi cevaplarken de, şunları kaydetti: “Sayın Verhaugen ve başka bazı Avrupalı politikacıların yanılgısı var. Sayın Denktaş’ı Kıbrıs’la ilgili sorunların sorumlusu gibi gösteriyorlar. Oysa Sayın Denktaş, kendi başına değil, sayın Denktaş’la birlikte biz varız, Türkiye var, Türk milleti var, Kıbrıs Türk halkı var. Bunu Sayın Denktaş’ın kişisel düşüncesi, kişisel davranışı olduğunu sanmak, kendi kendini aldatmaktır. Büyük bir yanılgıdır.”
"Denktaş–Klerides görüşmesinden umutsuzum"
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Rum kesimi Lideri Klerides arasında yapılması beklenen görüşmenin nasıl sonuçlanacağının sorulması üzerine de Ecevit, “İyimser olmakta yarar var. Umarım bir uzlaşma ortamına gelinsin, fakat çok da fazla umutlu değilim” dedi.
Ecevit, Türkiye’nin kararlılığını sürdürdüğü sürece, sorunların aşılacağına olan inancını dile getirdi.
Türkiye’nin AB’ye tam üyelik süreci ile Kıbrıs konusunun ilişkilendirildiğinin ve bazı anlaşmazlıklar yaşandığının hatırlatılması üzerine de Başbakan Ecevit, şöyle konuştu:
“Birtakım sürtüşmeler olduğu kesin. Türkiye, AB için çok önemli. AB için ne kadar önemli olduğumuzu, Avrupalılar’dan çok Amerkalılar algılıyorlar. Avrupa’da bunu bilmezden gelenler var. Avrupa’ya Kıbrıs’la ilgili şunu hatırlatmak isterim; aslında Kıbrıs ile Avrupa’nın bir davası yok. Kıbrıs’ta olup biten, sadece Yunanistan’ı ve Kıbrıs’lı Rumları ilgilendirebilir. Onun dışında hiçbir Avrupa ve dünya devletini ilgilendiren yanı yok. Onun için bu acayip bir fantezi adeta. Bunu aşabileceğimize inanıyorum. Aşmamız da gerekiyor.”