Kışkırtmalar, Sempatik Sözler ve Gerçekler!

GökTürk

Kurucu
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,015
Tepkime puanı
2
Puanları
38
Yaş
59
Konum
C¤ KIBRIS
Web sitesi
www.kibris1974.com
Kışkırtmalar, sempatik sözler ve gerçekler!

Ruhat Mengi, Vatan Gazetesi,24-Ekim-2008

AKP'ye kapatma kararı vermediği zaman Anayasa Mahkemesi'ni pek meşru bulan ve alkışlayanlar şimdi “yetkilerinin kısıtlanması, kapatılması, yargılanması” noktasındalar. Çok kısa zamanda ne inanılmaz değişiklik bu!

En çok gelen tepkiler arasında “Parlamentodan 411 vekilin oyu ile geçen bir Anayasa değişikliğinin (herhangi bir yasa değil) AYM tarafından iptal edilmesinin demokrasiye aykırı olduğunu” söyleyenler var.

“Aynı görüşteki erkek üniversiteye girerken kızlar türban nedeniyle giremiyor” diyenler var. Ve bir de yıllardır nedenleri en açık şekilde anlatılmasına rağmen 5 yıl öncesinin argümanıyla çok mantıklı ve sempatik görünen “üniversite çağındaki bir kıza ‘başını aç da okula öyle gir' denemeyeceği” sözlerini tekrarlayanlar var.

Öncelikle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin daha önceki kararlarında belirttiği ve AİH Sözleşmesi 9. maddede geçen “Laiklik her ülkede, o ülkenin şartlarına göre farklı uygulanabilir” belirlemesine dikkat etmek gerekiyor. Çünkü laikliğin esnetilerek kamusal alanda belli bir dine, inanca ait giyim veya ibadetlere izin verilmesi, o ülkede söz konusu dinin toplumun yüzde kaçı tarafından benimsendiği ve bu izin verildiği takdirde ortaya çıkması ihtimali olan baskı ve ayırımcılıklarla yakından ilgili... Yani “Kamusal alanda dinî kıyafet, ibadet sınırlaması” bir AYM üyesinin siyaset yaparak söylediği gibi “iteleyip kakalamak için” konmamış.

Örneğin İtalya ve Hollanda'da Müslüman vatandaşlara bu konuda serbestlik tanınması böyle bir baskı ve ayırımcılık yaratmayabilir ama baskı uygulanmayan tek Müslüman çoğunluklu ülke olarak kalan Türkiye'de yaratabilir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de bunu varsayımlara göre değil, dünyadaki aynı yoldan geçmiş çok sayıda ülkeye bakarak belirlemiş.

Bugünün haberi laiklikten dinî yönetime geçen Malezya'da “kızların saçlarını kesmesi bile” dine aykırı olduğu iddiasıyla yasaklandı.

İran'da, Suudi Arabistan'da renkli, desenli türban ve çarşaflar da aynı nedenle yasaklandı biliyorsunuz.

“Biz benzemeyiz” diyorlar... Neden, garantisi ne?

Bu öğrenciler 17-18 yaşında liseyi başı açık olarak bitirip aynı yaşta üniversiteye giriyorlar. Eğer konu siyasete alet edilmese, devletle çatışmak yerine iki eski Diyanet İşleri Başkanı'nın kızları gibi üniversiteyi de okuyup sonra istedikleri giyime dönebilirlerdi.

Medeni Kanun'la gelen boşanma, şahitlik, miras, mal rejimi değişiklikleri Kur'an'dan çok farklı olduğu halde bunlara memnuniyetle uyuyor kadınlar. Dinden çıkmış olmuyorlar. O zaman acaba Kur'an'da “Devletin kurallarına da uyun” denmesine rağmen birkaç yıl daha başı açık okumaları dinden çıkmalarına neden olur mu?

Yarın devam edeceğiz...

***
Bu karar türban tartışmasını bitirir mi?

Anayasa Mahkemesi'nin üniversitelerde “dinî kıyafet ve ibadetlere izin verilmeyeceğini, böyle bir değişikliğin Anayasa'nın ‘değiştirilemez' denilen maddelerine, laik rejimin korunmasını sağlayan kurallara aykırı olduğunu” bildiren (ama yine yalnızca türbanla ilgiliymiş gibi değerlendirilen) gerekçeli kararı yeniden Mahkeme'ye yapılan saldırıları başlattı.

Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç'ın “Bu karar demokrasi dışı girişimlere yol açacaktır” dediği (hâlâ açıklamasını bekliyoruz) karardan sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “AKP'ye destek verelim, AYM'nin yetkileri kısıtlansın” dedi. DTP de bu değişikliğe destek olacağını söyledi.

AYM Başkanı Kılıç'ın “demokrasi dışı girişim” sözlerinden, Başbakan Erdoğan'ın “Biz milli iradenin üstünde irade tanımayız”ı tekrarlamasından sonra “yüksek mahkeme yargıçlarının” yargılanması gerektiğini, “Mahkeme kararının Yasama'nın yetkisine müdahale olduğunu” söyleyen yazarlar bile çıktı.

Son günlerde bunlar olurken iktidar partisiyle ilgili yolsuzluklar da gündemden düşmedi. Ergenekon ve terörle ilgili gelişmeler de...

Yine çok karışık ve gündemi yoğun bir hafta geçirdik...

Bu Pazar Her Açıdan'da özellikle anayasa Mahkemesi'nin “üniversitede dinî kıyafet” ve “AKP kapatma davası”yla ilgili gerekçeleri, yukardaki tepkileri, “Acaba Mahkeme'nin yetkilerinin kısıtlanması mümkün mü,” “Bu kararla ‘kamusal alanda türban tartışması' bitmiş mi oluyor” gibi soruları, unutturulmaya çalışılan dev yolsuzluklar konusunda hangi gerçeklerin halktan saklandığını, tabii biraz da Ergenekon davasını ve DTP'nin tutumunu konuşacağız.

Zaman ne kadar izin verirse... Her zamanki gibi, konuları en net şekilde anlayabilmeniz için en iyi tartışacak konukları davet ettim

Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, dokunulmazlığının kalkması için AİHM'ye kadar giden CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ile laiklik ve dinler uzmanı Araştırmacı Yazar Aytunç Altındal programda olacaklar.

Her Açıdan 26 Ekim Pazar 12.30'da STAR'da.

Cumartesi gecesi saatler bir saat geriye alınıyor, aman dikkat... Yok zannederek kaçırmayın.

 
Üst