KKTC Düşmanları

Kamil Özkaloğlu

Onursal Üye
Katılım
6 Ara 2008
Mesajlar
359
Tepkime puanı
0
Puanları
0
KKTC DÜŞMANLARI

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC),
Kıbrıs Türk Halkının 135 yıldır sürdürdüğü Özgürlük, Egemenlik, İstiklâl ve varoluş mücadelesinin en önemli sonucudur…

KKTC, Kıbrıs Türklerinin adadaki varlığını sürdürebilmesi için tek seçeneğidir…

KKTC, çocuklarımıza, torunlarımıza, kısacası geleceğe bırakacağımız en değerli mirasımızdır…

KKTC olmazsa Kıbrıs Türk Halkı da olamaz…

İşte bu nedenledir ki tüm dünya KKTC’nin tasfiyesini sağlamak için ellerinden gelen her türlü melanete başvurmaktadır…

Yıllarca içimizden seçtikleri zayıf insanları Avrupa’nın ve ABD’nin en güzel şehirlerinin en lüks otellerinde ağırlayarak beyinlerini yıkadılar.

Ne AB, ne ABD ne de diğer sömürgeciler ülkelere ve özellikle de KKTC’nin varlığı ve geleceği için uğraşan yardımsever melekler değil.

Sadece sömürü için, sadece kendi ülkelerinin çıkarları ve sadece kendi halklarının refah ve geleceği için her türlü insanlık ayıbına ve zulme başvurabilecek kadar gözleri kararmış bir güruhlar topluluğundan başka bir değer yargısına sahip değillerdir.

Sömürecekleri ülke ve toplumlara satmaya çalıştıkları değerler, sadece kendi halklarına layık gördükleri değerlerdir…

Bu gerçeklere uyan davranışlarına her gün tanık olmuyor muyuz?

Bugün eğer dünya gündeminde isek ve örneğin bir BM genel Sekreteri Cumhurbaşkanımızın önünde saygı ile ceketinin düğmesini ilikliyorsa; bunun bir tek nedeni vardır; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’imizin VARLIĞI VE 30 YILDIR GURURLA YAŞATILMASIDIR. Eğer menhus hedeflerine ulaşıp Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tasfiye ederek ortadan kaldırırlarsa; artık dünya gündeminde değil, KIBRIS Cumhuriyeti’nin iç meselesi oluruz. Bu da kısa sürede Kıbrıs’ın Türklerden arıtılmasını getirecektir…

2010 yılından bu yana ülkemizde yaşadıklarımız ortada…

KKTC için, Kıbrıs Türk Halkı için en ufak bir şey yapılmamış. Aksine, devletimizin, egemenliğimizin yara alması için her yola başvurulmuştur.

3 yılı aşkın bir süredir, emperyalizmin beyni yıkanmış işbirlikçileri KKTC’yi ortadan kaldırmak amacıyla ülkede kaos yaratmakla meşgulken; iktidarda olanlar ise bu üç yılı, kurultay, koltuk kavgası ile geçirdiler. Kıbrıs Türk Halkı tüm bunları hak etmiyor.

Şu anda bir seçim ortamındayız. 2 aydan daha kısa bir süre için işbaşına getirilen hükümet üyelerinin en az 8’inin KKTC’nin tasfiyesini savunanlardan oluştuğu iddia ediliyor. Adaylıkları kesinleşenlerin büyük bir çoğunluğu da ayni yolun yolcusu…

Kaos yaşadık, ekonomik sorunlar yaşıyoruz. Haksızlık, kanunsuzluk, adaletsizlik diz boyu. Bunların kesinlikle düzeltilmesi gerekiyor.

Düzeltilebilir de...

Ama KKTC’yi kaybetmenin dönüşü yok…

Gücünü ve desteğini dış güçlerden alanlarla sadece Kıbrıs Türk Halkına inanan ve güvenenlerin ayırımını doğru yapmalıyız…

Hem bize 2010’dan itibaren yaşatılanları unutmadığımızı ve yaşatanları oylarımızla cezalandırmak için mutlaka sandığa girmemiz gerekiyor. Bu, Anayasamızın bize yüklediği bir görevdir.

Sandığı boykot etmemizi ve veya ısrarla “sandığa gidecekseniz mühür kullanmayın karma oy kullanın” diyenlerin en az, 2010’dan beri bize karanlık günler yaşatanlar kadar art niyetli olduklarını unutmayın…

Bir ülkede Cumhuriyeti ve halkın egemenliğini yine halkın sağduyulu tepkileri koruyabilir...


Kamil Özkaloğlu
04 Temmuz 2013
 
Üst