KKTC'nin Başına Annan'dan Sonra Ban Ki-Mun Çorabı Örülüyor...

Hüseyin LAPTALI

Onursal Üye
Katılım
13 Ağu 2008
Mesajlar
465
Tepkime puanı
0
Puanları
0
KKTC'NİN BAŞINA ANNAN'DAN SONRA
BAN Kİ-MUN ÇORABI ÖRÜLÜYOR...

Başbakan Erdoğan;
İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt ile düzenlediği ortak basın toplantısında; “Annan planı artık adeta rafa kaldırıldı, buzdolabına kondu. Şimdi artık bir Ban Ki-mun planı herhalde oluşacak. O zaman bu planı oluşturalım, adımı da artık atalım ve neticeye kavuşturalım.

Oyalama devam etmesin. Güney Kıbrıs kararlıysa Kuzey Kıbrıs’a da aynı şekilde gerekli telkinleri yapabiliriz. Yunanistan da bu telkinleri yapmış olsun. BM Genel Sekreteri’nin riyasetinde bu işi neticelendirelim,” deyiverdi.

Meğer Başbakan Erdoğan;
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’a "Şu anda ve önümüzdeki dönem yapılmakta olan görüşmelere G20 zirvesinde St. Petesburg'da başlamak istiyorum demiştim, de dedi.

Diğer taraftan;
Anastasiadis’in görüşmelere başlamak için Maraş’ın Rumlara devredilmesi talebiyle ortaya çıkarak, ipe un serdi.


Türkiye AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise; Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Annan Planı benzeri bir Ban Ki-Mun planının ortaya çıkmasının söz konusu olduğunu belirterek,
“Kıbrıs meselesi çözülürse biz şu anda çok kısa bir süre içerisinde 12 faslı açıp rahatlıkla 10 faslı kapatabilecek noktaya gelmiş durumdayız. Çok az bir çalışmayla, bazı kanunları geçirerek o rakamı daha da artırabilecek noktadayız.

Şu anda fasıl kapanamıyor, çünkü Kıbrıs meselesi çözülmedikçe fasıl kapatmama olamaz şeklinde alınmış bir AB kararı var, demiştir.

Görülüyor ki;
AKP hükümeti üstelik başta başbakan olmak üzere AB müzakerelerinde biraz yol almak ve yakınlaşan seçimler arifesinde bunu bir iç propaganda malzemesi olarak kullanmak istemektedirler. Bu konuda KKTC’nin başına ikinci bir Annan Planı yani Ban Ki-mun planı sarmaktan hiç çekinmemektedirler.

Demek ki;
Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun KKTC’deki 90.ıncı yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramındaki konuşması sadece bir bayram heyecanından kaynaklanmıyordu. AKP iktidarının Kıbrıs görüşmeleri konusunda bu sinsi, aceleci, teslimiyetçi tutumuna işaret etmekteydi. Cumhurbaşkanı konuşmasında şunları söylemişti.

“Türkiye Cumhuriyeti kurulmasaydı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de olmayacaktı. Kıbrıs milli bir dava olmayacaktı. Kıbrıs konusunun doğru, dünya ile ters düşmeden, barış ve demokrasi yolundan ayrılmadan milletin uzun vadeli, gerçek çıkarları gözetilerek ilerlemesinin sadece Kıbrıs Türk halkının değil tüm Türkiye’nin geleceği ile yakından ilgilidir.”
Kıbrıs Türk halkı her zaman önce Türkiye sonra Kıbrıs demiştir. Ancak;
Türkiye’nin de Kıbrıs’a karşı üvey evlat muamelesi yapmasına da daima karşı çıkmıştır. Çünkü Kıbrıs Türk’ü Türkiye’nin ayrılmaz terk edilemez bir parçasıdır.

Zamanında Rumlar, Annan Planına “Evet” demiş olsalardı, şu anda Kıbrıs’ta ilaç için Türk kalmayacaktı. Hırslarının kurbanı oldular. Kıbrıs Türk’ünü kendi kaderi kurtardı.

Şimdilerde başımıza sarılmak istenen yeni Annan Planı yani “Ban Ki-mun” planı ile Kıbrıs Türk’ü neticesi bilinmez olan maceraya sürüklenemez. Bunu, AKP hükümeti ve onun başbakanı Erdoğan da yapamaz, yapamayacaktır, yapmamalıdır.

Aksi halde;
Kaybedecek olan sadece Kıbrıs Türk’ü değil, Türkiye de olacaktır.

KKTC’nin varlığını ve birliğini sonsuza dek yaşatacak yönde yapılmayacak bir anlaşma, anlaşmayı yapanları tarih önünde daima ve ebedi suçlu ilan edecektir.

Kıbrıs Türk’ünün güzel şansı, onu AKP iktidarının “yaptım oldu” zihniyetinden korusun...


Hoşça kalınız
08 Kasım 2013
Hüseyin LAPTALI
 
Üst