KKTC’nin Kırılma Noktası “Türkiye”

Ayla Berkin

Onursal Üye
Katılım
13 Haz 2008
Mesajlar
386
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
Konum
Gazimagosa
Web sitesi
www.aylaberkin.com
KKTC’NİN KIRILMA NOKTASI “TÜRKİYE”

İki gündür bazı sorunlarım nedeniyle yazlarımı hazırlayamadığım için sevgili okurlarımdan özür diliyorum.

Aslında yazı yazmak da istemiyor artık canım. Türkiye’nin ve KKTC’nin haline baktıkça önümüzde oluşan girdabın büyüklüğü karşısında yazı yazmak, bir şeylere dikkat çekmeye çalışmaktan da vazgeçmek istiyorum.
O girdap, AKP seçim mitinglerinde ki coşkulu kalabalıkla ve hala meydanlara çıkamayan CHP ve MHP’nin köşelerinde bekleyişiyle daha da bir büyümektedir.
Kendimi dipsiz kuyuya taş atar gibi hissediyorum. Taş, kuyunun dibine erişemediği içinde bir ses getirmiyor. Oysa AKP her şeye rağmen gümbür gümbür geliyor. DTP’ ye rağmen doğuyu da ele geçirmiş durumda.
Erdoğan her gün muhalefeti meydanlara çağırıyor ama bizim muhalefetten bir ses yok. Son fırsatı da böylece kaçırmak üzere olduğumuzun bilinciyle büyük bir karamsarlığa düşüyorum.
Bu durum KKTC içinde dehşetle izlediğim bir manzara. Eskiden Kıbrıs’ın Türkiye için kırılma noktası olduğunu söylüyorduk. Şimdi ise maalesef Türkiye’nin Kıbrıs için bir kırılma noktası olduğunu görüyorum. Kaybedilen bir Türkiye, toprakları parçalanmış, sanayisi ve ekonomisi yabancıların eline geçmiş bir Türkiye, ABD ve AB’nin servi dayatarak kabul ettirdiği bir Türkiye, haliyle Kıbrıs’ında Yunan adası olmasına izin verecektir. İşte asıl kırılma da bu olacaktır. Türkiye devre dışı kalırken, Kıbrıs adası da Yunanistan’ın son zaferi olacaktır. Bu da Türkiye’nin Akdeniz de ki hâkimiyetinin sona ermesi demek olacaktır.
Biz bunları söylerken, bu tehlikelerden halkımızı haberdar etmeye çalışırken, halkımız büyük bir teslimiyetle başlarına gelecek olanı kabullenmiş görünüyor. KKTC de ve Türkiye’de de halk hayatından gayet memnun bir görüntü sergiliyor. İşsizliğe, yolsuzluğa, alınan gemiciklere, babalarının bakanlıkları sayesinde iş adamı olan yeni yetmelere rağmen vatandaşımız hükümetinden ve yerel idarelerinden memnun.
Halkımız, orta halli bir aileden gelmesine rağmen dünyanın en zengin Başbakanları sıralamasında 8. sıraya oturan başbakanlarıyla gurur duyuyor. Bu zenginliğin nereden geldiğini sorgulamaya bile gerek duymuyor. Kendi çocuğu işsizlikten kıvranırken dünyanın sayılı iş adamları arasına karışan oğulların hesabını sormuyor ve Başbakanlarının ardından bir çığ gibi sürüklenerek gidiyorlar.
KKTC’de durum bundan daha farklı değil fakat burada Türkiye’den daha değişik bir gelişmeden söz etmek mümkün. KKTC’de halkların duyarlı olmasını gerektiren bir konu var ki oda Rum, Türk ilişkileri. Bu öylesine bir ilişki ki, eğer halklar duyarlı davranmaz ve hâkimiyeti Rum yanlılarının eline bırakırsa bağımsız Türk devletinin de sonunu getirecek olan bir ilişki. Ne mutlu ki, KKTC’de bu tehlikeli ilişkiyi görenlerin sayısı, tehlikeyi görmezden gelenlerden daha çoktur. Dağınık partilerde de olsa KKTC’ye sahip çıkmaya kesin kararlı olan bu partiler, CTP’nin işgaline son verecek güçtedir. Mühim olan halkımızın oylarını çok parçalamadan en güçlüyü yani UBP ve DP’yi destekleyecek bir şekilde dağıtmalarıdır. En azından birinci parti olarak UBP’nin çıkartılması gerektiğini halkımızın anlamış olması da Türkiye’den daha farklı bir konumda olduğumuzu göstermektedir.
Gerçi Türkiye’de bu yerel seçimlerde büyük bir başarı sağlayarak yeniden güven tazeleyeceğini sandığım AKP iktidar da olduğu müddetçe KKTC’ de CTP’siz kurulan bir hükümet ne kadar çalıştırılır o da ayrı bir tartışma konusudur. Karşısında CTP-ÖRP hükümeti olmayan Türkiye, KKTC hakkında bir karar vermeden önce şöyle bir düşünmek zorunda kalacaktır. Çünkü karşısında ki hükümet YES BE ANNEMCİ değildir. Karşısında ki hükümet Kıbrıs Türkü’nün haklarını sonuna dek savunmaya, Rum’un art niyetine alet olmamaya karar vermiş bir hükümettir. Bunu bilen Türkiye Hükümeti de teslimiyete giden yolda daha dikkatli adımlar atmak zorunda kalacaktır.
Tabii bunlar hep varsayımlarım. Büyük bir umutsuzluğa kapılsam da, gerek Türkiye’de, gerekse KKTC de halkımızın gerçekleri görmesini ve vatanına sahip çıkabileceği adımları atmasını diliyorum. Aksi takdirde hepimiz o girdapta yok olup gideceğiz.

Ayla Berkin
28.02.2009
 

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: KKTC’nin Kırılma Noktası “Türkiye”

Gerçekten son derece güzel ve ilginç bir yorum..
Nerden nereye geldik...
Aslında konu neredeyse meşhur tavuk-yumurta fenomenine benzedi...
İşin özü bence tek cümleyle şudur..
KKTC ve TC nin kaderi ortaktır.
Birinin kaybı diğerinin de kaybı anlamına gelecektir.
Dolayısıyla rum oyununa takılıp gelen iktidara karşı aklı selim olan güçlerin ortak bir hareket platformuyla seçime gitmeleridir.
Aynı durum Türkiye için geçerlidir...
TTK ve Y
 

ARIKBUKA

Halkla İlişkiler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
920
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Cevap: KKTC’nin Kırılma Noktası “Türkiye”

KKTC bir mihir yada başlık parası değildir.Abye üye olmak için feda edilemeyecek kadar değerli ve önemlidir.Yüzyıllardır şehit kanları ile sulanan Kıbrıs toprağı rum ayakları altında ezdirilmeyecek kadar hayati bir öneme sahiptir.En başta mirastır, emanettir.Ancak Anadolu'yu parsel parsel satışa çıkaranlar için KKTC'nin pazarlık konusu olması tabiki önemsizdir.Zaten amaç "kazan kazan" değil miydi?Şimdi vatanımın altını kazan kazan'a! Şeyleri ne dediyse müridleri bir fazlasını yapar.Sonlarını hiç düşünmeden ihanet edenler kendilerinin de söylediği gibi sonuçlarına katlanacaklar.Uyan milletim uyan ... TTK
 
Üst