Kritik Günlere Doğru

Alper Faik GENÇ

Onursal Üye
Katılım
13 May 2009
Mesajlar
93
Tepkime puanı
0
Puanları
0
KRİTİK GÜNLERE DOĞRU…
Alper Faik Genç


1963’ten, yani 47 yıldanberi gündemde olan Kıbrıs sorununu artık kritik günler bekliyor...Kıbrıs Rumlarının asla vazgeçmeyecekleri ENOSİS (Yunanistanla birleşme) rüyaları devam ederken; güvendiğimiz ve varlığımızla özgürlüğümüzü bugüne kadar koruyan Türkiye’mizde iktidarda olan hükümetin bu soruna bir son vermek için ciddi ödünler verme aşımasında olduğu hususunda endişelerimiz devam etmektedir...

Yunanistana moral vermek için JEST:

Hem Kıbrıs’ın hem de Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren, Yunanistan’ın karasularını 12 Mil’e çıkarması Türkiye ile Yunanistan arasında görüşülmektedir...Sorulan sorulara kaçamak cevaplar veren TC Başbakanı Sn.Erdoğan, ‘Henüz birşey söylemek erken’ diyerek ağzından baklayı çıkarmış bulunmaktadır.

Yunanistan bugün mali bakımdan iflas etmiş olmasına rağmen,
Avrupa Birliği içinde Türkiye’ye veto bakımından gözdağı veren güvenilmez komşudur. Türkiyenin askeri gücünün büyümesine dikkat çekmesi Türkiye’yi düşman görmesindendir...

Bizim AKP Liderleri ise bu güçlenmenin verdiği sarhoşlukla,
‘Artık Yunanistandan korkulmaz’ mantığıyla hareket ederek ödün vermeye yatkın tavırlar takınmaktadırlar.

AVRUPA BİRLİĞİ,
Türkiye’nin limanlarını Aralık ayı içinde Güney Kıbrıs’a açmasını beklemekte ve Kıbrıs Sorununda ancak bunu yaparsa bir ilerleme olacağını açıkça söylemektedir. Bşbk. Yrd.cısı ve Başmüzakereci Egemen BAĞIŞ ise bu konuda bol keseden atıp-tutmaya devam etmektedir.

AÇIK SİYASET YOK!
Maalesef Türkiye cephesinden açık siyaset yok! KKTC’yi ziyaret eden Türk Subayları, kesin konuşmakla beraber, Türkiye’de son yıllarda askerin sergilediği AKP:ye uyum politikası biz Kıbrıs Türklerini hayli endişelendirmektedir.

FÜZE KALKANI
ve büyük hikaye... Bilindiği gibi NATO, Amerika tarafından Sovyetler Birliğine karşı kurulan bir Savunma Örgütüdür. Türkiye NATO’ya girmek için Korede binlerce şehit vermek durumunda kalmıştır.Türk topraklarına yerleştirilen Amerikan Füzeleri 1962’de patlak veren Küba Krizinde pazarlık sonucu Türkiyeden kaldırılmış ve Türkiye pazarlık konusu olmanın acısını yaşamıştır. Şimdi ortaya atılan FÜZE KALKANI PROJESİ zihinleri epeyce karıştırmıştır...Şöyle ki, bu kez bu Kalkan’ın hangi ülkeye karşı olduğu açıklanmış olmamakla beraber, bunu tahmin etmek hiç de zor değildir...Hele bunun için Rusya’nın da projeye davet edilmesi akla İSLAM ÜLKELERİNİ getirmektedir. Çünkü İslam Ülkeleri Batılılarca terör yuvası olarak tanınmaktadır...O zaman akla şu gelmektedir: Bu Füze Kalkanı Ortadoğu’da Türkiye’ye yerleştirilse, hedef hangi ülke olabilr?...İsrail mi? Ne münasebet? Ortada akla kalan tek ülke İRAN’dır...çünkü İran’nın nükleer çalışmaları başta Amerika olmak üzere Batılı ülkeleri rahatsız etmektedir.

T.C.Cumhurbaşkanı son Avrupa gezisinden dönünce,
hedef ülkenin İran olarak gösterilmemesi için başarı sağladığını söylemiştir. Peki buna kim inanmıştır? Türk halkını inandırmak o kadar kolay mıdır? İran mı inanmıştır? Buna kargalar bile güler...İşte bu nedenle Türk siyasetinin açık olmaması bizi üzmekte ve beraberinde Türkiye’ye tehdit getirmesi de cidden endişelendirmektedir..

AKDENİZ'de PETROL ARAŞTIRMALARI :
Rumlar ateşle oynamaktadırlar. Rumların Kıbrıs açıklarında petrol araştırmaları yapmak için bazı Amerikan Şirketlerine izin verdiklerini artık bilmeyen yoktur..TC Başbakanı ve Başmüzakerecisi acaba buna ne buyuracaklardır? Görüldüğü gibi yalnız Kıbrıs’ta değil, etrafındaki denizlerde de Türk menfaatleri baltalanmaktadır ve bu devam edeceğe benzemektedir...

‘Biz güçlüyüz’
kafasıyla hareket edenlere, batan güçlü Osmanlı İmparatorluğunu hatırlatmak yerinde olacaktır. Şimdi zayıflayan Yunanistan’a her istediğini vermek sonunda Türkiyemizin başını ağrıtabilir... Hele Kıbrıs’ta ödün vermek bir sürü belayı davet etmek olacaktır...Kritik günlere doğru ilerlerken Ankara’da boş yere övünen değil, daha sorumlu düşünüp, kılı kırk yaran idarecilere ihtiyaç vardır...
 

Ahmet Gülay

Onursal Üye
Katılım
28 Eki 2010
Mesajlar
67
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Kritik Günlere Doğru

Değerli kardeşim, Yüreğine, kalemine sağlık. Birçok gerçeği gizleseler bile bir yerde fire vereceklerini düşünemiyecek kadar kendinden geçmiş böyle bir hükümetin milletimize yaşatacağı çok kötü günler uzak değildir. Ama ne çare ki bir yandan yaratılan korku ve yandaş medyacılık, diğer yandan bizim anavatanımıza karşı duyduğumuz sevgi ve saygı bu önemli konuları enine boyuna tartışmamıza engel teşkil etmektedir. Değneğin ucu mutlaka bize de dokunacağını bile bile çoğu zaman sessiz kalıyoruz. Bu sebepledir ki yüreğine ve kalemine sağlık diyerek size jest yapmak istedim. Makalenizin her satırı gerçeklerin aynasıdır. Daha ne deyim ki? Varol, sağol
AHMET GÜLAY
 
Son düzenleme:

Türkiye Sevdalısı

Dost Üyeler
Katılım
26 Eki 2010
Mesajlar
190
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrının emanet verdiği bedende
Cevap: Kritik Günlere Doğru

Sayın Alper Faik GENÇ,

Çok yerinde yapmış olduğunuz tespitlere katılmamak mümkün değil. Zaman zaman "Ben bir vatandaş olarak bunları görüyor ve ne yapmak istediklerini az çok anlamaya çalışıyorum. Ülkemi yönetenlerin benden kat kat üstün düşünme mekanizmalarına sahip olmaları gerekir. Yönetime gelince neden gözler görmez, kulaklar duymaz, akıl işlemez oluyor" diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Bir ülkeyi yönetme yetkisini verdiğimiz iktidar, bizlerin gördüğünden, anladığından çok daha ötesini görmeleri ve vatandaşı endişeye yönlendirecek anlaşılmaların önüne geçici, doyurucu açıklamalarda bulunmaları gerekirken, neden bizleri aptal yerine koyarak tek söylebildikleri " Biz istediğimizi aldık" şeklinde slogan haline gelmiş açıklamayla yetiniyorlar.

Füze kalkanının ne için kurulmak istediğini siyasetle hiç bir ilgisi olmayan çobana bile sorsanız, vereceği cevap bizleri endişeye sürükleyen cevaptan başka bir cevap olmayacaktır. BOP için büyük bir hazırlık tüm hızıyla sürmektedir. BM' in kukla sekreteri Ban Ki-moon tarafından sürdürülen (Süründürülen) Kıbrıs görüşmeleri de bu senaryonun bir parçasıdır. Askerlerin görevden alınmaları, ergenekon süreci ve dahası, çekimleri tamamlanmak üzere olan BOP filmi içindir. Bu filmle birlikte, verilen emirlere kimsenin karşı koymaya cesaret bile edemeyeceği bir süreç başlayacaktır. Bu iktidar hangi sözlerle, hangi anlaşmalarla ve hangi garantilerle ne şekilde ikna edilmiştir inanın çok merak ediyorum.

Simdi sormak lazım, bu yüzde 58 ile günaha ortak olanlar, bu film başladığında görecekleri bu gerçekler karşısında ne yapacaklardır. Pirince giderken bulgurdan olacağımızın endişesi büyüktür. (Bir koyup 3 alma rüyası görenlerin ne duruma düştüğünü geçmişte gördük)

BOP ile Ortadoğu da çıkacak savaş eş anlamlıdır. Bu savaşın içinde Türkiye'nin yer almayacağını, bu savaşta seyirci olacağını düşünmek ise büyük hatadır. ABD kendi evlatları yerine Türk evladlarını bu savaşa kurban etmeyi hedeflemiştir.

Umarım yanılıyorumdur. Daha doğrusu yanılmak istiyorum.

Sevgi ve saygılarımla
 
Son düzenleme:
Üst