Lefke Skulübü

Özcan Özcanhan

Onursal Üye
Katılım
9 Nis 2009
Mesajlar
62
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Lefke Skulübü

3235ozcan_ozcanhan.jpg


DİKKAT DİKKAT
FUTBOLUMUZUN KISA BİR ÖZETİDİR.
LÜTFEN YA TAM SAYFA SPOR HABERLERİNE YA DA UYGUN GÖRECEĞİNİZ BAŞKA BİR SAYFAYA FUTBOL TARİHİMİZN MEHENK TAŞLARI OLARAK GEÇSİN... TEŞEKKÜRLER.

TERBİYE EDEYİM DERKEN

Bu günkü yazımı da futbolumuza ayırdım.
Hakemlerimiz, Federasyonumuz, kulüplerimiz, futbolcularımız, teknik adamlarımız, yöneticilerimiz, taraftarlar, futbolseverler bir bütün olarak futbolumuza yön verip , sahip çıkmazlarsa Kuzey Kıbrıstaki genel çöküntü, dağınıklık, gerileme bu spor dalımızı da mahvedecektir.

TARİHİ OLAYLAR
1955 den önce Kıbrısta tek bir Futbol Federasyonu mevcuttu. KOP- Kipriyaki Omospondia Potosferu- Kıbrıs Futbol Federasyonu.

O federasyona kayıtlı ve birinci ligde faal olan Çetin Kaya, Kıbrısın Futbol tarihine adını birkaç şampiyonluk kazanarak altın harflerle yazdırmıştı. Ve bu Çetin Kayadır ki Kıbrıstaki Türk varlığını Birleşmiş Milletler kayıtlarına da geçirdi. Rum halkı adayı Yunanistana ilhak etmek girişimlerinde bulunduğunda, Kıbrıs BM de görüşüldüğünde, “ada bizimdir, Biz Yunan soyundanız, Oniki adalar, Rodos ve Girit gibi büyük adayı da Yunanistan ile birleştirmek isteriz” diyerek Kıbrıstaki Türk varlığını inkar etmiş, “Kıbrısta Türk yoktur” yalanını söylemişti.

İşte, o zamanki Türkiye Temsilcisi kalkıp da, Yunan delegasyonu Başkanına ve Birleşmiş Milletlere hitap ederek sormuştu, “Kıbrısta Lig şampiyonu ve Pakkos Şildi turnuvası şampiyonu kim oldu? Ben size söyliyeyim. Çetin Kaya Türk Spor Kulübü. Kıbrıs adasında Türkler vardır ve ENOSİS e karşıdırlar, adanın Yunanistana ilhakını kabul etmeyecekler” ifadeleri ile Yunan-Rum ikilisinin oyununu bozmuştu.
Ve 1955 de 1 Nisan da EOKA kanlı saldırılarla önce İngilizleri sonra da ada Türklerini dize getirip Kıbrısı Yunanistana bağlamayı denedi. Başaramadı. Ama, burada tarih yazacak değilim. Neler olduğunu nasıl olsa herkes bilir kanaatindeyim.

Ancak, vurgulamak istediğim, KOP dan ayrılıp da Kıbrıs Türk Futbol Federasyonunun Kasım 1956 da kurulması ve faaliyete geçmesidir.

Onun da nedenini kısaca buraya alayım. Bu yazı biraz uzun olacak ama umarım sevgili editörümüz bu günlük bana ayrılan sütundan daha fazlasını doldurmama izin verir.

Hiç o günü unutmadım, unutmayacağım da. Çetin Kaya ile Pezoporikos maçında oynayacak kadroda ben de oynayacaktım. Cimnastiriyo dediğimiz –Ga Si Bi- futbol sahasına gittiğimizde saha sorumlsu Yabana ve iri yarı Kiriyakos bizi içeri almadı. Stad giriş kapısını kapattı, demir parmaklıkları kilitledi ve, “artık burada futbol oynayamazsınız. Kilisenin izni yoktur. Saha kilisenindir. Siz EOKA ya karşı İngilizin yanında yer aldınız, artık sizinle futbol oynamak yok, başka oyun oynamak var” deyip kanlı kavgayı ima etmişlerdi. Orada fotoğraflar çekildi Bekledik. Kesin olarak içeri alınmayacağımızı anlayınca geri döndük.
Çetin Kaya olarak, durum KOP a bildirildi. Findikitis başkanlığındaki KOP heyeti kararı sonra verecek dedi. Yanılmıyorsam bir maç da sonra Larnakada yapıldı... Ve tarihi karar çıktı.

ÇETİN KAYA, DURUM NEDENİYLE LİGLERDEN MUHAF TUTULACAK. HİÇBİR RUM TAKIMI İLE HİÇBİR RUM SAHASINDA OYNAMAYACAK”.

Bu karardan sonra harekete geçen o zamanki futbol hastası yöneticiler 1956 yılı sonundan önce Kıbrıs Türk Futbol Federasyonunu kurduğunu ilan etti ve faal bütün kulüpleri kaydolmaya davet etti.

Yanılmıyorsam, Mağusa Türk Gücü, Larnaka Demir Spor, Lüricina, Gençlik Gücü, Türk Spor kulübü (çetin Kaya ile birleşmişti), Mehmetcik Çiftciler Birliği, Türk Ocağı, Doğan, Gönyeli, Girne Spor, Lefke ve şimdi hatırlayamadıklarım...... (Ah Topcan ah, keşke ölmeden futbolumuzun bir tarihçesini ve bazı evrakları bıraksaydın) KTFF nuna başvurup kayıt yaptırdılar. 5-6 Takım ile karşılaşmalar düzenlendi. Kulüp sayısı arttıkca Liglere geçildi.

HAKEMLER
Ahmet Sami Topcan, Faik Müftüzade, Ali Sıtkı, Mehmet Fikri, Derviş Şekerci, Cambulat, Münür Çavuş- bunları hatırlayabildim- KOP da kayıtlı hakemlerdi ve en kritik Rum karşılaşmalarını Müftüzade, Topcan, Ali Sıtkı yönetirdi.
KTFF ligleri de başlayınca bunlar görevi bir ara sürdürdüler.

Yaşları ilerlemiş olduğundan, genç hakemlerimizin bulunmayışından, kısa zaman sonra karşılaşmalarımızı İngiliz Askeri Kamplarındaki İngiliz hakemlere devrettiler.

YENİ KUŞAK HAKEMLERİMİZ
İngiliz Kolejinden mezun olurkenden Rahmetli babacığım, hasta ÇetinKayacı Mehmet Halil Cambazın ısrarları ile ÇetinKaya da top koşturtumaya başladım. Sol bacağımdaki arıza nedeniyle erken bıraktım. Ancak, Faik Müftüzadenin, Ahmet Sami Topcanın, Necdet Ünelin, Şahap Şemilerin telkinleri ile İngilizlerin yanında yan hakem olarak bayrak sallamaya başladım. (topa vurmadıkca dizin ve bacağın kötüye gitmez, gel hakem ol demişerdi).

Master, Massey, Figürado, Harryson en fazla maçlarımızı yönetenlerdi. İlk Futbol Kurallarını içeren- Referees Chart isimli küçücük el kitabını bana Master hediye etmişti.
1960-61 Futbol sezonunda Türkiyeye Hakem kursu ve Tekamülü konferanslarına katıldım. Ondan sonra da yedi kez Türkiyede katıldım, yabancı hocalara tercümanlık yaptım. Kenneth Aston ve Halim Çorbalı tarafından göğsüme UEFA rozeti takıldı.

Topcanın bir mektubunu Rahmetli, ilk FİFA kokartlı Türk Hakemi Sulhi Garana elden götürdüm. Beni çok iyi karşıladı, param var mı diye sordu. Başka yardımı ve yol göstermesi de oldu. Bana Kıbrıstaki hakemlik müessesesini sordu. Anlattım. Bize gelip hocalık yapmasını önerdim. Kabul etti. Yazı yazdı ve Topcana ulaştırdım. Vee... 1961 de Kıbrısta, Lise binasında ilk futbol hakemleri için Sulhi Garan 1, kursu açıldı. En az 30 arkadaşım katıldı. Yıltan Muslu, İzzi Türkel, Ali Kani, Mustafa Saffet, Göral, ve diğerleri başarı ile kursdan mezun oldular.

Çok geçmeden Lig maçlarımızda görev almaya başladılar. Zamanla İngiliz hakemler uzaklaştırıldı ve Kıbrıs Türk Hakemleri bütün maçlarımızı yönetir oldu. Federasyon genişledi, büyüdü, ilerledi, 1-2-3 ligler başladı.

Namzet hakem, üçüncü, ikinci ve birinci sınıf hakemler diye hakemlerimiz de sınıflandırıldı. Yeni kurslar açıldı... Türkiyeden ve buradan hocalar dersler verdi.

Tatbikatlar yaptırdı.

İlk Birinci sınıflığa terfi ettirilen yıltan Muslu, İzzi Türkel, Saffet Mustafa, Ali Kani ve ben idim. Arkadan Attilalar, Babürler, Salimler, Kanatlılar, Veliler, Rusolar, Kasnaklar, Kırcallar, İsmailler, ...ve onlarca hakemimiz geldi.

MAÇLARIMIZ
15 Kasım 1983 tarihine kadar (KKTC nin ilanı) ada çapında lig maçları, kupa maçları yönettik. Doğan Babacana, Hakkı Gürüze, Cezmi Başara, Sulhi Garana, Ziya Türkdoğana yan hakemlikler yaptım.

Çok iyi hatırlıyorum, Dinamo Bükreş, Spartak, İsrail, Türkiye milli, ordu takımları, Fener, Galatasaray, ve diğer yabancı takımlarla yapılan maçlarda görev aldım.

Ne olduysa 1983 KKTC ilanından sonra oldu ve yabancı kulüplerle maçlarımız (dostluk karşılaşmalarımız bile)FIFA trafından engellendi. Kıbrıs Türk Futbol Federasyonunu tanımadıklarından, istersek KOP bünyesine girip uluslararası turnuvalara, şampiyonalara katılabileceğimiz bildirildi. Futbolumuza da ambargo uygulaması başladı.
Kabul etmedik, izole edildik.

KENDİ MAÇLARIMIZ
Öyle güzel, iddialı maçlarımız oluyordu ki, gören yabancılar bile hayran kalıyordu. Apoelin ünlü antrönörü Künstler bile Taksim sahamıza gelip Özer Komandoyu, Zihniyi, Ali Karayeli gördüğünde hayran kalmıştı...Yönettiğim bir karşılaşmadan sonra Apoel-Omonya maçını yönetmemi önerdi. Rahmetli Topcan, “olmaz ağam öyle şey” deyip kesip attı.

Olaylı , çekişmeli krşılaşmalarımız oldu. Federasyonumuz, disiplinli, azimli Başkan Ahmet Sami Topcan Topcan yönetiminde değişik men cezaları, para cezaları ile futbolcuları, olay çıkartan seyircileri ve kulüpleri disipline etmeye çalıştı. Hakemlerimize de hatalı olduklarında kızağa alma cezası verdi.

Fakat hiçbir olayda, saldırıdan, yarım kalan maçtan sonra bile LEFKE spor kulübüne son verilen çarpıcı ceza gibi ceza verilmedi. Ufak tefek cezalara bile itirazlar, istinaflar oldu. Fakat verilen cezayı ağır bulup istinafa giden Lefkeye, böylesine çok daha ağırlaştırılmış cezalar yaşanmadı.
Evet, Lefke teknik direktörü, taraftarı ve bazı futbolcuları çirkin olaylara neden oldular. Cezalandırılmaları kaçınılmaz dı. Ancak bu kadarı da fazladır kanaatindeyim.

TERBİYE
Terbiye edelim anlayışı veya başka nedenlerle Lefkeye kesilen bu cezaların ardından Lefke de liglerden çekilirse....
Daha da kötüsü, Gidip KOP a kaydoluruz tehdidini uygulamaya koyarsa ve bunun ardından her cezalandırılan kulüp veya sporcu KOP a koşarsa ne olacağı hiç düşünüldü mü?

Federasyonumuzun yeni, katı Başkanı Hasan Sertoğlu, federasyonun ilgili organları, ceza kurulu vs. terbiye edelim derken aşırıya kaçmış ise dengeler sağlanmalı ve korunmalıdır.

Sohbet ettiğim çoğu futbolseverler, hatta bazı ÇetinKayalılar, “Lefkeyi, teknik direktörlerinin kışkırtmaları yaktı. Yazık oldu, çok ağır cezalar verildi. Bursa-Beşiktaş maçıyla ilgili Bursaya kesilen cezalar gibi bu cezalar da masum futbolcuların, yöneticilerin, teknik elemanların ellerini de ayaklarını da kesmiş olmuyor mu” diye bana soranlar da çıktı.

Çok uzadı. Yazılacak, eleştirilecek, yol gösterilecek fikirler, görüşler için yer kalmadı. İnşallah editörümüz gerekirse bu konu için bir tam sayfa feda eder. Çünkü tarihi bazı fotolar da eklemek gereğini duydum.

** ** **

1. Türkiye genç milliler Kıbrıs Türk karması ile. Hakem üçlüsü, Özcanhan-yıltan-babür. Bütükelci ve kolordu komutanları bir arada...

2. Olaylı bir maçtan Saffet ve yıltan kurtarılırlarken.

3. Yusuf Kaptan sahası. Daha göğsümdeki KTFF kokartı değişmeden.

4. KTF yenibirinci sınıf hakem kokartı ve KTFHakemleri derneğinin kokartı birarada.

5. Cimnastiriyo kapıları yüzümüze kapatıldı..
lütfen bu fotoğraflar kullanılsın. Aksi takdirde bu uzunca yazının destekcisi kalmaz.

** ** **

Sefa kardeş, arzu edersen bunları, kaynak belirterek Milliyet gazetene de aktarabilirsin.


Selamlar
İyi çalışmalar
Özcan Baba

 
Üst