Markulli Korku Sahnesinde Yeniden Rol Aldı !

İsmet Kotak

Onursal Üye
Katılım
13 Nis 2009
Mesajlar
318
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Markulli Korku Sahnesinde Yeniden Rol Aldı !

Bir zamanlar Türkiye’ye ve KKTC’ye tehditler sallayan Bayan Markulli geri geldi. Hristofyas’ın en sıkışık gününde yeniden Bakan yapıldı.Göreve başlar başlamaz tehditlerine de başladı.Markulli,geçmişte de yaptığı açıklamalarla hanyli çam devirmişti.Bir yandan ortaklık lafazanlığı yaparken öte yandan Kıbrıs Türk halkı ile yetki paylaşımına ya da eşitliği kabule yanaşmamaıştı.Şimdi de denizlerdeki kaynakların “Rum” olduğunu söyleyecek kadar kendini kaybetti.

Rum Dışişleri Bakanı Erato Kozaku Markulli,”Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti’nin” ,görüşmelerde sonuç alınmasını BM’nin bile beklediği Ekim ayında, gerilimi arttıracak petrol ve doğal gaz arama operasyonlarının başlayacağını ilân ederek Türk tehditlerine aldırmayacaklarına dikkat çekti.Rum haber kaynaklarına göre Markulli şimdi de AB’de ülkelerinin dışişleri Bakanlarına ve Avrupa Komisyonu Komiserlerine ve BM Güvenlik Konseyi üyelerine yazılı başvuracağını açıkladı ve “Türk tehditlerinin”, yeraltı kaynaklarının araştırılmasına ilişkin planlarını değiştirmeyeceğini söyledi.

Markulli,Rum-Yunan Plânlarının Türkiye’yi,ABD ve Israil ile karşı karşıya bırakmak ve bunun için AB’yi kullanmak niyetine dayandığını itiraf edercesine, araştırmayı yapacak olan şirketin Amerikan şirketi olduğunu, yani Türkiye’nin, Amerikan çıkarları ve şirketleriyle ve Amerikan hükümetiyle karşı karşıya geleceğini ve Türkiye’nin, herhangi bir faaliyeti için ciddi bir şekilde düşünmesi gerekeceğini ileri sürdü.

Markulli’nin ikinci silâhı da AB.Bunu da şu şekilde kullanıyor: Bu tür araştırma yapılmasının, “Kıbrıs(rum) Cumhuriyeti”nin egemenlik hakkı olduğunu söyleyen Markulli, kendilerinin AB üyesi olduğunu, bugün kendilerine savrulan tehditlerin aynı zamanda AB’ye yönelik de olduğunu savundu.

Dimitri Hristofyas’ın yeni Dışişleri Bakanı,belli ki patronundan aldığı emirle dikkatleri Terazi-Tatlısu yöresindeki patlamadan yeniden, dış politikaya çevirmek için bu role bürünmüştür.Amaç Türkiye ile bir çatışma göstererek içte birliği sağlamaktır.Bu oyun tutar mı? Bana göre tutmaz.Çünkü Atina Hristofyas’ı ve AKEL’i gözden çıkardı.Bu yolu başkaları ile yürümek istemektedir.Yani seçime kadar bir istifa olmazsa seçimde Hristofyas al aşağı edilecektir.Hristofyas’a biçilen role artık Yunanistan’ın gereksinimi, kalmadı.

Bana göre Hristofyas’ı,Markulli’nin bu korku filmi yaratma rolü de de kurtaramayacaktır.

& & &

SURİYE OLAYLARI VE TÜRKİYE

Batılı güçler, Israil’i rahatlatmak ve petrol bölgesindeki Arap ülkelerine egemen olmak için ortaya koydukları senaryo’nun son safhasını Suriye’de uyguluyorlar.Sanki Irak halkının “Demokratlaşması” kendilerini çok ilgilendirdi de Irak’ı yerle bir ederek bu amaca ulaşmaya kalkmışlardı! Orada 5 milyon göçmen, iki milyon ölüm vardır. Afrika sahilleri ülkelerini yalaya yalaya Suriye’ye uzanan bu uygulamada, Libya’da olduğu gibi Türkiye de vardır.

ABD’nin Suriye üzerindeki plânı Başkan Bush döneminden kalmadır.Irak’ın ardından Suriye’ye girmeye kalkan Bush’un ömrü yetmedi.Görevi devretti.Savaş yanlısı olmayan görünümü içinde göreve gelen Başkan Obama, bugüne kadar kara harekâtı hariç savaşın her şekline uygun emir verdi. Şimdi sıra Libya’dan sonra Suriye’ye geldi.

ABD’nin amacı, Türkiye’ye en uzun sınırı olan ve genelde ekonomisi Türkiye’ye dayanan Suriye’ye karşı yürütülecek harekâtı Türk Ordusu ile birlikte yapmaktır.Daha düne kadar Türkiye ve Suriye aradaki vize engelini kaldırarak,iki halkın kucaklaşmasına olanak tanımıştı.Suriye’de Türkmenler,Türk Halkı ile aile bağı olan Araplar ve Türkler vardır.Arada evlilik bağı da sürmektedir.

Türkiye,Suriye,Lübnan,Ürdün ve yakın gelecekte Irak’la Ortadoğu pazarı oluşturmayı hedeflemekte idi.Mübarek’siz Mısır’ın da bu halkaya dahil olması olasılığı yüksek.Son yılda bu ülkelerle ticaret hacmi arttı.İşte bu ortamda önce Libya, şimdi de Suriye ile iplerin kopması Türkiye ile ticarete ve öteki çıkarlara da zarar verecektir.

Ancak her durumda Suriye yönetimi halka karşı sert tutumunu indirmezse ufukta öyle veya böyle savaş görünmektedir. Bu,Irak’tan sonraki en büyük askeri müdahale demektir. Türkiye, sınırının hemen ötesinde yer alacak bir savaştan yakasını kurtaramayacaktır.Suriye artık Rusya gibi dostlara da sahip değildir.
 
Üst