MAYIN TEMİZLETME İŞİ ÇOK YANLIŞ!
ÜLKEMİZ İÇİN TEHLİKELERLE DOLU!
Mayın temizletme bahanesiyle en verimli toprakları ve en değerli su havzalarımız yabancılara(Düş manlara) teslim edilirse; vatana ihanet olur. Bu mayınları kendimiz temizleyebiliriz. Bilgimizde ve gereçlerimizde eksiklik varsa, kanımız canımız pahasına tamamlar ve teknikleri öğreniriz.
1-Dünyanın en güçlü ve asil ordusu bizimdir. Mayın temizlemeyi bilen uzman elemanları var. Bilmedikleri bazı teknikler varsa; öğrenmelerini sağlamak devletin görevidir. Dört beş milyonluk kuşkulu bir devlet, mayın temizlemeyi bizden iyi biliyorsa; daha fazlasını bizim uzmanlarımız öğrenmelidir. Ne kadar pahalıya mal olsa; millet olarak öderiz. TOPRAKLARIMIZI otuz-kırk yıllık tarihi olan bir devlete, elli yıllığına teslim etmeyiz.
2-Çok yoksul insanlarımız var. O güzel topraklardan, on yirmi dönümüne sahip olsalar; ekip biçerek refaha ulaşabilirler. Onlara, mayınlı alanlardan ellişer yüzer dönümlük kısımlar teslim edilsin. Bakın görün mayınlı alanları nasıl temizleyecekler! Bilmiyorlarsa; nasıl çabucak öğrenecekler! Devlet onlara teknik yardım yapsa; malzeme de verse ne kaybeder. O toprakları korumak için yüz binlerce şehit vermişiz… Düşmanlara teslim etmemek için beş on yaralı versek ne çıkar!
3-Kimyevi maddeler dökerek; bolca sulayarak patlamaz hale getirilmesi mümkündür.
4-Bazı cins köpekler, eğitilerek mayınların yerini bulmada uzmanlaşıyor. Koklayarak veya sezgileri ile mayınları bulurlar. Sonra da bunlar ateş edilerek veya ağır taşlarla darbelenerek patlatılıp yok edilir.
5-Güney sınırlarımızda ve üstelik mayınlı alanda, yeni bir sınır kapısı açıldı. O geniş alandaki mayınları, bizim ve komşu devletin elemanları temizlediler. Aynı teknik geliştirilerek tüm mayınlı alanlara tatbik edilsin!
*Tüm bunlar olmuyorsa; o topraklarda gözü olan güçlere teslim etmektense; bırakalım mayınlı kalsın. 49 yıl oralara el koyacak şirket; dünyanın en azgın gücünü arkasına alarak binlerce yıl çıkmayacaktır. O devletin elinde atom silahları var. Ülkeyi tehlikeli maceralara sürükleyecek bir tehlikeli adımı atmamak gerekir. 49 yıl sonra gelecek bir verimlilik; bugünden hesaba katılamaz. Hesap değeri sıfırdır. Getireceği tehlikelere değmez!
*Bu işe talip olan şirketin sahiplerinin inancına göre: O vatan parçalarımız Tanrıları tarafından onlara vaat edilmişmiş!? “Arzı mev’ut” muş oralar. Dinsel inançları, Urfa ilimizi ve 49 yıllığına onlara teslim edilecek yerleri, hakimiyet altına almalarını emrediyor. Böyle tehlikeli bir oyuna, girmemeliyiz. Girilirse intihar anlamına gelir.
*Mayın temizleme bahanesi ile 49 yıllığına kullanma hakkı istemek, tuzaktır. Asırlar öncesinin planıdır. A)Kuzey sınırlarının İsrail’e teslim edilmesi; Suriye ve Irak’la aramızı bozar. B) İslam ülkelerinin düşmanlığını kazanırız. C) “Davos çıkışının, danışıklı bir tiyatro olduğu” kanısını uyandırır. Orada sağlanan psikolojik sempati, tümüyle tersine döner.
*Biz zaten su yoksuluyuz. O bölgedeki sularımıza da, A.B ve batı dünyası hükmetmek istiyor. 49 yıllık kiralama, o hain planın uygulamaya geçmesi oluyor!
*Tüm ulusal varlıklarımız ellere satıldı. Kutsal vatan topraklarımız da elden gitmesin! Kendilerini bu yanlış işe mecbur hissediyorlarsa; gene o topraklarda gözü olanlara teslim etmesinler… Bu iş Japonlara, Güney Korelilere filan yaptırılsın!