Marc Grossman dönemi;
1. Körfez Savaşı’yla Saddam Hüseyin’in gücünün yıkıma uğratıldığı,
Kuzey Irak’ta Saddam’ın gücünün sıfırlandığı,
ABD’nin Barzani-Talabani güçleri ve CIA peşmergeleriyle Saddam’ı devirme planlarını devreye soktuğu,
İncirlik Üssü’nden Kuzeyden Keşif Gücü uçaklarının Kuzey Irak’a silah, cephane, ilaç ve gıda maddeleri attığı,
Jandarma Genelkomutanı Orgeneral Eşref Bitlis’in ABD’nce tertiplenen suikastle öldürüldüğü, ekonominin çökmekte olduğu ve 1995 devalüasyon programlarının gündeme girdiği,
Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanı, Necmettin Erbakan’ın Refahyol İktidarının Başbakanı, Tansu Çiller’in Dışişleri Bakanı, ve Abdullah Gül’ün Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü olduğu çok kritik bir dönemdir.
Böylesine önemli bir döneme rastlayan 1996 yılında, CIA Kuzey Irak İstasyon Şefi Robert (Bob) Baer, Erbil’e giren Saddam Hüseyin birliklerine saldırmak ve Saddam’a muhalif askeri birliklerle, eşgüdümlü bir darbe ile Saddam’ı devirmek amacıyla örgütlediği CIA peşmergelerinin eyleme geçişlerini son anda durdurmak zorunda kalmıştır.
2500’e yakın CIA peşmergesi, Türkiye üzerinden önce Pasifik’teki Guam Adası’na, sonra da ABD’ye tahliye edilmeye başlanmıştır.
Daha sonra, 1996 sonu ve 1997’de bunların Türkiye üzerinden tekrar Kuzey Irak’a sokulması gündeme gelmiştir.
İşte böylesine kritik bir süreçte ABD Ankara Büyükelçiliği Ekonomi Bölümü’nde görev yapmakta olan Mehmet Şimşek’e, Büyükelçilik kadrosundaki gizli görevi CIA İstasyon Şefliği olan John L. Brady, Türkiye üzerinden Guam Adası’na tahliye edilecek CIA peşmergeleri ile ilgili olarak yapılan çok gizli görüşmelerde tercümanlık yapma görevi vermiştir.
Daha sonra da, bu CIA peşmergelerinin tekrar Kuzey Irak’a dönmeleri için yapılan görüşmelerde de Şimşek yine tercüman olarak görev yapmıştır.
* * *
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Marc Grossman’ın öngördüğü misyonları tamamlayan Şimşek, 1997 Nisan’ında New York’a yerleşerek UBS Bank’ta, ve 1998 başında da İstanbul’a dönerek 2000 yılına kadar Bender Menkul Değerler Şirketi’nde çalışmıştır.
2000 yılında New York merkezli uluslararası yatırım şirketi Merrill Lynch’in Londra Merkezi’nde çalışmaya başlamıştır. Merrill Lynch’te, küresel sermaye hareketinin önemli bir bölümü olan sıcak para hareketlerini, ve Türk piyasasındaki spekülasyon ve manipülasyonları yönlendiren Şimşek, 2 Temmuz 2007 tarihli Radikal gazetesindeki söyleşisinde Merrill Lynch’e ve kendi misyonuna yönelik şu açıklamaları yapmıştır:
“Benim AKP’den önceki hükümetle de diyaloğum vardı. Yedi yıldır çalıştığım Merrill Lynch, Türkiye’nin milli gelirinin 4 katı (1,6 trilyon dolar) büyüklüğünde portföyü olan uluslararası bir kuruluş. Ben Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Ekonomik Araştırmalar Bölümü Başkanı’ydım.”
Güngör Uras, 16 Temmuz 2007 tarihli Milliyet gazetesinde Merrill Lynch ve Şimşek’in görevleri hakkında şunları yazmıştır:
“Bizim piyasaların ipi Londra’daki bankerlerin elinde. Şimdi ipi o kadar sağlam ele geçirmiş durumdalar ki 2. Kemal Derviş olarak anılan Mehmet Şimşek’i ekonomi yönetiminin başına gönderdiler. O Londra bankerleri ki, küresel sermaye hareketinin bir bölümüne yön veriyorlar.”
Uras, Londra bankerlerinin Türk piyasasındaki spekülasyonları ve manipülasyonlarını da yürüten gençlerden birinin Şimşek hakkındaki yorumunu da şöyle aktarıyor:
“O arkadaşımız Londra bankerleriyle, daha doğrusu küresel piyasalarla AKP arasında köprü olacak. Türk ekonomisinin gelişmesi, iktidarda kim olursa olsun uluslararası piyasalarla iyi ilişkiler içinde olmasına bağlıdır. İşte bu nedenle, o çevrelerin söylediklerini AKP iktidarına ’iyi tercüme edecek’, o çevrelerden gelen bir gencin yararı küçümsenemez.”