Cevap: Milli Konsey Bildirisi No.20
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde çektiği meşakkatler, gördüğü mezalimler ve verdiği şehitler pahasına her zaman minnetle yad ettiğimiz merhum Dr.Fazıl Küçük ve Birinci Cumhurbaşkanımız Muhterem Rauf Denktaş Büyüğümüzün önderlik ve liderliğindeki Kıbrıs Türk Halkı, Şanlı Türk Mukavemet Teşkilatı ve Türk Ordusunun ortak mücadelesiyle kurulmuş, Türk 1974 öncesi dönemden sonra ruma "Bu adada ben de varım" diyerek, Türk'ün onur ve bağımsızlık mücadelesini bir devlet olma, bir Türk Devleti olma şerefi ile taçlandırarak zafere ulaşılmıştır.
Ancak sonraki dönemlerde rumun emperyalist batıdaki ağabeylerinden aldığı güç ve cesaretle uyguladığı kalleş politikalar ve aslında ideal bir rejim olmasına rağmen türlü etkenlerle şekil ve amaç değiştirebilen bir rejim olan ve ideal şeklinden uzaklaşarak rumun ve emperyalist batının bir silahı haline dönüşüveren demokrasi sayesinde işbaşına gelen bazı ihanet odağı mensupları, hangi basit veya çıkarcı düşünce ve amaçlarla bilinmez Kıbrıs Türk Devletini dönülmez bir maceraya, rumun kucağına doğru götürmeye başlamıştı.
19 Nisan 2009 tarihinin Türk'ün rehasının miladı olacağını önceki yazılarımda yazmıştım. Birçoğunu Kıbrıs1974 Otağı içinde gıyaben de olsa tanıma imkanı bulduğum aydın, ülkesini ve Ulusunu seven, onurlu, özgürlük ve bağımsızlığa düşkün, kafası objektif çalışan ama yüreği Türk'lük sevgisi ile dolu insanların varolmasıyla, Ulusunu seven bütün Türk'lerin katkılarıyla 19 Nisan da Türk Ulusu bu sefil, kişiliksiz gidişe "DUR" dedi.
Muhterem büyüğümüz, Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş'ın her türlü olumsuz etki ve karalamalara karşı sergilediği muhteşem sabır ve ideal örneği rehberliği ile Kıbrıs Türk'ü titreyip kendine dönmüş ve satıcı bezirganlara "Yeter Artık" demiştir. Kendisini yok etme amacında olan ruma ve batıya "Siz Türk'ü silemezsiniz, Yıldıramazsınız çünkü siz Türk'ü tanımıyorsunuz" demiştir. Onuruna düşkün ve Tanrı vergisi genleri sayesinde sağlam kişiliğe sahip Türk'ün yenilmeyeceğini, yıldırılamayacağını, asimile edilemeyeceğini ve YOKEDİLEMEYECEĞİNİ ruma ve emperyalistlere bir kez daha öğretmiştir. Çeşitli dönemlerde, çeşitli neden ve etkenlerle birbiri ile mücadele eden Türk'ün KARA GÜNLERDE nasıl bir kemik gibi bir araya geldiğini düşmanlarına göstermiştir. Ne mutlu Türk'e, Ne Mutlu Türk'üm diyene.
19 Nisan seçimleri Türk Ulusuna hayırlı olsun, bu seçim sonucunda girilecek süreçte çabalar Türk'ün yücelmesi, refahı, mutluluğu ve BİRLİĞİ için yoğunlaştırılsın ve sonra EVRENDE TÜRK BİRLİĞİNE doğru sağlam temelli girişim ve hareketler başlasın. Bu sürece ulaşılmasında çölde kum tanesi kadar da olsa etkisi olanlardan Tanrımız razı olsun.
Muhterem Kamil Özkaloğlu kardeşim, bildirinizde belirttiğiniz gibi "GÜN BİRLİK VE BERABERLİK GÜNÜDÜR." Siyasal, ekonomik, sosyolojik, teolojik görüşleri ne olursa olsun, ortak paydaları TÜRK ULUSUNA MENSUBİYET gibi onurlu ve değerli bir gerçek olan bütün Türk'lerin kucaklaşarak, birlik ve beraberlik içinde öncelikle Kıbrıs Türk İnsanının varlığını ve birliğini tesis etmek, bilahare Büyük Türk Birliğine doğru sağlam ve emin adımlar atmak olmalıdır.
Yazımın sonunda size de özellikle teşekkür ediyorum.
Saygılarımla....
Bülent Baysal
Anavatan'dan Yüreği Kıbrıs Türk'ü ile beraber çarpan bir Türk....