Milli Konsey Bildirisi No. 30

Kamil Özkaloğlu

Onursal Üye
Katılım
6 Ara 2008
Mesajlar
359
Tepkime puanı
0
Puanları
0
31 Aralık 2010
MİLLİ KONSEY BİLDİRİSİ No. 30

132 yıllık şanlı özgürlük, egemenlik ve var oluş mücadelemizin her evresinde Rumların şoven saldırılarına maruz kaldık. Tıpkı 1963 yılı sonunda plânlı Rum saldırıları ile karşı karşıya kaldığımız gibi, 2010 yılını tamamlarken de Rum toplumu, Türklüğe kin güden bir gösteri sergilemektedir. Bu, sadece spor sahasında kalan bir güç gösterisi olmaktan çıkmış, sokaklara taşmıştır. Geçmişte olduğu gibi bugün de, Türk düşmanlığının arkasında, kendini Bizans’ın devamı kabul eden ve çift başlı siyah kartalı Kiliselere bayrak yapan Rum Ortodoks Kilisesinin olduğu saklanmamaktadır. Hedeflerinin de adayı Yunanistan’a bağlamak, Türk Halkından kurtulmak ve Türk askerini ada dışına atmak olduğu bilinmektedir.

Milli Mücadele Konseyi, olaylara bu bilinç içinde bakmaktadır. Konsey, Milli Mücadele açısından uyanık olunması gerektiğini herkesin dikkatine sunmaktadır. Bugün yaşadıklarımız, iç sorunlardan bunalan Türk Halkının mukavemet gücünü kırmak için emperyalist dünya ile Rum-Yunan ikilisinin uyguladıkları bir plânın parçasıdır.

Emperyalizm, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini ortadan kaldırmak, egemenliğini sonlandırmak, self determinasyon ve ayrılma hakkını elinden almak için ellerinden geleni yapmaktadır. Dünyanın Kıbrıs Türklerine biçtiği gömlek, esaret, Rum egemenliğinde bir kabile gömleğidir. Bu ereklerinin önünde iki büyük engel var. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve adadaki yasal varlığını sürdüren Türk Silahlı Kuvvetleri. Onlar bu haklarımızı elimizden almaya çalışırken; Kıbrıs Türkleri olarak biz de, bugüne kadar hiçbir halkın, ‘dünya öyle istedi diye’ devletini tasfiye etmediği gerçeğine de uygun olarak, devletimize, egemenliğimize, toprağımıza ve şanlı ordumuzun adadaki varlığına sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bunlar konseyimizin kırmızıçizgileridir, baskı, tehdit ve şantaj bizi yolumuzdan döndüremez.

Doğdukları günden ölünceye kadar Türk düşmanı, ırkçı ve şoven olarak yetiştirilmiş olan Rumlar, gelenek haline getirdikleri hiçbir işe yaramaz yaygaralarını sürdürüyorlar. 1950’lerde EOKA, 1960’larda EOKA-B, 2000’li yıllarda da HRİSİ AVGİ vardı… Şimdi de ”ELAM” örgütünün emir ve komutasında sokaklara dökülüp iliklerine kadar işlemiş olan kinlerini ve Türk düşmanlığını körüklemeye başladılar.

Ancak en zor günlerimizde bile Kıbrıs Türk Halkı olarak bu örgütlerle Mücahit ve Mehmetçik el ele başa çıkmasını bildik. Şimdi karşılarında sadece göğüsleri iman dolu, devletini, özgürlüğünü ve egemenliğini ölümüne savunmaya yeminli Kıbrıs Türk Halkı yanında, adadaki varlığımızın, devletimizin, egemenliğimizin ve haklarımızın tek güvencesi Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de var.

Rumlar bu kadar cüretkâr olup bu kadar ileri gidebiliyorlarsa bu gücü, aramızda onlarla ayni dili konuşan, onlarla ayni paralelde yürüyen, onların çıkarlarına hizmet edenlerden alıyorlar. Kilise’nin, Rum Polisinin, RMMO’nun ve birçok Rum siyasi partinin desteği ile yola çıkan ELAM örgütünü çok azınlıkta fanatik, ırkçı bir topluluk olarak değerlendirmek büyük bir gaflet olur.

Biz Milli Mücadele Konseyi olarak, ELAM gibi çapulcu örgütlerin ve de işbirlikçi avukatlarının Kıbrıs Türk Halkını yıldıramayacaklarının bilincindeyiz.
Biz Türk Ulusunun kopmaz ve ayrılmaz parçası olan ve tırnaklarını bu topraklara geçirmiş bulunan Kıbrıs Türkleri olarak, haklıyız. Haklılığımız en büyük gücümüzdür. HAKLAR, KUTSALDIR VERİLMEZ ALINIR. Dün korkmadık direndik, bugün de korkmuyoruz direniyoruz, direneceğiz! Savaş alanında kazandıklarımızı ve uluslar arası anlaşmalarla var olan haklarımızı kimse bize rağmen masada veremez. Kıbrıs Türkü 1878 yılı dayatmalarına geri dönmeyecektir.

Ne mutlu Kıbrıs Türklerinin Ulusal Davası için emek, ter ve kan verenlere…

Ne mutlu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini kuranlara ve yaşatanlara…

Andımız olsun ki SONSUZA DEK KKTC…


MİLLİ KONSEY adına

Kâmil Özkaloğlu
 
Üst