Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
MİLLİ KONSEY BİLDİRİSİ No 6.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tehlikededir, Kıbrıs Türk Halkının özgürlüğü ve geleceği tehlikededir. Cumhurbaşkanı ve iktidar, emperyalist ülkelerin ve özellikle AB’nin etkisi ve denetimi altındadır. Bu nedenle, şeref sözü vererek anayasamızdan aldıkları sorumluluğun gereklerini yerine getirmemektedirler. Uyguladıkları teslimiyet politikaları ile Kıbrıs Türk Halkının uluslararası anlaşmalarla var olan haklarını ortadan kaldırma ve Kıbrıs Türk Halkını, Kıbrıs’ta yaşanan tüm olayların sorumlu ve suçlusu durumuna düşürme gayreti içindedirler. Devletimizin tanınmasına ve hatta varlığına karşı olduklarını pervasızca dünyaya ilan ederek halkımızın dünya nazarındaki haysiyetini yaralamaktadırlar.
8 Temmuz, 21 Mart ve 23 Mayıs mutabakatları ile Rumlarla Garantör İngiltere arasında imzalanan memorandum Kıbrıs Türk Halkının adadaki varlığının sonunu getirecek vahim gelişmelerdir. Halkımızın açık iradesine ters düşen bu gelişmeler, sorumsuzca alınmış tarihi yanılgılara dayalı kararların sonucudur.
Bu mutabakatlarla çıkılan yolda ulaşılabilecek çözümün Kıbrıs Türk halkına BARIŞ değil, ENOSİS uğrunayeni ölümler, yeni katliamlar, yeni katliam çukurları, yeni acılar getireceği yadsınamaz bir gerçektir.
Bu mutabakatlar temelinde bir çözümün halkımız tarafından kabul edilmesi söz konusu dahi olamaz.
İngiltere ile yasadışı Kıbrıs Rum Yönetimi arasında imzalanan memorandum, Kıbrıs Türk Halkının nasıl bir uçuruma sürüklenmek istendiğinin bir kez daha gözler önüne serilmesinden başka bir anlam taşımamaktadır. Bu memorandum başlı başına, mevcut görüşme sürecinin kesilmesini gerektirmektedir. Ne yazık ki Cumhurbaşkanı ile iktidarın bu gidişe son verme adına herhangi bir tepkileri veya önlemleri olmadığı gibi; adeta Kıbrıs Türk Halkının yok oluşuna çanak tutmaktadırlar.
Devletimiz, haklarımız, haklılığımız ve adadaki egemen varlığımız Rum’a ve emperyalizme hizmet adına pazarlanmaktadır.
Yukarıda saydığımız nedenlerle Konseyimiz, en kısa zamanda, KKTC’nin her bölgesinde örgütlenme kararı almıştır.
Her bölgenin konsey üyeleri, Kıbrıs Türk Halkının özgürlüğüne ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin koşulsuz olarak yaşatılmasına inanan, anavatana ve ordusuna güvenen Türklüğe gönül vermiş, davaya baş koymuş kişilerinden oluşacaktır.
Kıbrıs Davamız tehlike içindedir. Artık bu gidişe ‘dur’ demenin zamanı gelmiştir.
Kıbrıs Türk Halkının egemen varlığını, geleceğini, devletini ve özgürlüğünü, yine Kıbrıs Türk Halkının azimli direnişi kurtaracaktır.
Varlığını ve Gücünü Kıbrıs Türk Halkının iradesinden ve desteğinden almış olan Konseyimiz, Kıbrıs Türk Halkının teslimiyeti kabul etmeyeceğini, haklarını, haklılığını ve devletini sonuna kadar koruma ve kollama bilinç ve kararlılığında olduğunu tüm dünyaya duyurma azmindedir.
Yaşasın Kıbrıs Türklerinin haklı ve onurlu mücadelesi…
Yaşasın KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
Merkez Yürütme Kurulu adına
CELAL BAYAR