Milli Konsey Bildirisi No.9

Kamil Özkaloğlu

Onursal Üye
Katılım
6 Ara 2008
Mesajlar
359
Tepkime puanı
0
Puanları
0
09 Temmuz 2008

MİLLİ KONSEY BİLDİRİSİ No 9

Emperyalizm ve Rumların en büyük kaygısı ve Kıbrıs Türk Halkının tek güvencesi ve onuru olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanıtılmasına şiddetle karşı çıkarak, Cumhurbaşkanı Talat ve CTP iktidarı tarafından emperyalizm ve Rumlar adeta rahatlatılmış, Kıbrıs Türk Halkı’nın adadaki varlığı ve geleceği tehlikeye atılmıştır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tasfiye edilerek ortadan kaldırılacağı garantisi Cumhurbaşkanı Talat ve CTP iktidarı tarafından Rumlara ve emperyalizme verilerek Anayasa suçu işlenmiştir.
Henüz kapsamlı görüşmeler başlamadan, mutabakatlarla kabul edilmiş olan ilkelerle;
Kıbrıs Türk Halkının uluslararası anlaşmalarla var olan haklarından vazgeçilmiş, Kıbrıs Türk Halkı kabile durumuna düşürülmüş,
Bir daha devlet kuramamaya mahkûm edilmiştir.
Kıbrıs Türk Halkı’nı aldatmaya yönelik ‘federasyon’ ve ‘Birleşik Kıbrıs’ gibi çözümlerin maskesi altında Kıbrıs Türkleri Rumların çoğunluğundaki Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yamalanmaya çalışılmaktadır.
Var olması hiçbir zaman mümkün olamayacak iki kesimlilik savunularak Kıbrıs Türkleri avutulmaktadır.
‘Tek vatandaşlık’ savunulurken; ‘ayrılma hakkının’ ortadan kaldırılması Kıbrıs Türklüğüne vurulan en büyük darbedir.
Kıbrıs Türklerinin her zaman büyük önem verdiği ‘egemenlik hakkı’ yok edilmiştir.
Bu koşullar Kıbrıs Türklerinin kendi kaderlerini tayin (Self determination) hakkını da ortadan kaldırmaktadır.
Bu gelişmelerin tek suçlu ve sorumlusu da ‘Cumhurbaşkanı Talat ve CTP iktidarı’dır.
En son, ABD'nin Avrupa ve Avrasya'dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Fried‘in “İki kesimli, iki toplumlu federasyon, tek millet, tek vatandaşlık ve bölünmemiş bir ülke görmek istiyoruz” açıklamasıyla gündeme getirdiği ‘tek millet’ dayatması da asla kabul edilemez olup Kıbrıs Türk Halkında ABD’ye karşı yeni bir nefretin doğmasına neden olmuştur.
Bu gidişin sonu, Kıbrıs Türkleri açısından tam bir felakettir.
Gerek Talat’ın Hristofyas’la ve gerekse dış güçlerin doğrudan doğruya KKTC’ne ve Kıbrıs Türklerinin haklarına yaptıkları saldırılardan sonra iki seçenek kalmıştır: birincisi; ‘Derhal KKTC’nin anavatan’la birleşmesi’, ikincisi; anavatan Türkiye dış politik nedenlerle KKTC ile birleşmeyi kabul etmezse; Kıbrıs Türküne düşen görev ‘KKTC’ni her türlü tehdide karşın sonsuza kadar yaşatmaktır’.
Bu gidişe ‘dur’ demenin zamanı gelmiş, geçmektedir.
Kıbrıs Türk Halkı tüm bu gelişmelerin sorumlusu ve suçlusu olan ‘Cumhurbaşkanı Talat ve CTP iktidarı’nı artık taşıyamamaktadır. Bir an önce istifa etmeli ve halka gidişin yolunu açmalıdırlar.
Milli Varoluş Konseyi, siyasi partileri bu iktidarı en kısa zamanda düşürmek için birlikte hareket etmeye ve ortak çalışmaya davet eder.
Milli Varoluş Konseyi tüm kurum ve kuruluşları, siyasi partileri bu konuda destekleyerek geleceğine sahip çıkma konusunda birlikte mücadeleye çağırmaktadır.
Bu ülkeyi çok seviyoruz. Eğer bu güzel ülkede bir halk olarak yaşamayı hak etmek istiyorsak; bunun için direnmek ve mücadele etmek kaçınılamaz bir koşuldur.

Merkez Yürütme Kurulu adına
CELAL BAYAR
 
Üst