Milli Lider Denktaş Yattığı Yerden Haykırıyor: "Milli Direniş Şart!"

İsmet Kotak

Onursal Üye
Katılım
13 Nis 2009
Mesajlar
318
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Milli Lider Denktaş Yattığı Yerden Haykırıyor:
"Milli Direniş Şart!"


Perşembe gecesini ateş üstünde geçirdik. Her zaman olduğu gibi “Mehmetcik imdadımıza yetişti”.Türkiye Genel Kurmay Başkanlığı o sıcak elini Lefkoşa’ya uzattı.”Beşparmak” up uzun yatıyor ve onun o şefkatli elinin değmesi gerekiyordu. Başkomutanın emriyle Ankara’dan havalanan GATA ekibi, sık sık Milli Lider Denktaş’ı Ankara’da genel kontrolden geçiren ekipti. Arandı, bulundu ve sür’atle KKTC’ye sevk edildi. Başkomutan Işık Koşaner Kıbrıs dostu idi. Kıbrıs Milli Davasına bağlı ve Milli Mücadele Lideri Denktaş’ı çok yakından tanıyan bir dosttu. O’nu “Annan Plânının Kıbrıs Türküne dayatılması “ döneminde bizlerle omuz omuza tanıdık. Şimdi de o dost eli “Beşparmak’a “uzandı.Heyetin raporu bizi umutlandırdı.

YDÜ Hastanesindeki dostları sık sık arayarak durumu yakından izlemeye çaba harcadım.Kıbrıs Türk Basını bu büyük olayda hiçbir fedakârlıktan kaçmadı.Saate bakmadan çalıştı.Her an haber bekleyen halka canlı yayınlarla yanıt verdi.Halkın da Milli Mücadele Liderine sevgisini ve dualarını duyurmasına olanak tanıdı.

Geceleyin geç saatlerde açıklanan değerlendirme ve Cuma sabahı aileden aldığım bilgilerle umutlandım. Aksiliklere rağmen Tanrı dualarımızı kabul etmiş olmalı.Hâlâ dua ediyoruz,arkasını bırakmıyoruz…

Türkiye’den, Londra’dan, KKTC’den telefonlar geliyor. Bende olan bilgiyi onlara aktarmakla yetiniyorum.”Dua ediniz” diyorum. Hekimler, hekimliklerini konuşturuyorlar, bizler Tanrıya yalvarıyoruz. Elimizden gelen bu…

Bu sabah Gazeteci oğlum Tonguç geldi; aileden gelen bilgiyi aktardı. “Gözünü açtı ve “Bugün günlerden ne?” dediğini işitmek bile beni mutlu etti.Çünkü inanıyorum,arkası gelecek ve “Beşparmak” yine ayağa dikilecek…Çünkü son yazısında yine bizlere çağrı yaptı ve “MİLLİ DİRENİŞ ŞART” dedi.

Sensiz “Milli Direniş “mi olur Denktaş? Kalk geç önümüze yine…

& & &

İşte Milli Lider Denktaş’ın hastaneye yatmadan yazdığı yazısı. Son sözcüklere dikkat ediniz…

“Kıbrıs’ta her iki taraf da “adil ve kalıcı çözüm” istediğini söylemektedir. Fakat her nasılsa bu “adil ve kalıcı” çözüme bir türlü ulaşılamamaktadır. Bunun nedeni gözler önündedir ancak bunu yetkili dış odaklar görmek veya kabul etmek niyetinde de değillerdir. Çünkü bunu görüp kabul etmelerinin sonunda “suç bizdedir. Biz ta başlangıçtan, - kendi çıkarımız için - adil davranmadık, taraflardan birini tercih ettik, onu destekledik, suçlu kim sorusunu sormadık, araştırmadık ve esas suçluyu - Kıbrıs’ın tümü açısından - meşru hükümet olarak tanıdık bunu yaparken ne hak, ne hukuk, ne anlaşmaları ne de anayasayı tanıdık; gerçeklere göz yumduk” demeleri gerekir.

Kıbrıs’ın, Enosis adına kana bulandığı 48. yılda bile, bunu söyleyemeyen ABD, Garantör İngiltere, Rusya ve BM Genel Sekreterliği bu gün hala Kıbrıs meselesinin hallinde dostça yardımcı oluyorlar rolünü devam ettiriyorlar. BM Genel Sekreterinin Kıbrıs’taki temsilcilerinden Hugo Gobbi görevi bıraktıktan sonra gerçekleri açıklayabildi. Ondan sonra gelenler Hugo Gobbi’nin yazdıklarını okumuşlarsa, emekli olmadan, Genel Sekreter’e yanlış yoldayız; suçlu tarafı meşru hükümet (ve şimdi AB üyesi) yaptıktan sonra, “adil ve kalıcı uzlaşma bekleyemezsiniz; meseleyi Kıbrıslılar halletsin diye aptalca çağrıların faydası yoktur” demeleri gerekir. Diyemezler çünkü göreve devam edebilmeleri Rum idaresini “meşru hükümet” olarak tanımalarına bağlıdır!

Soruyoruz; 1960 Antlaşmaları, her iki tarafın uzlaşmasından kaynaklanan adil, işlevliği olan ve kalıcılığı garantilerle teminat altına alınmış değil miydi?

Türk tarafı için öyleydi. Rum tarafı için, bu geçici bir anlaşmaydı, çünkü adil değildi. Neden? Kıbrıs’ı Rumlara vermediği için!

1968’den bu yana yapılan görüşmeler niye bir sonuç vermiyor? Türk ortak ayakta durduğu için, eşit hak ve statüden vazgeçmediği için; varılacak anlaşmanın kalıcılığını garantilerin temin etmesinde, yani Türk-Yunan dengesinin korunmasında ısrar ettiği için.

Yani? Yani, Rum’a göre adalet tecelli etmiyor. Adalet, Rum idaresinin “meşru hükümet” oluşudur, garantisiz, tek halktan oluşan Kıbrıs’ta adanın Helenleşmesine engel olmayan bir formüldür.

Bunun, adil ve kalıcı cevabı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin devamı, garantilere dokunulmamasıdır.

"MİLLİ DİRENİŞ ŞARTTIR"
 
Katılım
22 Ağu 2008
Mesajlar
204
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Cevap: Milli Lider Denktaş Yattığı Yerden Haykırıyor: "Milli Direniş Şart!"

Sayın Başkanım,

Kıbrıs Milli Davamızın Lideri, Türk Ulusunun Özgür ve Bağımsız yaşama karakterinin, Yavru Vatan Kıbrıs'ta ki önderi, Kıbrıs davamızın onurlu ve yılmaz savunucusu, K.K.T.C'nin kurucusu, büyük vatansever ve ulusal kahramanımız, Son Bayraktar ve Dava adamı; Sayın Cumhurbaşkanımız Rauf Raif DENKTAŞ ile ilgili olarak, kaleme almış olduğunuz bu mükemmel yazınız için yüreğinize ve beyninize sağlık...
Liderimizin son yazısında; dava arkadaşlarına, Kahraman Kıbrıs Türk Halkına ve Yüce Türk Ulusuna vermiş olduğu bu çok önemli mesajı bizlerle paylaştığınız için size kalb-i şükran duygularımı sunuyorum...
Değerli Cumhurbaşkanımıza ihtiyacımız olduğu bu kritik dönemde, zat-ı devletleri bizi yanlız bırakmayacak ve en kısa zamanda o hiç batmayan güneş, ''Toros'' dağlarından yeniden doğacak ve Beşparmakları bir kez daha aydınlatacaktır...
Sn. Denktaş ne badireler atlatmıştır, neleri alt etmiştir, bu hastalığı da alt ederek aramıza döneceğine olan inancım tamdır...
Yüce Yaratan; O Büyük Devlet Adamını önce ailesine, sonra Kıbrıs Türk Halkına ve Yüce Türk Ulusuna bağışlasın...
Tüm dualarımız onun bir an önce sağlığına kavuşması içindir...
O hayatı boyunca Kıbrıs Türk Halkının adada ki milli varlığı için direndi ve hala direnmeye devam ediyor...
Sevgili Cumhurbaşkanımızın, işaret buyurdukları ''milli direniş'';adada ki Türk-Yunan dengesinin ve Kıbrıs Türk Halkının bağımsız, özgür bir yaşam geleceğine ulaşabilmesinin yegane teminatıdır...

Sevgiyle Selamlıyorum.
Atilla ÇİLİNGİR
 
Son düzenleme:
Üst