Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
MİLLİ SORUN
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek: geçen gün basına yaptığı açıklamada:
''Kıbrıs sorunu, Türkiye'nin milli bir sorunudur. İktidarlar değişir, farklı görüştekiler iktidar olur ama Kıbrıs konusundaki ülkenin bakış açısı genelde değişmez.” Dedi…
Biz de yaşadıklarımızı düşünüyoruz:
''Kıbrıs sorunu, Türkiye'nin milli bir sorunudur.”…
Bu söylem şimdiye kadar Türkiye’de iktidar olmuş tüm hükümetlerin söylemidir…
Bu söylem Kıbrıs konusunda açıklamalar yapmaya kalkan Türkiye’deki neredeyse tüm siyasi partilerin söylemidir…
Bunları duydukça göğsümüz kabarır, gururlanırız…
Diğer yandan Annan Planının önümüze sürüldüğü günlerden itibaren yaşadıklarımız var…
O dönemde de iktidarı elinde bulunduranlar ve Türkiye’deki neredeyse tüm siyasi partiler için değişmez bir söylemdi:
''Kıbrıs sorunu, Türkiye'nin milli sorunudur.”…
Baktık ki o menhus ANNAN Planı’nda Kıbrıs Türklerine bağımsız devlete sahip olma hakkı tanınmamış,
Kıbrıs Türklerinin 20 yıldır gururla yaşatmakta olduğu KKTC tasfiye edilecek,
KKTC Halkının egemenliği olmayacak,
Ayrılma hakkı olmayacak,
Sırf Kıbrıs Türklerini aldatmak için plana ‘Kurucu Devlet’ safsatası eklenmiş,
Mülkiyet sorunu, çeşitli alavere-dalavereli maddelerle Rumların istediği gibi çözümlenmesi planlanmış,
Bir devlet sahibi olarak Halk mertebesine erişmiş Kıbrıs Türkleri Planda sömürge dönemine dönüş yaparak yeniden toplum, azınlık, kabile durumuna düşürülmüş…
Ve ''Kıbrıs sorunu, Türkiye'nin milli bir sorunudur.” Diyenler açıktan planı destekliyor…
24 Nisan referandumu öncesi adamları KKTC’de gezip dolaşıp ‘ANNAN Planı’na evet’ propagandası yapıyor…
Türkiye Televizyonlarının ‘Ana Haber’ programlarında neredeyse her gün kullandıkları bir cümle var: “Felaketten kıl payı kurtulduk” diye…
İşte 24 Nisan Referandumunda da Kıbrıs Türkleri “Felaketten kıl payı kurtuldu”…
Referandum sonrasında BM pes dedi ve ‘artık bu görüşmelerde biz yoğuz, tamamen anlaşıp sonra bize gelin’ diyerek meydanı bıraktı…
Büyük felaketten kurtulduktan sonra görüşmelerin durdurulup KKTC’nin tanınması için yola çıkmak varken; sırtımızdan hançerlendik…
Cumhurbaşkanımız olacak kişi, yeni tur görüşmeler başlatmak için adeta Rumların ve BM’nin ayaklarına kapandı,
Dahası da var, değer verdiğimiz ne kadar varlığımız varsa(KKTC, Egemenlik, self-determinasyon hakkı, ayrılma hakkı gibi…) hepsi de ön koşul olarak Rum’a teslim edildi…
Ve Kıbrıs Türkleri peşin olarak mağlup olmuş, kaybetmiş vaziyette yeni bir görüşme sürecine başladı…
''Kıbrıs sorunu, Türkiye'nin milli bir sorunudur.” Diyenler bu görüşme sürecine de açıktan ve tam destek verdi…
Şu anda bu görüşme süreci de sona erdi…
BM, yaptığı açıklamalarla bir kez daha pes etti…
Bu durumda Türk tarafına son bir şans daha geldi,
Artık tanınma için yollara çıkılmalı…
KKTC tüm dünya ülkelerine müracaat ederek tanınma talep etmeli ve KKTC’nin tanınması dünya gündemine getirilmeli…
Bugün ''Kıbrıs sorunu, Türkiye'nin milli bir sorunudur.” Diyenler;
Filistin’in tanınması ve BM üyeliği için tüm imkânlarını seferber etmiştir…
Anavatanına inanan ve güvenen Cefakâr Kıbrıs Türk Halkı,
Filistin ve Filistin Arapları için başlatılan seferberliğin KKTC ve Kıbrıs Türkleri için de başlatılacağına inanmaktadır…
''Kıbrıs sorunu, Türkiye'nin milli bir sorunudur.” diyenler artık anlamalıdır:
KKTC’nin yaşatılması dışında herhangi bir çözüm Kıbrıs Türkleri için felakettir…
KKTC’nin varlığı ve bekası için ölümüne mücadelemiz sürdürülecektir...
Kamil Özkaloğlu
Son düzenleme: