ÖRTÜNME
Yüce dinimiz İslamiyet, kadın erkek ayrımı yapmadan insanların giyinmelerini ve örtünmelerini ister. Hak dinler olsun, bâtıl dinler olsun bütün dinlerde örtünme vardır.
Yüce kitabımız kur’anda insanların mahrem yerlerini teşhir etmelerini yasaklamıştır. Örtünme ile ilgili olarak Nur suresi 31. ayette şöyle buyruluyor: “Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini yakalarının üzerine (kadar) örtsünler..”
Hazreti Aişe validemiz bildiriyor ki: “Tesettür ayeti gelince, muhacir kadınlar hemen peştemallerini yırtıp başlarını örttüler.” ( Buhari )
Mecmaul - enhür’ deki “ Kadının ( yüz ve iki eli hariç ) bütün bedeni avrettir.” Hadisi de tesettürü açıklıyor. Hazreti Esma, ince elbise ile gelince, Peygamber efendimiz baldızına bakmadı. Mübarek başını çevirip : “Ya Esma, bir kız, namaz kılacak yaşa gelince, yüz ve iki eli hariç, vücudunu erkeklere göstermesin.” Buyurdu. ( Ebu Davud )
Celaleyn tefsirinde Nur suresi 31. ayet şu şekilde meal olarak verilir: “ Mümin kadınlara söyle, gözlerini ( yabancı erkeklere bakmaktan ) sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, (el, yüz gibi) görünen kısmı hariç,( Kolye,küpe, bilezik, kına, sürme gibi ) ziynetlerini ( ve ziynet taktıkları baş, kulak, kol ve ayakları ) göstermesinler, başörtülerini yakalarına kadar ( saç, kulak ve gerdanlarını ) örtsünler.”( Celaleyn, Medarik )
Örtünmede Şekil
İslam dini şekil dini değildir. Ayet ve hadislere göre “ Yüce Allah bizim şekillerimize- tasvirlerimize bakmaz. Kalplerimize ve davranışlarımıza- amellerimize bakar.” Bazılarımızın dediği gibi sadece kalbim temiz demek de yetmez. Kalbin temizliğinin işareti güzel ameller ve davranışlarda görülür.
“ Kadınların vücud hatlarının belli olmayacak her hangi bir elbise ile örtünmesi farzdır. İslam dini , kapanmayı emretmiş ama belli bir örtü şekli bildirmemiştir.” ( Dürer-ül mültekite )
Her toplum kendi örfüne, adetine, geleneğine göre örtünecektir. Önemli olan örtünmede sadeliği seçmektir. Rengarenk, cicili bicili ve çok pahalı örtülerle örtünmek, hele başı açıklardan daha çok erkeklerin dikkatini çekecek şekilde örtünmenin dinle alakası yoktur. Başı örtüp de bacakları açıkta bırakmak veya vucud azalarını hele mahrem yerleri ortaya dökecek şekilde daracık kot ve pantolonlar giymek çok günahtır.Yine saçların arkada “DEVE HÖRGÜCÜ “ gibi dikkat çekecek şekilde kabartılması da uygun değildir Nitekim Sevgili Peygamberimiz bu konuda şöylebuyuruyor: “Cehennemliklerden iki sınıf vardır ki, ben onları dünyada görmedim: Binincisi ellerindeki öküz kuyruğu gibi kırbaçlarla halkı kırbaçlayan kimselerdir. İkincisi giyinmiş çıplak, kalçasını oynatarak, kırıtarak, salınarak yürüyen, başları DEVE HÖRGÜCÜ gibi kadınlardır. Bunlar cennete giremezler, onun kokusunu da alamazlar. Halbuki onun kokusu çok uzun mesafeden alınır.” ( Müslim, Libas, 125 ; Cennet:52), Celal Yıldırım, Ahkam Hadisleri cilt 2: 715 ) Adına türban denen örtünme biçiminin malesef çoğunluğu Sevgili Peygamberimizin dikkat çektiği “DEVE HÖRGÜCÜ“ gibidir, dikkat çekicidir ve İslamın örtürme şekli ile uzaktan yakından alakası yoktur. Örtünmenin en doğrusu bizim nenelerimizden, annelerimizden gördüğümüz, yazma, yaşmak, yemeni, tülbent gibi baş örtüleridir. Yüce dinimiz İslamiyet zaten örtünme biçimini ve şeklini her milletin örfüne ve adetine bırakmıştır. O örfe ve adete göre örtünmek dikkat çekmediğinden dinin de tavsiye ettiği bir örtünme biçimidir.
NOT BAŞ ÜSTÜNE VATKA PAMUK TAS TABAK GİBİ ŞEYLER KOYMAK HARAMDIR