Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
NEDEN SEÇİM ARİFESİ ???
Evet değerli okurlarım. Sakın yanlış anlaşılmasın. Anavatanım’a tabii ki sonsuz şükran duyarım; duymamam mümkün olamaz. Çünkü ben, Anavatanım Türkiyem’e halel geleceğine; on tane Kıbrıs Adası’nın batmasından yanayım; hem de içindekilerle beraber!! Evet Anavatanıma her zaman şükranla doluyum. Dünyanın yaşamakta olduğu bu krizin de yarattığı imkansızlıklar ve Anavatan kardeşlerimin yaşamakta oldukları zorluklar döneminde; bize yapmış olduğu bu muazzam yardım öyle hafife alınacak cinsten mi? 500 milyon dolar – dikkat ederseniz YTL değil; DOLAR!!! - kredi anlaşması bu; dile kolay! Ancak ben çok meraklı birisiyim; kılı da kırk yararım ve her şeyi de öğrenmek isterim. Ve, bir vatandaş olarak bunu sormaya hakkım olduğuna inanırım. Bağışlayın, elimde değil. Merak ettiğim nokta, sadece bu muazzam yardımın asıl maksadı ve zamanlaması... Bana kalsa, bu parayı, kesinlik ve ivedilikle Türkiyem’de; çocuklarına okul harçlığı vermeyen; evlerine ekmek alamayan, kiralarını ödeyemeyen kardeşlerime dağıtılmasını isterim. Ancak AKP’nin maksadı başka; bambaşka bence.. Ne ise.. Çıkar kokusu yakında...
Evet. Beş yüz milyon dolarlık yardım, bütçeden; Reel sektör, Mali sektör ve Kamu sektörüne aktarılacak-mışş! Ve KKTC yıllık bütçeleri içerisinde değerlendirilecek-mişş!. Ve, seçimlere de beş kala üstelik!!! İşte en çok da budur benim bu zındık kafamı kurcalayan. Ve tabii, Türkiyem’de binlerce esnaf kepenk indirmekte ve sokaklarda, çarşılarda ekmek bile alamayan halk çaresizlikten kan ağlamakta iken; AKP Hükümeti’nin bu yardımı Anadolu kardeşlerimin bunca sıkıntı çekmekte olduğu döneme ve buradaki seçim arifesine denk getirmesi!!! Ve, gerek Annan Planı Referandumu döneminde gerekse diğer zamanlar Anadolu kardeşlerime: “Kıbrıslılar !!! – Bu arada; biz Kıbrıslı değil; biz Kıbrıs Türkleri’yiz !!! – evet, “Biz daha ne yapalım ki? Kıbrıslılar bizi istemiyor. Rumları seçtiler. Devletlerinden vatanlarından vaz geçtiler. Nankörler” diyerek suçu bizim üzerimize atarak bizden zaten soğuttuğu kardeşlerimizi; şimdi daha da soğutmak; onlara Kıbrıs’ın ve – kendi deyimi ile – Kıbrıslıların sırtında bir kambur olduğunu; kendi vatandaşları açken bu nankörlere yardım etmek zorunluluğunu, yükünü diyelim; daha ne kadar kaldırabileceklerini ve haliyle Kıbrıslılardan ve Kıbrıs’tan kurtulmak isteminde ne denli haklı olduğunun falan mesajlarını vermeğe ve halkı kendi sinsi anlayışına; kendi tarafına çekmeye mi çalışıyor; ne? Bu da bir düşünce; benim kuruntum diyelim... Ancak göreceğiz. Elbet göreceğiz!!!
Bu 500 milyon dolar, bence Anavatanı Türkiye’den, Mehmetçik ve TC den gelmiş kardeşlerinden yana; KKTC’denyana olan ulusalcılara değil; sadece “Türkiye, ne seni ne paranı ne memurunu –askerini – istemiyorum” diyenlere yarayacak! Yani bu 500 milyon dolar Kıbrıs’ı birleştirme sevdalısı Talat-CTP-ÖRP’ye seçimlerde yardım içindir. Çünkü RTE Kıbrıs’tan kurtulmanın ancak Talat’ı kullanmakla mümkün olacağını ve haliyle Talat-CTP-ÖRP Hükümetinin iktidarda kalmasının şart olfuğunun inancında... - Bu da çok sürmez, gün ışığına çıkacaktır elbet; dee, ne ise; onu da ilgililer, yetkililer halletsin. Ben burada sadece kafamda oluşan kuşkularımı ve inançlarımı dile getiriyorum; o kadar...
Ha, bir de, bunca zaman üzerine oturulmuş; küf tutmuş bir meselenin apansızın hatırlanmasıyla kopan Kıbrıs Gazetesi, Asil Nadir curcunası! Doğruya, adalete ve hak’ka karşı değilim tabii ki. Ancak bunca zaman akılları neredeydi? Neler oluyor? Talat-CTP seçim kampanyası için daha fazla paraya mı ihtiyaç duymakta? Eski çıkınları açmak zorunda mı kalmış? Çok mu sıkışmış kuyruk, ne? Çok mu pahalılaşmış adam satın alma; oy satın alma çok mu zorlaşmış yoksa? AB’den, ABD’den vb yağmakta olan avrolar, dolarlar da mı yetmiyecek bu, hiç batmayacağını zannettikleri ancak şimdi su almakta; batmakta olan ‘iktidar’ gemisini yüzdürmeye? O zaman milyarları aşan elektrik borcunu bağışladıklarından da; vergi borçlarını sıfırladıklarından da ve yağma hasanın böreği misali para dağıttıkları yandaşlarından da toplasınlar verdikleri paraları. Yandaşlarını nemalandırmak için; oraya buraya; tanımadıkları, tanınmasını istemedikleri devleti temsilen!!! çifte çifte ‘sözde elçiler’ atayacaklarına; efendim, akla hayale gelmeyen uyduruk makamlar yaratarak ortalığı bal yapmaz arılarla dolduracaklarına; bu gereksiz makamları da boşaltsınlar efendim. Devlet makamlarına doldurdukları beceriksiz, basiretsiz militanlarını geldikleri yere yollayıp; kızağa aldıkları bilir kişileri yeniden istihdam ederek; devleti çifte maaş ödemekten kurtarsınlar. O da yetmezse, kendi maaşlarını da koysunlar havuza! Ama el elin malını aşkla kullanır. Bunlar da devletin malını bunca zaman aşkla kullandı; ve, başkasının malıyla, pardon parasıyla bonkörlük yapmak kolay tabii. Ama şimdi bir yerleri sıkışmış!!! O zaman az önce dediğim gibi kendi maaşlarını da; örtülü ödeneklerini ve mallarını mülklerini de koysunlar ortaya! Ancak nafile uğraşıyorlar bence. Çünkü bu halk, kendi militanları da üstelik; bunların ne mal, pardon gerçek yüzlerini görmüştür artık. Bu halkı bir daha kandırmak öyle zannettikleri kadar kolay olmayacaktır.
Bir söz vardır; top yere vurmadıkça sekmez. İşte Talat-CTP-ÖRP’nin yere vurdukları o top artık sekmeye başlamıştır ve o topu durdurmaya da, ne Talat-CTP-ÖRP’nin; ne ceplerindeki avrolara, dolarlara güvenen ve Kıbrıs Türkü’nün iradesini satın almaya çalışanların; ne de, hiç hakları olmamasına rağmen “barış istiyorsanız; sürece zarar vermeyecek; Kıbrıs’ı birleştirecek partilere; yani CTP’ye oy vermelisiniz” diyerek seçimlere müdahale etmekte olan Roth’ların, Flint’lerin, Millet’lerin ve Olli’lerin gücü yetecektir. Çünkü geçmişte, gerek verilmiş ancak tutulmamış sözlere; gerekse yerine getirilmemiş vaatlere; veya paraya kanmış; ve/veya Türkiye’nin AB yolunu açacaksınız; KKTC tanınacaktır yalanlarına inanmış halk; bunların ne yapmaya çalıştıklarını da; haydan gelen nemaların huya gittiğini de öğrenmiştir artık!
Ve bu halk; kanla canla kurmuş olduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yaşatılmasından; Anavatanı Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden ve kahraman Mehmetçiğinin güvencesinden; TC kasrdeşlerinin yanıbaşında olmasından yana olduğunu; AKP-Talat-CTP-ÖRP ve ellerin istedikleri sahte barıştan yana değil; bugün, şimdi, şu an yaşamakta olduğu uzun vadeli ve gerçek barıştan yana olduğunu da 19 Nisan seçim sandıklarında kanıtlayacaktır. . Çünkü durum yalanlarla, dolanlarla; avrolar ve dolarlarla geçiştirilecek bir durum safhasından çıkarılmış; durum artık Ya İstiklal, Ya Ölüm noktasına getirilmiştir. O zaman, haydi Kıbrıs Türkü; haydi göreyim sizi! Sandıklardan esaretdeğil; sandıklardan: KKTC, sandıklardan: İSTİKLAL!!!!!!!