Nefs...

Firuze

Dost Üyeler
Katılım
18 Tem 2011
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Maviliklerde




NEFİS Bilinmelidir ki hayırlarda noksanlık, gafletten meydana gelir. Gaflet ise, nefsin hastalıklarından doğar.
Nefis, bir takım aşırı hareketleri yapma kabiliyetinde yaratılmıştır. Ama kendisine sükûnet üzere olmakla emredilmiştir.
Bu durum, nefsin, Mevlâ’sına olan ihtiyacını hissetmesi, kendi kudret ve kuvvetinden sıyrılarak Rabbine yönelmesi için bir imtihandır.
Nefs ,insanın Rabbine yönelmesi için bir imtihandır. Bunları şu ayeti kerimeler ifade etmektedir:
“Sizler, ancak müslümanlar olarak vefat ediniz.”
Bu nimete ulaşmak için Allah’a koşunuz ve şöyle deyiniz:
“Ey Rabbimiz, kalbimizi sabırla doldur ve bizi müslüman olarak vefat ettir.”806
Şu ayet-i kerime de, nefsin özelliklerini tanıtmaktadır:
“İnsan, çok acelecidir.”
“İnsan, acelecilik özelliğine sahip olarak yaratılmıştır.”
Allah Teala, başka ayetlerde şöyle buyurmuştur:
“Size ayetlerimi göstereceğim, acele etmeyiniz.”
“Allah’ın emri, mutlaka gelecektir. Onda acele etmeyiniz.”


Nefsin ilk imtihanı muhalefet etmesidir.
İlk muhalefeti ise, hakka ters hareket edip günaha meyletmesidir.
Günahın başlangıcı kalbin bir şeye karar verip yönelmesidir. Buna yol açan ise kulak yoluyla işitmek olup bu insanı haram konuşmalara götürür. Harama bakmak ve konuşmak, şehvete götüren bir yoldur. Şehvet ise, günah işlemenin temel sebebidir. “Hatie” günah demektir. Bu aynı zamanda cehennemde bir makamın adıdır. Cebbar olan yüce Allah, dünyada tevbe ile, ahirette de da affıyla kulunu isyandan kurtarmadıkça, kişi günah işlemeye devam eder.



Nefsin bütün özelliklerinin özetle iki halde toplanır: Bunlardan biri, nefsin azması, istikrarsız ve dengesiz olmasıdır. Buna Arapça’da “tayş” denir. Diğeri ise kendi isteklerine çok düşkün ve hırslı olmasıdır. Buna da ”şereh” denir. Birincisi cehaletten kaynaklanır. Diğeri ise aşırı hırstan doğar. Her ikisi de, nefsin fıtratındandır


Bazı alimler, hırs sıfatında nefsi, bala konan bir sivri sineğe benzetirler. Bu sinek, balın hepsini istediğinden içine düşmüş, kanatlarıyla ona yapışmış, böylece kendisini ölüme götürmüştür. Oysa balın bir kısmına konup, ihtiyacını gidermiş olsaydı; sağ-salim oradan ayrılacaktı. İşte nefsin hırslı bir şekilde davranması bunun gibidir. İşte cahil insan da böyledir. Kendisini, ehli ve malı helak eder. Ayrıca kendisinin asi ve cehennemlik olmasına sebep olan malını, varisleri yer içer. Eğer varisleri, o mal ile ibadet ederse, sevabı kendilerine ait olur. Kazanılmasındaki günahı ise, vefat eden kimsenin üzerindedir. Eğer varisler, o malı isyan yolunda kullanırlarsa o kimse, onların günahlarına da ortak olur. Çünkü bu malı o kazanmıştır. Evet şu iki durumdan hangisinin onun için daha büyük acı vereceği bilinmez. Ömrünü başkaları için zayi etmesi mi? Yoksa kendi malını başkalarının mizanında görüp, ona yanması mı?
Nefsin yaratılıştan gelen ve “cibilliyet” ismi verilen dört temel özelliği vardır. Bunlar, hevasından doğan isteklerinin kaynağıdır. Bu, Allah’ın onu yaratmış olduğu fıtratının bir gereğidir. Birincisi, “zayıflıktır”. Bu, onun topraktan yaratılmış olmasının sonucudur. Sonra, “cimrilik” gelir. Bu insanın yapışkan çamurdan yaratılmasının sonucudur. Üçüncüsü, “şehvet”tir. Bu, pişirilmiş, kızgın çamurdan yaratılmasının sonucudur. Dördüncüsü cehalettir. Bu ise insanın kuru balçıktan yaratılmış olmasından kaynaklanır. Bu özellikler, ona imtihan için verilmiştir. Onda zayıflığın, güçsüzlüğün, düşüklüğün ve eğriliğin asılları vardır. Bu, her şeye gücü yeten ve her şeyi en iyi bilen Cenab-ı Hakk’ın bir takdiridir.
Sonra nefis, dört farklı sıfat ile mübtela edilmiştir. Bunların ilki “rubûbiyyet” sıfatının bir yansıması olan sıfatlardır. Bunlar, kibir, zorlama, övülmeyi sevmek, onur ve zenginliği sevmek gibi sıfatlardır.



NEFSİN SIFATLARI Sonra nefis, dört farklı sıfat ile mübtela edilmiştir. Bunların ilki “rubûbiyyet” sıfatının bir yansıması olan sıfatlardır. Bunlar, kibir, zorlama, övülmeyi sevmek, onur ve zenginliği sevmek gibi sıfatlardır.
İkincisi şeytanî huylardır. Aldatmak, hile, haset gibi huylar bu kısma girer.
Üçüncüsü, hayvanlarda bulunan sıfatlardır. Bunlar, aşırı derecede yeme-içme, şehvet ve evlenme sevgisi gibi sıfatlardır.
Bütün bunların yanında dördüncü olarak nefisten ubûdiyet/kulluk sıfatları istenmektedir. Mesela ilahi korku ve tevazu bunlardandır.
Daha önce ifade ettiğimiz gibi nefis, hareket hâlinde çeşitli davranışlarda bulunmak ister; çünkü bu özellikte yaratılmıştır. Bununla birlikte kendisine sükunet emredilmiştir. Bu durumda Yüce Malik, ona yardım etmedikçe, nefis iyiliğe nasıl koşabilir? Yine aşırı gitme özelliğinde yaratılan nefsi, onu hareket ettiren Yüce Zat sakinleştirmezse, o nasıl sakin olabilir?
Müridin, ebdalden/salihlerden biri olabilmesi için, rububiyyet sıfatlarını bırakıp, ubudiyyet sıfatlarına sarılması, şeytanî huyları terk edip , müminlere ait sıfatlara bürünmesi, hayvanlara ait tabiatlardan sıyırılp, ruhanilerin sıfatlarını kazanması yani zikir ve ilim ehli olması gereklidir. İşte ancak o zaman, ilahi huzurda kabul görmüş ebdalden/salihlerden olabilir.



NEFSE SAHİP OLMANIN YOLU Nefsine malik olmanın ilk yolu, her zaman onu hesaba çekmen, kontrol etmen ve onun gizli arzularını durup değerlendirmendir. Eğer içindeki arzu ve yöneliş Allah için olursa, onu uygulamak için ölüme kadar koşar ve onu elden kaçırmamak için çalışırsın.. Ama içine gelen düşüncenin Allah’tan başkası için olursa, o zaman gelen düşünce içinde yerleşmemesi için onu söküp atmak için uğraşırsın. Onu değiştirmeye çalışırsın, çünkü sen, onu değiştiremezsen, o seni değiştir ….


alıntı...




 
Üst