Sultan İkinci Mahmut zamanında Rumların isyanı üzerine tatbik edilen idamlar arasında halen, Yanya’da sıkışıp kalan Tepedelenli Ali Paşanın İstanbul’daki sarrafı Gaspar isimli Ermeni bilinmeyen bir sebepten dolayı 10 Şabanda Valide Hanı kapısının önünde asıldı. Güya paşasını affedilerek kurtarmak için bazı yerlere başvuruyormuş Ertesi günü oğlu da Valide Hanı önünde idam edildi.
Bir gün sonra, eskiden Andıra adası Voyvodası Reşit Ağada yine Valide Hanı kapısı önünde idam olunmuştur. Bunun nedeni bellidir. Şöyle ki: Reşit Ağa şöhretli bir delikanlı olup daha önce bir müddet Aziz Paşanın tütüncü, balık hizmetinde bulunmuş ve onun ölümünden sonra Halet Efendi’nin can düşmanı olan maktul Darphane Nazırı Abdurrahman Beyin yanına giderek itimadını kazanmıştı. Onun yardımı ile 1819 yılında Andıra adasının voyvodalığından gitmiş ve görev tarihini doldurarak 1820 yılı başlarında İstanbul’a gelip evine çekilmişti. Halet Efendi onun efendisini idam etmekle yeterince hıncını alamamış olacak ki, zavallıyı da güya fesat çıkartıyormuş diye idam ettirmiştir.
Anlatıldığına göre merhamet sahiplerinden biri Halet Efendi’ye:
-“Bu Reşit genç bir adamdır, başka şekilde cezalandırılırsa.” deyince, Halet Efendi bilinen tavrı ile:
-“Gencin katli yazık, ihtiyarın katli yazık. Her zaman idam etmek için orta yaşlı adamı nereden bulmalı?” diye cevap verince duyanlar şaşırmışlardır.