O "Tartışılmaz"lar da Masada İşte !!!

Seyyan Uzunoğlu

Onursal Üye
Katılım
24 Şub 2009
Mesajlar
194
Tepkime puanı
0
Puanları
0
O “TARTIŞILAMAZ”lar da MASADA İŞTE !!!

Evet değerli okurlarım. “Çözümde iki devlet, iki egemenlik ve iki halk olduğu gerçeği göz ardı edilemez” denilmişti geçen gün. Evet bunlar güzel sözler. Ancak sanki bunları biz bilmiyormuşuz ve bizim de iddiamız, feryadımız bunlar değilmiş gibi; gerek demokrasimizin; gerek egemen bir halk olduğumuzun; gerekse devletimizin varlığının AKP Hükümeti tarafından sürekli taahhüdü (!!!) verilmekte iken; devletimiz de, devletimizin toprakları ve egemenliğimiz de; ve hatta garantimiz ve tek güvencemiz Mehmetçik ve Türkiye’den gelen kardeşlerimiz de pazarlık masasında işte! Ve AKP’nin de ikide bir “Arkasındayız” dedikleri Talat; sözde anlaşma masasına Kıbrıs Türkü adına ‘Tek temsilci’ olarak oturmaya ve olmazsa olmazlarımızı pazarlık konusu yapıp masaya yatırmaya ısrarla devam ettiği sürece de; hangi “Olmazsa Olmazlar”dan, hangi “Tartışılamaz”lardan söz edilmektedir; birileri bana da anlatsın Allah aşkına!

Bir de:”Barış derken, bu, önümüze atılan her şartı kabul edeceğimiz anlamına gelmiyor” deniliyor üstelik! Ancak; kendi aklıyla bayram eden Talat, önümüze atılmakta olan şartlardan maada, önümüze atılmayanları da masaya yatırmakta! Ama AKP Hükümet ve erkanı hala “Talat’ın arkasındayız; ona uyulmalı” demekte! Bu nasıl lokma şimdi? Bir yandan iki devlet, iki egemenlik ve iki halktan bahsediliyor; bir yandan da tek egemenliği, tek temsiliyeti, tek kimliği ve tek halklılığı kabul etmiş; Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini, Güvenliğini -Türk Askerini, OSMOSİS’i kolaylaştırmak için Türkiye’den hoş gelmiş kardeşlerimizi geri göndermeyi ve ata emaneti, şehit emaneti topraklarımızı da pazarlık konusu yapmakta olan Talat’ın arkasındayız demek de neyin arapçası o zaman? Hangisine inanacağını şaşırmış halk, bu caydırıcı söylemlerden, bu oyalamacalardan, avutulmalardan ve bu sahte efelenmelerden usanmış bıkmıştır artık! Bu halk bir sabah çan sesleriyle uyanmak ve tek güvencesi Mehmetçiğin arkasından bakmaktansa ölmeyi tercih edecektir; bunu da kimse yabana atmasın. Bu halk, baştakiler siyaset yapsın, koltuğu zaptettim oyunu oynasın; efendim, bildiklerimizi tekrarlayıp dursun diye kan, can vermemiştir bu topraklara! Bu halk bunca ezgiden bunca cefadan sonra kurmuş olduğu cumhuriyetini pazarlık masalarında kaybetmet için koymamıştır iradesini ortaya! Bu halk; birisinin AB sevdası, diğerinin Birleşik Kıbrıs veya “devrim” martavalı; Rum-Yunan’ın ENOSİS ve MEGALO İDEAları; efendim, diğer istavrozu bozukların BOProjesidir, AB’nin Akdeniz’de egemenlik kurma sevdasıdır veya başka oyunlar için kurban etmemiştir kınalı kuzularını. Ve, o aziz kınalı kuzular; o yatağında canlı canlı yakılmış yatalak dede ve nineler; o diri diri toprağa gömülmüş minnacık bebekler ve işkence altında can vermiş tüm şehitlerimiz; üzerlerini gavur çizmeleri çiğnesin diye yatmıyor o topraklarda! Hala kör kuyulardan, toplu mezarlardan kemiklerini çıkarmakta olduğumuz, bir kefeni bile olmayan aziz şehitlerimiz; Talat veya diğerleri fark etmez; kendi sakat ideolojilerini gerçekleştirebilmeleri için vermediler canlarını seve seve ve ‘Vatan sağ olsun’ diyerek. Herkes aklını başına alsın1 Siz kimin malını kime veriyorsunuz be? Kimden izin aldınız? Kim verdi size bu salahiyeti, ha? Siz kimin parasıyla kumar oynuyor, bonkörlük yapıyor; kimin malıyla pazarlık ediyorsunuz? Burası dağ başı mı? Kuzey KKTC sizin babanızın çiftliği mi? Kıbrıs Türk halkı sizin köleniz, malınız mı? Ağa mısınız, padişah mı ne? Dört yüz küsur yıldan beri bu ata emaneti, şehit emaneti; her taşı TÜRK Kıbrıs Adası’nın serhat bekçiliğini yapmış bu Türkoğlu Türk halkı, sağır, dilsiz, ahmak mı zannediyorsunuz yoksa? Bu halkın hoşgörüsünü de, iyi niyetliliğini de; kan dökerek almış olduğu topraklarını ve bin güçlükle kurmuş olduğu devletini de istismar ettiğiniz yeter artık!

Hristofyas’ın “Enosis’e gidecek tek yol” olarak gördüğü için kabul edeceği Kıbrıs (Elen) Cumhuriyeti Federasyonu safsatasına sarılmak, OSMOSİS’i de, ENOSİS’i ve MEGALO İDEA’yı da onaylamak; Emperyallerin KKTC’nin tasfiyesi ile Türkiyem’e SEVR’i uygulamasına yardım etmektir! Bu, aptallık enayilik de değil; bizi inandırmağa çalıştığınız gibi saflık, aldatılmışlık hiç değil! Bu düpedüz İHANETTİR! Ve, bunun böyle devam etmesine sessiz kalmak; az önce saydığım suçlara ; tarihin tekerrürüne ve Türkün Akdenizden, Anadolu’dan sürülmesine çanak tutmak demektir! İrademize saygı gösterilene kadar da HAYKIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ! SUSMAK YOK ARTIK!!!
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: O "Tartışılmaz"lar da Masada İşte !!!

Hayır. Kıbrıs'ta tek halk vardır. Dünya'da iki halkın varlığı kabul görsede emin olalım ki kıyamet gününe kadar bizim başımız rumlarla hep derde girecek. Ada'da tek Türk varlığı olması için adımlar atılmalı. Riyakar, yalan ,dolanla ülke yöneten rum tarafına hiçbir zaman güvenilmez. KKTC'de masada konuştuğu ile Rum tarafında televizyonda konuştuğu şeylerin aralarında dünya kadar fark olan bir Hristofyas var. Rumların kanına Türk düşmanlığı işlemiş durumda. O insanlarla bizim ömür boyun barış içinde yaşamamız zor. Ömürleri boyunca kuyu kazacaklar ve bizi o kuyuya itmeye uğraşacaklar. Eskisi ve şimdiki gibi...
 
Üst