Öğretmen Arkadaş

Ahmet Gülay

Onursal Üye
Katılım
28 Eki 2010
Mesajlar
67
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ÖĞRETMEN ARKADAŞ

Sen ve senin gibi ayni düşünceyi, ayni ülküyü paylaşan, kanıyla, canıyla kurduğu devletini yaşatmayı ve çocuklarına hür ve mutlu bir geleceği bırakmayı düşünen ve bu uğurda uğraş veren kardeşleriniz, sizin adınıza sendikanız tarafından yapılan açıklamaları ve yanlış değerlendirmeleri, üzüntü ile karşılamaktadır. Biliyoruz ki öğretmenin esas amacı ve milli dava hakkındaki görüş ve düşüncesi sendika yöneticilerinizin adınıza verdiği beyanat ve fikirlerle bağdaşmamaktadır. Sizlerin takdiri ile sendikanızı sizin adınıza yönetmek için görev verdiğiniz kişiler eminim sizin düşünceleriniz dışında ve sadece kendi art niyetlerinin esiri olarak sizi temsil etmekte, sizin adınıza ve sizin olmayan düşünceleri sizi kullanarak, halkımıza enjekte etmeye çalışmaktadırlar.

Yalanlarını ve kendi akıllarının ürünü birtakım yanlış ve aslından saptırılmış fikirleri ve milli değerleri inkâr eden davranışlarını her gün yaşamaktasınız. Kabul etmek zorunda bırakıldığınız baskı ve şiddet içeren sendikal baskıların da ne olduğunu çok iyi biliyor ve takip ediyoruz. Ama yine de sessiz kalınışınıza ve yapılanları kabul eder gibi davranışınıza doğrusu bir anlam veremiyoruz. Hani sormak isterdik; sayın öğretmenim sizler de sendika yöneticileri ile ayni düşüncede misiniz? Mili dava ile ilgili yazılanları tasvip ediyor ve inanıyor musunuz? Sizler ki çoğunuz milli mücadele yıllarını bizzat yaşamış, halkımızın namus, can ve malını korumakta büyük yararlıklar gösterip, büyük fedakârlıklarla devletimizin kurulmasına katkı vermiş öğretmenler olarak, bu yalan ve yanlış değerlendirmelere daha ne kadar zaman susacak, daha ne kadar zaman sessiz kalacaksınız? Dünün kahramanı, gözü pek vefakâr ve cefakâr öğretmeni böylesi bir suskunluk içinde olabilir mi?


Hepimiz de biliyor ve kabul ediyoruz ki bu ülkede, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletinin adıyla sınırlandırılmış topraklarda yaşayan ve yaşayacak olan Kıbrıs Türk Halkı’dır. Bu yüzden geleceğimiz şekillendirmek kendi elimizdedir. Kendi gücümüze inanarak ve aklımıza güvenerek geleceğimizi kendimiz kurmalıyız. Kendi ayakları üzerinde durabilen bir ülke yaratmak, doğru projeler üretip, hep beraber kenetlenip, çalışarak yarınları yaratmak zorundayız. Kıbrıs’ın diğer bir halkı da biz Türkleriz. Kendimizi inkâr ve Rum’a bağımlı yaşamayı nasıl kabul edebiliriz? Kurduğumuz devletin İstikbaldeki idarecileri olacak gözü pek, milletini ve vatanını seven gençleri sizler yetiştireceksiniz. Bizim can vererek oluşturduğumuz devletimizi, kollamak ve kurtarmak görevi hâsıl olursa vazifeye atılmak için gözünü kırpmayacak genç nesiller sizin eseriniz olacaktır. Ulu Önder Atatürk bu görevi öğretmene vermemiş miydi?.


Şimdiye kadar birbirimizden güç alarak devletimizi idame ettirdik. Kazanılmış her hak, siyasilerimizin ve halkımızın büyük çabası ile korunabilmiş ve hala bir devlet olarak yaşama şansımızı sürdürmüşüz.. Haklarımızı ve kazanımlarımızı yanlış ve şahsi kinlerle heba etme lüksümüz yoktur. Çocuklarımızın yarınlarını karartma hakkımız hiç mi hiç yoktur. Hep birlikte adım atmaya ve geleceğe koşmaya çalışmalıyız. Ayni geminin yolcuları olarak batırılacak gemide hep birlikte öleceğiz. Yaşamak dururken, hem de devletimizi kurmuşken neden geriye dönelim neden hak ve hukukumuzdan vazgeçelim. Unutmayalım ki bu vatan hepimizin.


Bu duygular içinde değerli öğretmenlerimize Sendikal çalışmaları denetlemelerini ve sizler adına verilecek beyanları gözden geçirmenizi tavsiye ederim. Çünkü biliyor ve inanıyorum ki başkalarına ait kişisel düşünceler asla sizin görüşleriniz olamaz. Sendika ağalarının akıl almaz ve kabul edilemez Türk düşmanlığı ve reddi devlet politikaları asla kabul edilemez. Ve yine inanıyorum ki Milli Mücadele’nin ağır yükünü çekmiş olan siz Öğretmen kardeşlerim milli davasını inkâr etmez ve davasından asla vazgeçemez. Sevgi ve saygılarımı sunarım.



AHMET GÜLAY
 
Üst