Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
OLLİ REHN DE KİM OLLİ ???
Evet değerli okurlarım.Olli Rehn, kendi çıkarlarının bekçisi; kendi istekleri doğrultuda çalışan işbirlikçi Talat-CTP-ÖRP’ün ayağının kaymakta; tehlikeye girmekte olduğunu sezinleyerek, panikleyip alel acele KKTC’ne gelerek durumu sözde iyileştirmeye çalışan... Halkın iradesini etkilemek, yönlendirmek; kendi çıkarlarına hizmet eden Talt-CTP-ÖRP’nin hükümette kalması için elinde para çantasıyla insan ve oy avına çıkmış; ortalarda tavuk ayağı gibi karıştıran... Ve, utanmadan: “Seçimlerden, çözümü savunan partilerin güçlü çıkmasını istediklerini; aksi halde müzakerelerin tehlikeye gireceğini” söyleyerek üstelik göz dağı da veren uttanmaz Olli Rehn işte...
Her şeyi pişirip kotardıktan; gereken nifakları sokup-sokuşturduktan ve zemini kendi çıkarları doğrultuda hazırladıktan sonra da; “Biz taraf değiliz, arabulucu da olmak istemeyiz; Kıbrıs sorununu Kıbrıslılar (!) kendi aralarında çözsünler” diyen yüzsüzler işte!!! Sözde çözüm, özde Türkiye’nin 1960 Garanti Antlaşmalarında kendisine tanınmış haklarından feragat etmesini ve askerini adadan çekmesini, Akdeniz’e yasaklanmasını öngören öneriler ve sahtekarlıklarla meseleyi kökten ve kansız, kazasız belasız hallettirmeye; yani kendi çıkarları doğrultuda yürütmeye, sonuçlandırmaya çalışan Olli Rehn işte!!! Olli Rehn ve: “Rumları tatmin edecek bir çözümü kabul edin; Rumların itiraz ettikleri hususlarda taviz verin” diyen söde tarafsız Bryzza ve gibilerin iki yüzlülüğü; kalleşliği; demokrasi ve insan hakları anlayışı bu işte!!!
AB’nin, 1960 Garanti Antlaşmalarına da aykırı olmasına rağmen; yasaları çiğneyerek GKRY’ni AB’ne apar topar üye yapma suçunu ortadan kaldırmak ve suçu da ceremeyi de Türkiye ve KKTC’nin üstüne atmak için döndürülmekte olan dolapların makinistleri, çirkin oyunların aktörleri bunlar...
Kıbrıs Türklerine, sonumuzu getirecek; Türkiye’nin garantörlüğünü iptal ederek Türk Askeri’ni adadan çıkaracak; TC’den gelmiş kardeşlerimizi geri gönderecek; kısacası bizi Anavatan Türkiye’den resmen kopararak müdafaasız, güvencesiz bırakıp Rumoğullarının insafına terkedecek Annan Planı’na “Evet” dedirtene kadar yetmiş dereden su getirmiş sahtekarlar bunlar... Türkiye’ye: “Annan Planı’na destek verirsen, AB üyelik sürecinde Kıbrıs sorunu bir daha önüne konulmayacaktır” deyip te sözünde durmayan... Tam aksine Kıbrıs meselesini Türkiye’nin önüne daha da yoğun, daha da katı bir şekilde koyan medenilerin sahtekar kancık elçileri, temsilcileri bunlar...
Evet dediğiniz taktirde KKTC’den – dikkat: KKTC’den!!! - ambargolar, izolasyonlar kalkacak; limanlarınız gemilerle dolacak; Ercan’a direkt uçaklar inecek; başınıza Eurolar yağacak – görüyoruz başımıza nelerin yağdığını da, ne ise... - ödüllendirileceksiniz; Türkiye’nin AB yolu açılacak ve daha bir sürü yalan dolanla bizi “Evet” dedirttikten sonra, bize hala amborgo uygulamakta olan ve utanmadan. “Bunlar “Evet” demekle KKTC’den vaz geçtiler” yalanına da sarılan sözde demokratik medeniler ve üç-kağıtçı elçiler işte. Annan Planı’na “Hayır” diyen Rum tarafının cezalandırılacağını; efendim KKTC’nin tanınma yoluna gidileceğini söyleyen bu shtekarlar, tam aksine Rum tarafını AB’ne üye almakla mükafatlandırdılar üstelik.
Burada bu kancıkların bize ve Anavatanımız Türkiye’ye oynadıkları oyunları saymak olası değil. Ancak bütün bu oyunlarına, tuzaklarına rağmen, bunlardan hala medet ummak; adil ve kalıcı bir çözüm yolu için önerilerini, planlarını kabul etmek, bağışlayınız ama ne gaflet ne de dalalettir; bu resmen hiyanettir, işbirlikçiliktir daha da katı sıfatlar yanında... Ne ise...
Ancak, AKP-Talat-CTP-ÖRP’nin de yalan dolanlarına; Türk halkını satın almak, aldatmak için, gerek ABD, AB ve Olli’lerin; gerekse gavuroğullarının yağdırmakta oldukları paralara; ve taraflarına çekmek istedikleri kişilere, Talat-CTP’nin dağıtmakta oldukları işlere, kredilere ve mevkilere rağmen; ortada dönmekte olan dolapları, oynanmakta olan oyunları, çirkin ve kalleş tuzakları artık açıkça görebilen bu cefakar Kıbrıs Türk halkını kandıramayacaklardır! Verilmiş sözlerin bir tekinin bile tutulmamış olduğunu; önerilerin de sadece Rumoğullarının ve emperyallerin çıkarları doğrultusunda olduğunun artık farkına varmış bu halk; bu tuzakları göremeyen veya kasıtlı olarak görmezlikten gelerek emperyalist sömürücülerle işbirliği içinde oldukları bariz bir şekilde ortaya çıkmış olan gafillere de hak ettikleri cevabı 19 Nisan seçimlerinde vermeğe kararlıdır. Çünkü bu durum artık Ya İstiklal, Ya ölüm noktasına dayatılmıştır!
Artık anlamalıdırlar ki; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ne ikbalden ne lottodan çıkmış; ne de Sn. Talat’ın birleşme ihtirası yüzünden yıkılmak için kurulmuştur!!! Ata emaneti, her karış toprağı Türk Yurdu olan; onbinlerce şehit kanıyla sulanmış; her metre karesinde bir şehidimiz yatan bu toprakların bir karışını bile; her ne pahasına olursa olsun düşmana verditmeyeceğimize karalı olduğumuzu da , 19 Nisan seçimlerinde; CTP ve ve Türk Bayraklarını istismar pahasına ortalarda dolaşıp sahte ulusalcı nutuklar çekerekten CTP hükümetine koltuk değnekliği yapmakta ve oyları parçalama yolunda olan ÖRP’ni de birlikte sandıklara gömerek KKTC’ni yaşatacak ve yaşatmaya da devam edeceğiz. Bundan da artık kimsenin şüphesi olmasın!