Ömer Kalyoncu'nun Barış! Özlemi!!!

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy
Ömer Kalyoncu’nun Barış! Özlemi!!!
CTP Genel Sekreteri Ömer Kalyoncu, iki toplum lideri arasında başlayacak bütünlüklü çözüm müza-kereleri arifesinde dünyaya verilecek pozitif mesajın önemine işaret ederek, Kıbrıs′ta çözümden yana olan herkesi 1 Eylül akşamı İnönü Meydanı′nda toplanmaya çağırmıştı. CTP Basın Bürosu′ndan yapılan açıklamaya göre, Kalyoncu, Eylül′de Birleşmiş Milletler (BM) şemsiyesi altında başlayacak müzakere sürecinin olumlu şekilde sürdürülebilmesi ve müzakerelerde Kıbrıs Türk halkını temsil eden Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat′ın masada güçlü olabilmesi için bu desteğin verilmesi gerektiğini belirtti. Kıbrıs Türk halkının BM şemsiyesinde bulunacak iki toplumlu, iki bölgeli, iki kurucu ortağın siyasi eşitliğine dayalı federal çözümden yana koyduğu iradenin ne kadar etkili olduğunun yakın geçmişte görüldüğünü anımsatan CTP Genel Sekreteri Ömer Kalyoncu, bu iradeyi yeniden yansıtmak için 1 Eylül Dünya Barış Günü′nün bir fırsat olduğunu vurgulamıştı.
CTP Genel Sekreteri Sayın Ömer Kalyoncu, yakın geçmişte ( 4 yıl öncesini anımsatmak istiyor) Kıbrıs Türk halkının iki toplumlu ( halk olduğumuzu unutmuş görünüyor), iki bölgeli, ( Bağımsız devlet olduğumuzu inatla unutturmak istiyor)iki kurucu ortağın ( iki kurucu devletin demekten hem utanıyor ve hem de korkuyor) siyasi eşitliğine dayalı federal çözümden yana koyduğu iradenin ne kadar etkili olduğunu anımsatmak istediği her halinden belli oluyor.
Peki ama acaba Sayın Ömer Kalyoncu, 2004 yılı yaşanırken, halkımıza verilen sözler neydi diye kendi kendine sordu mu? “ Siz evet derseniz dünya ile bütünleşeceğiz, bakınız ABD ve AB bunu dile getiriyor, ambargoların tümü kalkacak” diyen ve aradan dört yıl geçtiği halde yaprağın dahi kımıldamadığını, CTP tarafından uygulanan partizanlık nedeniyle bütçenin dara girdiğini, yapılan astronomik zamlarla halkımızın belinin büküldüğünü göremiyecek kadar olayların dışında mı yaşıyor? “Haydi İnönü Meydanına” derken, halkımızın koyun sürüsü gibi itaat edeceğine ve sözde Barış için yapılacak yürüyüşe halkımızı katılmaya çağırması neyin nesi oluyor, halkımızın bunu değerlendirecek kadar iradeden zayıf olduğunu mu sanıyor Sayın Ömer Kalyoncu?
Çözümsüzlüğün devamından yana olanlar” diyor. “her iki kesimde de 3 Eylül sürecini baltalamak için ellerinden geleni yapmaya hazırlananlar var” “bu çevrelerin oyunlarını bozmanın en iyi yolunun halkın sürece sahip çıkmasıdır” diyor. Ve son olarak da “Gün 1 Eylül Dünya Barış Günü′nde bütün dünyaya Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin sapasağlam olduğunu duyurma ve iki toplum liderine masada cesaret verme günüdür" demişti. diyor Sayın Ömer Kalyoncu ve devam ediyor,
Yani acaba Sayın Kalyoncu, Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin sapasağlam olduğunu dünyaya duyurmak için birliktelik çağrısı yaparken, CTP’nin hala dimdik ayakta olduğunun mesajını mı vermek istiyor?
Peki Dışişleri Bakanı Sayın Turgay Avcı Sayın Kalyoncu’nun bu söylemlerine katılır mı dersiniz?
Benim şahsi inancım odur ki, Sayın Turgay Avcı’nın çaldığı düdük sesi, Sayın Kalyoncu’nun çaldığı düdük sesinden çok farklı. Sayın Turgay Avcı’nın yaptığı açıklamayı okuyanların bana katılacağına yüzde yüz inanıyorum.
Ohalde, Sayın Kalyoncu’nun Kıbrıs Politikasında değişiklik yapması bana göre şarttır.
Çünkü Sayın Kalyoncu açıklama yapıp halkımıza birliktelik için çağrı yaparken, eski çamların bardak olduğunu unutmuş görünüyor.
Halbuki Sayın Turgay Avcı, 2004 ile 2008 arasında çok değişiklikler oldu derken, köprülerin altından çok suların geçtiğini kesin çizgilerle vurguladığı ortada.
Temennimiz, bazı kişilerin, Dimitris Hristofyas’ın talebeleri gibi davranmaktan vazgeçmeleridir.”Barış istemeyenler var, biz barış ve kardeşlikten yanayız”“barıştan yana olmayanlar var” diyerek kammazlamaya soyunacaksınız. Peki Rum tarafı “ben Kıbrıs Türk halkıyla barış yapacağım, bundan böyle bir anlaşma yapılıncaya kadar BM, ve AB üyesi değilim, tek gözlü ve tek bacaklı olmama rağmen, kendimi tüm Kıbrıs’ın yasal devleti olarak görmekten vazgeçtim, yabancı ülkelerle anlaşmalar yapmıyacağım, denizde petrol aramaya bir anlaşma yapılıncaya kadar son veriyorum” dediğini ne zaman işittiniz beyler ki, iki bölgeli ve iki toplumlu bir anlaşmanın yapılacağından umutlu görünüyor ve Cumhurbaşkanımız Sayın M.A. Talat’a destek çağrısında bulunuyorsunuz? demekle barış olmaz. Bir taraftan nasıl bir barış istediğinizi söylemiyeceksiniz, sır gibi saklayacaksınız, bağımsız devletinizi yok farzedeceksiniz, sonra da halkımızı
İnancımız odur ki, devletimize ve haklarımıza sahip çıkarak, onurlu ve kararlı duruş sergilendiği takdirde, kalıcı bir anlaşmanın yolu açabilir.
Yoksa şovlara bu halkın karnı toktur beyler.



Salih Mehmet Ersoy
Gazeteci-yazar
02.09.2008
 

Mürüde Sevicer

New member
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
176
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa
Neden halen daha halkı aldatmaya çalışır.Çok merak ederim kendi halkla barışık mı?Bıraksın halkı aldatmayı ve verdiği sözleri yerine getirmeye çalışsın.Size sonsuz teşekkürler.
 

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
Konu aldatmak olsa!

Saygıdeğer kardeşim Mürüde hanım,

Önce duygu ve düşüncelerime katıldığınız için size teşekkür ederim.

İktidrada bulunan bu Komonist bozuntularının yaptıkları sadece halkımızı aldatmak değil, göz göre göre Kıbrıs'ı Komonist Felsefeye inananların idaresinde Yunanistan'a teslim edilmesidir. Bunun nedeni, Kıbrıs'ta kazanılacak bu zafer, Yunanistan'daki Komonistleri de harekete geçirecek ve Kıbrıs'ı yutan Yunanistan, Komonist bir idare altında Rusya Komonistleriyle birlikte Ortadoğuya hakim olmak için Rusya'nın sıcak denizlere inmesine fırsat vermek. açıkcası eski SSCB'NİN tekrar ihya edilmesi için katkıda bulunmak.

İşte Kıbrıs Türk halkının uyanık olmasını gerektiren husus budur. Çünkü Akdeniz'e hakim Komonist bir rejimin anavatan Türkiye'nin başına hangi belaları getirebileceğini yazmak bile istemiyorum.
Rum lideri Dimitris Hristofyas'ın iki saatlik konuşmasının tamamı elimde. Bu mendebur adam, kendi halkına hitap ederken bakınız ne diyor." Ben Kıbrıs'ı politik mücadele ile Yunanistana'a Enosis ( ilhak ) yapacağım". diyor.

Peki bu gerçeği kaç kezdir yazıyorum, elimde belge var dedim ve bunu kaç kez de VOLKAN gazetesi ve birçok web sitesinde yayınladım.
Ülkesine bağlı, bağımsızlık ve özgürlükten yana hangi insan bu çağrıya kulak vermez ki?
Ancak gelin görün ki, Komonist ideolojiyi benimsemiş olan bu karga sürülerine meram anlatmak mümkün olmadı.
Öyle ise kıyasıya ömücadeleye devam etmek de bizim boynumuzun borcudur.
Saygılar sunarım.
Salih Mehmet Ersoy
Gazeteci-yazar
04.09.2008
 
Üst