Onur Öymen'e Haksızlık Ediliyor

Alper Faik GENÇ

Onursal Üye
Katılım
13 May 2009
Mesajlar
93
Tepkime puanı
0
Puanları
0

Alper Faik Genç
Önce Sn. Öymen’in kimliğini özetle açıklayalım ki, bu değerli Diplomata haksızca dil uzatanların niyeti açığa çıksın..
Öymen Galatasaray Lisesi'nden sonra Ankara'da Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi.
Aynı Fakültede doktora yaptı. (Savunma Politikaları)
- Dışişleri Bakanlığı'na girişi: 1964.
- NATO Dairesi, Ikinci Katip: 1966-68.
- Avrupa Konseyi Daimi Temsilciliği'nde (Strasburg) Başkatip: 1968-72.
- Siyaset Planlama Dairesi Şube Müdürü: 1972-74.
- Lefkoşe Büyükelçilik Müsteşarı: 1974 -78.
- Dışişleri Bakanlığı Özel Müşaviri: 1978-80.
- Prag Büyükelçilik Müsteşarı: 1980-82.
- Madrid Büyükellçilik Müsteşarı: 1982-84.
- Siyaset Planlama Dairesi Başkanı: 1984-88.
- Kopenhag Büyükelçisi: 1988-90.
- Bonn Büyükelçisi: 1990-1995.
- Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı: Nisan 1995.
Barış Harekatı ertesinde 4 yıl Kıbrıs'ta görev aldı. Dört yabancı Dil biliyor
Bonn Büyükelçiliği sırasında, Türkiye'de demokrasinin birçok yönden Almanya'dan hem ileri, hem de daha nitelikli olduğunu iddia etti.
Halen CHP Genel Bşk. Yardımcısı ve İstanbul milletvekilidir.

Yani Sn. Öymen, Yabancı dil olarak ‘One minute’ti ezberleyen Sn. Başbakanın. ‘Monşer’ dediği Dışişleri personelinden çok değerli ve kültürlü birisidir..
TUNCELİ (DERSİM) OLAYLARI: Sn. Öymen, 1937-1938 Tunceli Olaylarından bahsederken, Yüce Atatürk’ün, isyanı yöneten Şeyh Sait ile siyasi pazarlık yapmadığına işaret ettiği için şimşekleri üstüne çekmişti...Konuşmasının çarptırıldığına işaret ederek, Centilmence özür dileyen Öymenin kibarlığı kabul edilmemiş; bizzat Başbakan tarafından CHP’ye maledilerek sert tepki görmüştü...Diğer taraftan, birçok haklı eleştirisi takdir edilen Kemal Kılıçdaroğlunun, bugünkü CHP Başkanı (Baykaldan) sonra O makama geçebilecek Öymeni kıskanırcasına istifaya davet etmesi de CHP’de beğenilmemişti. CHP. Başkanı Sn. Baykal, Öymeni eleştirmek şöyle dursun, onun Alevi vatandaşlarımızdan özür dilemesini kabul ederek konuyu kapatmıştı çünkü aslında Öymen’in Alevi vatandaşlara karşı herhengi bir kırıcı sözü olmamıştı; sözleri çarptırılmıştı...
TUNCELİ’de NE OLMUŞTU? 1925 ten başlayarak 1938 yılına kadar uzayan Devlete karşı birçok ayaklanma Devlet güçleri tarafından bastırılmıştır.
Cumhuriyetin kuruluşundan sonra, Alevi toplumunun oluşturduğu, hayli çetin arazi ve geçilmez dağlardan verimsiz topraklar dolayısiyle fakir kalan bölgeye Devletin bir imar planı çerçevesinde yaptırmaya kalktığı köprüler, Şeyh Sait yönetimindeki teröristlerce yıkılmış, karakollar basılmış, bombalanmış ve bölgede kanunsuzluk hüküm sürdürülmüştü...Karadan ve havadan yapılan operasyonlarla (ki Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçe’nin de savaş uçağıyla bu oprasyonda yer aldığı kayıtlarda vardır) ayaklanma bastırılmış ve elebaşılardan yedi terörist idama mahkum edilmiş ancak yaş haddinden dolayı yalnız dördü idam edilmişti.
Sn. Öymenin bu olaylara işaret ederek, TC tarihinin her döneminde şehit analarının ağladığını söylemesi, bazı çevrelerin kışkırtmasıyla tepki yaratmıştı...
AK.PARTİ Yöneticileri her fırsatta Başbakan Erdoğan’ın ‘AÇILIMI’na destek vermek için, eleştirmedik kimse bırakmıyorlar. Özellikle Ulusalcı ve de Kıbrıs
Sorununu destekleyenlere karşı cephe alınmıştır.
O ‘AÇILIM’ denen her ne ise, biz bugüne kadar öyle birşey görmedik...
Amaçları, PKK’nın döktüğü kanları unutturmak ve Terörizme geçit vermek ise, bunun hesabını Şehit Analarına ve Milletimize verecekleri gün uzak değildir.
 
Üst