Cevap: “Ortaklığı” Felaket Olarak Niteleyen rum’un Korkusu
Yüreginize, kaleminize saglık sayın Ayla Berkin hanım.
Bazı fikirlerimi simdi korka korka yazacagım ama yinede emin olun, sansür yaparak yani birçogunuda yazamayacagım. 1974 sonrası Kıbrıs'a yerlesen akrabalarıma baktıgımda, ilk nesilin anne ve babaları Kıbrıs'ta yasayıp orada vefat ettiler. Lakin oraya çocuk yasta yerlesmis olan evlatları ve yerlestikten sonra orada dogan evlatlarının tamamı Kıbrıs'tan kopmuslar. 1 aile örneklemesiyle çok somut sonuçlar çıkaralımaz diyebilirsiniz hernekadar epey kalabalık bir aile mevzu bahis olsada. Haklısınız derim bende ama......
Kuzey Kıbrıs'ın izole vaziyetine dogru politikalar ve yatırımlar hep eksik kaldı galiba.
Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet politikasından benim çıkardıgım bir sonuç var.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetin'de yasayan Türk'ler pekte kimsenin umrunda degil, Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs'ı tamamen karsı tarafın eline bırakılamayacak sekilde gördü ve görüyor diye düsünüyorum. Buda jeopolitik konumundan dolayı.
Demek istedigim, Kıbrıs elimizdeyken degerli degil, ola ki elimizden çıkarsa tehlikeli bir önem arzedecek gibi bir fikrin belleklerde varolması insani açıdan baktıgımda üzücü bir durum.
Bir örnek vereyim. Sadece Telafer'de, yani diger Kuzey-Irak Türk yerlesim birimlerini hesaba katmadan, sadece ve sadece Telaferde yasayan Türk sayısı 300 bin. Irak Türkmen cephesinin 50 senedir çekmedigi bir dert kalmadı, 50 kere lideri öldürüldü. Türkiye milyonları bulan Irak-Türk'lerini konusmuyor, konusmaz. Kuzey Irak'ın jeopolitik konumu bizim için Kıbrıs kadar önemli degil. Acı ama galiba gerçek bu.
Türk'ün bahtı kara, tarih boyunca bu kara bahta mücadele ile geçmis evet. Lakin Kıbrıs Türk'ünün bahtı daha bir ayrı kara. Tanrım yeni nesillere yardımcı olsun, kuvvet versin.