Oyuna Gelmeyelim

Levent Akıncı

Onursal Üye
Katılım
12 Eyl 2008
Mesajlar
49
Tepkime puanı
0
Puanları
0
OYUNA GELMEYELİM
KIBRIS GAZETESİ (26 Ağustos 2008)

2 uçak dolusu çocuk… Aileler, özellikle Mağusa ve Karpas bölgeleri köylerindeki cami imamlarınca ikna edilerek, çocuklarının Türkiye’de ücretsiz tatil yapmalarına izin verdi. 2 Uçak dolusu çocuk, Temmuz ve Ağustos aylarında hem tatil yapmak, hem de dinini öğrenmek için Türkiye’ye gitti. Din dersleri imamların dediği gibi günde 3 değil 9 saat olunca, öğrenciler bunalıma girdi. Çok sayıda aile çocuğunu geri almak için Türkiye’nin yolunu tuttu.
KIBRIS GAZETESİ (27 Ağustos 2008)
Yaşları 11 ile 16 arasında değişen 400 çocuğun Türkiye’de dini eğitime gönderilmesinden yetkili makamların haberi yok.

BU İŞİ KİM YAPTI!
Din İşleri Dairesi’nin de haberi yok.
KIBRIS GAZETESİ (28 Ağustos 2008)
İMAMLAR AİLELERE SÖYLEDİ… Çocuklarını Türkiye’ye gönderen ailelerden edinilen bilgilere göre, bu işe soyunana imamların kendilerine söz konusu organizasyonu TC Büyükelçiliği Din
Hizmetleri Müşavirliğinin yaptığını söylediği iddia ediliyor.
TALİMAT ALDILAR… Güvenilir resmi ve gayrı resmi kaynaklar da, öğrencilerin, TC Lefkoşa Büyükelçiliği Din İşleri Dairesinin Türkiye’den talep ettiği ve maaşları da TC tarafından ödenen imamlarca toplanarak Türkiye’ye gönderildiği belirtiliyor.
KIBRIS GAZETESİ (29 Ağustos 2008)
Kuran kursları, TC Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlendi.

Şimdi bakalım Kıbrıs Sivil Toplum Kuruluşları bu konuda neler söylemişler.
KIBRIS TÜRK ÖĞRETMENLER SENDİKASI:
Çocukları tarikat ve irtica odaklarının kucağına düşürmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz.
DİN-GÖR-SEN:
Ülkede din hizmeti verilemiyorsa, ikinci hatta üçüncü ülkelerden din eğitimi alması doğal karşılanmalı.
BİRLEŞİK KIBRIS PARTİSİ:
Kuran kursları Türkiye’deki dinci merkezlerin planlı organizasyonu.
LEFKOŞA MAHALLİ BAROSU:
Reşit olmamış çocukların din eğitimine yönlendirilmesi laiklikle bağdaşmaz.

Düşünebiliyor musunuz dostlar, okullar kapanmış, genç beyinler yeni ilim, irfan öğrenimi için dinlenmede ve hazırlıkta. Tutuyoruz Türkçeyi dahi tüm konuşma ve imla kuralları ile tam olarak öğrenememiş bu genç dimağlara Kuran Kursu adı altında Arapça öğretmeye çalışıyoruz. Hem de tatil bahanesi ile. Bu tezgâhı hazırlayan zihniyetin son Almanya vurgun maceralarını gazetelerden izlediniz sanıyorum. Yazar, mütefekkir, din bilgini Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün dile getirdiği gibi Allah ile aldatmanın Kıbrıs versiyonunun başlangıcıdır bu haberler. Lefkoşa Mahalli Barosu’nun teşhisi doğru. Laiklik Kıbrıs’ta da istenmiyor. Türk’ün ta Orta Asya steplerindeki yaşantısının laiklikle iç içe olduğunu bilmeden oluşturulan bu tezgâhın arkasında, Almanya’da olduğu gibi yapılacak soygunların alt yapı hazırlıkları vardır. Kıbrıs Türkü bu oyuna gelmeyecektir. Bu oyunun arka planında Kıbrıs’taki bir göçmen partisinin oy hesapları ve siyasi ihtirasları vardır.

Bu tezgâhı hazırlayanların, Kıbrıs’ın Türklük tarihinden bir nebze haberleri yoktur sanıyorum. Bildikleri yalnız bir şey vardır İslamlaştırma. Bu tezgâhı hazırlayanlar; Osmanlının düştüğü İslamlaşma hatasından dolayı Kıbrıs’ın elden çıktığını bilmezler. Osmanlının elinden kaçan Kıbrıs’ın Türk toplumu o zamandan beri Türklüğünü ve İslamlığını korumayı başardığı için en umutsuz zamanlarında dahi Türklüğünü korumuş, aidiyetine zarar verecek durumlarda direnişini Türk’e yakışan bir şekilde yapmıştır. Ey gafiller, Kıbrıs Türkü; Türk Mukavemet Teşkilatını kurup, İngiliz’e, Rum’a etiyle, tırnağıyla karşı koyarken, anavatanından biricik toplumunun savunması için silahlar kaçırıp, esir düşerken, yok edilmeye çalışılırken neredeydiniz. Kıbrıs Türkü, bağımsızlığı için Türk olduğunu bilerek kanını dökerken, Müslüman değil miydi? Türk’e has ananevi yaşantısını, İslam kurallarının dışında mı gerçekleştirdi? Şimdi ne oldu da verilemeyen din hizmetinden bahisle ikinci ve üçüncü ülkelerden din hizmeti isteniyor? Rum’un Enosis tezgâhı uygulanırken verilemeyen din hizmetini vermek şimdimi aklınıza geldi. Verilemeyen din hizmetinin Arapça olması ve Türkiye’de verilmesi şart mı? Türkiye’den bu hizmeti verecek yetenekte ve bilgi birikimine sahip insanları Kıbrıs’a getirmek varken Türkiye’ye götürmek hangi akla hizmettir? Yanlış yapıyorsunuz, Kıbrıs Türkü akıllıdır, ileriyi görür, oyuna gelmez ve avantacı değildir. Yol yakınken yanlıştan dönelim ve soydaşlarımızı incitmeyelim. Türk Büyük Elçiliğinin yapacağı daha çok hizmet var, Türk tarihine yakışır hizmetten bahsediyorum. Anadolu Ateşi’nin gösterileri şimdiye kadar Kıbrıs’ta izlenememiştir. Haydi, Kıbrıslı Türk kardeşlerim. Elçiliğimize istekte bulunun. Neler istediklerinizi Türkiye’ye duyursunlar. Bakalım Din hizmeti bu isteklerin içinde kaçıncı sırada olacak.

Saygılarımla.
LEVENT AKINCI
(E) SUBAY

 

Türk82

Beğ Yönetici
Katılım
22 Mar 2008
Mesajlar
71
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Almanya- Hannover
Web sitesi
www.foto-lale.com
Çok doğru Komutanım. Bu tür oyunlara gelmemek lazım. Ama bu unutulmasın ki bu tür oyunlar Türkiyemizin üzerinde ve KKTC de dahil oynanmaktadır ve de devam edecktir.

Saygılar Selamlar.
 

hazaryalı

-Otağ Hanı-
Katılım
26 May 2008
Mesajlar
131
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Sn. Levent Akıncı;
Öncelikle hoş aramıza hoş geldiniz.
Çok önemli bir konuda aydınlatıcı ve dikkat çekici bilgiler vermişsiniz.
Kaleminize sağlık.
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cumhuriyetin kurulmasından beri bu geri kafalı beyinler aynı hızda yoluna devam ediyorlar. Bu ülkede din çok güzel bir şekilde sunulup insanların kandırılması sağlanıyor. Din sayesinde para toplanıyor, din sayesinde kukla tipli insanlar türüyor, din sayesinde ben Türküm diyemeyen insanlar ürüyor. Geçen haftalarda konya da bir Kuran kursun da patlama oldu. Orada ölen bir kız evladının babası yetkililerden hesap soracağı yerde "beni kızım Allah yolunda şehit oldu" dedi. Bu laf, bu mantıksızlık, bu karaktersizlik hiç bir Türk evladına yakışmaz. Hele baba olan bu ülkeye hayırlı, doğru , dürüst bir insan yetiştirmekle mükellef bir insana hiç yakışmaz. Bu tip kendi benliği ve karakteri yerleşmeyen insanlar türedikçe ve biz buna boşver dedikçe Kıbrıs a ne dans topluluğu gelir ne de biz evlatlarımızı yaz tatlinde ilim, bilim,spor alanında yetiştiririz. Ben dinimizi anlamayalım okumayalım demiyorum. Sadece bu din öğretimi işi bu ülkenin ekmeğini yiyip hiyanet eden fakir fukarayı dolandıran, vergi kaçıran insanların elinde olduğu için bu sözleri sarf ediyorum. Bize Osmanlı Ümmetçisi değil Atatürk cumhuriyetçisi ve Türk gibi düşünen Türk gibi duran, Türk gibi karar veren insnalar lazım. Yoksa " Türk öğün çalış güven " sözünün hiç bir anlamı kalmaz.

Sayın Levent Akıncı.... Sitemize gelerek bize onur verdiniz. Geldiğiniz ve paylaşımlarınız için teşekkürler.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Öncelikle aramıza katıldığı için Levent beye çok teşekkür ederim. Kıbrıs Türk'ünün haklı davasına sitemizde destek vermesi bizleri daha da güçlendirir.
Açılan konuya gelince çok ince ve hassas bir konu olduğu malumunuzdur.Bunun için de ayrıca teşekkür ederim.


Yıllardır Kıbrıs üzerine oynanan oyunlara böylece bir yenisi daha eklenmiş olduğu görülmüştür.Bu oyun ise zaten yeterince milli eğitimi alamamış olan Türk evlatlarına din eğitimi adı altında tarikatlara yeni birer eleman kazandırma felsefesidir. Bu ve bu gibi çalışmalar asla onaylanamaz ve kabul edilemez.

Yukarıda bahsedilen örnek te bu çalışmanın tipik bir örneğidir.Görünüşte mütedeyyin ( dinine bağlı ) kişiler gibi görünüp arka planda neler yaptıkları herkesçe de bilinmektedir. Ama burada ince bir ayrıntıya parmak basmakta fayda vardır. Bizler gerçekten milli eğitim derken vatanını, milletini, bayrağını, Ata'sını, soyunu, sopunu bilen gençler yetiştirirken, aynı zamanda dinini de tanıtan bir milli eğitimi kast ediyoruz. Bunların hepsi bir bütündür.Ayrılamaz ve ayrılmamalıdır.
Bakınız rum tarafına!! Oradaki yeni nesillere son derece bilinçli bir şekilde milli değerler beynine işlenirken, aynı zamanda her pazar günü televizyonlarında kiliselerinden canlı yayın bile yaparak dinlerini asla ve asla unutturmuyorlar. Bu gerçeği göz ardı etmemeliyiz. Aynı zamanda okul kitaplarında daha ilkokul seviyesinden itibaren tarihi saptırarak Türk düşmanı olarak da yetiştirilmektedirler.
Bize düşen görev ise bu durumdan ders çıkarmak ve aynı çalışmaları kendi eğitim sistemimizde hiçbir tarih saptırmasına bile gerek duymadan yeni nesillere bu bilgileri aktarmaktır. "Türklük şuuru nedir?" öğretmeliyiz. Bunun yanında gerçek anlamda da ( En azından yarın bir gün bir kaç softaya kanmayacak kadar ) din eğitimi vermeliyiz.
Ayrıca halen anavatanda da hüküm süren bir sıkıntı olan "laik görünüp dini kötüleyen ve dinsizlik yapan" örnekleri de göz ardı etmemeliyiz.Herne kadar bunlar sayıca çok olmasalar da bu kişilere karşı da uyanık olmalıyız.

Sonuç olarak bu cennet vatanımız ve yavruvatanımız "Asla Türklük şuurunu unutmamalıdır". Ama aynı anda dini değerlerimizi de mutkala öğretmeliyiz ki, dini sömüren kişilere karşı oyuna gelmesinler..


TTK ve Y
 

pafta23

New member
Katılım
10 Eyl 2008
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
degerli arkadaşlar oyuna gelmemek için devletin kendi din bilginlerini iyi bir şekilde yetiştirmeli ve egitim gene devlet kanalı ile yapılmalı bence .
 
Üst