Özbekistan Özeğinde

SALUR

Dost Üyeler
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
859
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
(the_aci_show)
Özbekistan Özeğinde


Özbekistan Ekseninde yerine soydaşlarımıza daha yakın olmak için özek kelimesini kullanarak "Özbekistan Özeğinde" yazdım. Özbekistan, nüfus gücü olarak Türk Dünyasının üçüncü halkasını teşkil eder. Birinci halka Türkiye halkası, ikinci halka Azerbaycan ve üçüncü de Özbekistan halkası. Türkiye Türkçesi tahmini 90 milyonun ana dili. Azerbaycan Türkçesi tahmini 45 milyonun anadili ve Özbekistan Türkçesi ise tahmini 30 milyonun ana dili. Ayrıca Özbekistan stratejik durumu göz önüne getirilirse tesir etme açısından Orta Asya’nın dinamiğini oluşturması düşünülen ülkesi.

Özbekistan idari açıdan türlü kavşak noktalarından geçti. Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un kaleme aldığı “Özbekistan 21.Yüzyılın Eşiğinde” isimli kitabın tetkiki yapıldığında dönemeçler çok iyi görülecektir.

Özbekistan 21.Yüzyılın Eşiğinde” isimli kitabın tetkiki

Kitabın yazarı olan İslam Kerimov Özbekistan’ın cumhurbaşkanıdır. Kitap iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, Özbekistan’ın ve Merkezi Asya’nın, dünyanın güvenliğine yönelik tehditlerin bahsedildiği bölümdür. İkinci bölüm ise istikrar şartları ve ilerlemenin gerekleri hakkındadır.

Özbekistan Cumhurbaşkanı, gelecek yüzyılın başlangıcındaki hedeflerini; küresel ve bölgesel dengelerle ilgili tahlillerini anlatıyor. Özbekistan müstakillikten sonra geçiş döneminde, bir takım güçlüklerle ve engellerle karşı karşıya kalmıştır. Kerimov, bu sıkıntıları bilen bir Devlet Başkanı olarak, çözüm yolları öneriyor ve Özbekistan’ın yeni ve aydınlık bir çağın eşiğinde olduğunu söylemektedir. Kerimov bu hedefini şu cümleleriyle anlatıyor: ”...Biz, mevcut tehlikelere ciddi bakıyoruz. İmkânlarımızı ve avantajlarımızı da biliyoruz. Ülkemiz 21.yüzyılda dünya ekonomisi, kültürü ve politikasında layık olduğu yeri almak için tarihi imkânlara sahiptir.”

Güvenlik ve güvenliğin tehdidi üzerinde çok durmaktadır. Devlet ve halk güvenliğinin korunmasının çok önemli olduğu vurgulanır. Özbekistan jeopolitik yeri itibarıyla ortak güvenlik sisteminin istikrarlı olmadığı bir bölgede yer almaktadır. İstikrarın sağlanması, ilerleme mevzularına da yer verilmiştir. Özbekistan’ın çevresinde etnik, demografik, ekonomik ve başka meselelerin yoğun olduğu ülkeler vardır. Afganistan’a da komşu olan Özbekistan için istikrar çok önemlidir. Orta Asya’nın coğrafi merkezi olan Özbekistan’ın, aynı zamanda kültürel ve ticari bir merkez/misal ülke olma hedefini belirtmektedir.

Özbekistan çok zengin hammadde kaynaklarına sahiptir. Ayrıca hadsiz Pazar ve yatırımlar alanıdır. Manevi ve kültürel potansiyele sahiptir. Özbekistan’ın gelecekte dünya çapındaki durumu ne olacak, nasıl olacak konularına değinilmiştir. Yeni oluşumlardan bahsedilmektedir. Sosyalizm sonrası oluşan devletler kendi güvenlikleri ve istikrar yolunu tehdit eden meselelerin değerlendirilmesine yeterince ciddi bakmamaktadır. Kerimov ise bunun böyle olmaması gerektiğinin üzerinde bilhassa durur. Özbekistan’ın Merkezi Asya’daki jeopolitik yerinden de bahsedip, Orta Asya ülkeleri olan Türkistan halklarının birbirlerine yaklaşmalarının gerekliliği hatta mecburiyeti dile getirilir. Özbekistan’ın petrol ve doğalgaz gibi mühim zengin kaynakları ile Avrasya için önemli rol oynayacağı belirtilir. Rusya, Çin, Hindistan, doğu ve batı ülkelerinin birbirine aykırı menfaatlerini ortaya çıkacağı bir bölgenin parçası olan Özbekistan’ın güçlü olmasının lüzumuna işaret etmektedir.

Afganistan’daki savaşın, merkezi Asya devletlerini sıcak denizlerdeki limanlara çıkmasına ve bu yolda dünya ekonomik ilişkiler sistemiyle birleşme imkanını yapan yeni ulaşım yollarının açılmasına, mülteciler meselesinin ekonomik ağırlığı anlatılmıştır. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği(CCCP)’ndeki tekelci komünist partisinin bürokratları bütün dinî faaliyetleri engellemişlerdi. Din, suni bir şekilde ideolojik mücadelelerin en şiddetli cephelerinden birine dönüştürüldüğüne değinilir. Halbuki, İslâm dininin on binlerce saygıdeğer din adamını yok edilişinin yanlış olduğu açıkça belirtilir.

Özbekistan’ın artık Rusya’nın bir parçası olmadığı, Rusya’nın Özbekistan’da sömürüsünün bittiği anlatılmıştır. Türkistan denilen bölgenin, merkezi Asya’daki bütün devletlerin “Türkistan hepimizin evi” şeklindeki insan sever ve yapıcı hareket için mühim yönleri vurgulanmaktadır. Türkistan hepimizin evi kavramını öne sürerken yazar, hem bölgede hem onun terkibindeki devletlerde insanlar arasındaki karşılıklı iyi ilişkilerin düzenlenmesini istemektedirler. Özbekistan’ın komşu devletleri ile gerek soy, dil,din ortaklıklarının olduğu belirtilmektedir.

Özbekistan halkının gençlerinin kendi devletinin halkının tarihi ile birlikte bütün dünya tarihi ve dünya kültürünü de çok iyi öğrenmesi gerektiği vurgulanır. Bunun için de uygun ortamın oluşturulmasını gerekli görmektedir. Çevre meselelerine daha uzun olarak değinen yazar, ekolojik değerlerin Ruslar tarafından hor kullanılarak bozulduğundan yakınmaktadır. Aral meselesi üzerinde durmaktadır.

Manevi değerlerin önem kazanmasının ve milli şuurun dirilişinin anlatıldığı kısımda yazar Türkistan halklarının birliğinden yana tavır koymaktadır. Son iki asırda kendilerini kültürlü ve medeni zanneden devletlerin katliam ve dini yasaklarla kendilerini lekelediğini anlatıp Özbekistan toprağının mülteci halklar için de hep sığınak yeri olduğu belirtilmiştir. Celaleddin Harzemşah, Emir Timur, Babur Şah gibi askeri liderlerin kabiliyetlerinin, askeri sanatlarının stratejik tefekkürlerinin incelenmesi konusu ele alınmıştır.

Jeostratejik faktörler doğal kaynaklar ve üretim alt yapısından bahsedip eğitim öğretim durumunun iyi olduğu belirtilmektedir. Okur-yazarlığın %99.06 olduğunu, bunu dünya kültürüne katkısından öğünmektedir.

Dünya toplulukları ile işbirliğinde bir çok milletler arası kuruluşa desteklerinden, üyeliklerinden bahsetmektedir. Dünyada en tanınmış uluslar arası teşkilatlara Özbekistan’ın dahil olduğunu ve çok ülkeyle dostluk çerçevesinde ilişkilerinin ilerlediği kaydedilmektedir. Türkçe konuşan ülkelerin ilişkilerini ilerletme taraftarıdır. Bunun bu karışık bölgede güvenlik için güçlü bir garanti olacağını düşünmektedir.

Güvenlik, istikrar, ülkenin sağlam bir şekilde ilerlemesinin üzerinde çok sık duran yazar geleceğe dirençle bakmaktadır.

Bir devlet adamı gözüyle yazılan bu eser, Muhammed Salih’in (Erk partisinin kurucusudur. 1991 yılı Aralık ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, karşı adaydı. Seçimlerden sonra partisine baskılar başladı. Parti gazetesi yasaklandı. Bir süre gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. 1993 yılında Türkiye’ye geldi. Sonra Almanya’ya gitmiştir. Muhammed Salih’in Türkiye Türkçesinde birkaç eseri vardır. Bunlar ; Türkistan Şuuru (Ötüken neşriyat,1997), Yolnama(Ötüken neşriyat)) savunduğu fikirler ile karşılaştırılınca çok büyük ayrılıklar olmadığı fark edilir. Aslında her iki siyaset adamının birbirine karşı olmasının yanında Muhammed Salih’in muhalefette olması ve onun yazarlık özelliği onu kültür açısından daha duyarlı göstermektedir. Fakat İslam Kerimov’un devlet yönetiminde birinci derecede rol alması, onun güvenlik, gerginlik, ırkçılık gibi konularda daha hassas olmasını gerektirmiştir. Kerimov, muhalefetin güçlü olmasını da istememiştir.

Özbekistan, Orta Asya ve diğer ülkeler hakkında genel düşünceler belirtilmiştir. Yorumlarını da katıp güncel meselelerden geçmiş şahıslara kadar birçok vakalar eleştiri süzgecinden geçirilip anlatmıştır.

Kitap sonunda okuyucu Özbekistan’ın sahip olduğu zenginlikleri ve imkânları olduğunu fark eder.

Tetkin edilen kitabın adı: Özbekistan 21.Yüzyılın Eşiğinde (orijinal adı: O`zbekiston XXI asr bo`sag`asida: havfsizlikka tahdid, barqarorlik shartlari va taraqqiyot kafolatlari)

Kitabın yazanı: İslam Kerimov; T.Türkçesi’ne Aktaran: M.Aksoy-M.Salıcanov,İ.Sultanov-U.Hamdamov-A.Tılavov

Yayınevi ve yeri: Özbekistan Yayınevi(Taşkent,1997);

Bilig yayınları(Ahmet Yesevi Üniversitesine Yardım Vakfı, Taşkent Cad. ,10. Sok., No:30 Bahçelievler/Ankara Basım yılı:1997 )

Hem İslam Kerimov hem de Muhammed Salih’in eserlini karşılaştırarak okumak olayları daha iyi görmemizi sağlayabilir.

İslam Kerimov’un eserleri

1992

O`zbekistonning istiqlol va taraqqiyot yo`li” kitabı çıktı

O`zbekiston - kelajagi buyuk davlat” kitabı çıktı

Buyuk kelajagimizning huquqiy kafolati kitabı çıktı

1994

“Bizdan ozod va obod Vatan qolsin” kitabı çıktı

1995

I.Karimovning “O`zbekiston iqtisodiy islohotlarni chuqurlashtirish yo`lida” kitabı çıktı.

I.Karimovning “O`zbekistonning siyosiy-ijtimoiy va iqtisodiy istiqbolining asosiy tamoyillari” kitabı çıktı.

1996

“O`zbekiston: milliy istiqlol, iqtisod, siyosat, mafkura” kitobi bosmadan chiqdi.

“Vatan sajdagoh kabi muqaddasdir” kitobi nashr etildi.

“Bunyodkorlik yo`lidan” kitabı çıktı.

“Hozirgi bosqichda demokratik islohotlarni chuqurlashtirishning muhim vazifalari” kitabı çıktı.

1997

“O`zbekiston XXI asr bo`sag`asida: havfsizlikka tahdid, barqarorlik shartlari va taraqqiyot kafolatlari” kitabı çıktı.

1999

“O`zbekiston XXI asrga intilmoqda” kitabı çıktı.

(mehaz: http://www.uzprogress.narod.ru/Prezident.htm )

Muhammed Salih’in eserleri

Aşağıdaki kitapları okumak suretiyle Muhammed Salih’in, fikirlerini öğrenmek mümkündür.

Türkistan Şuuru / Ötüken Yayınları-İst.

Ağaçlar Şair Olsa / Ötüken Yayınları-İst.

Devlet Sırları / Toker Yayınları-İst.

Muhammed Salih’in Şiirleri / Ecdat Yayınları-Ankara.

Muhammed Sâlih, birkaçı hariç, "Közi Tiyren Derd" (Taşkent - 1990) ve "Ikrar" (Taşkent-1995) adlı eserlerinden aktardığımız bu yazılarında, fikir adamı, sanatkâr ve bir siyasetçi olarak birbirinden farklı konulara yer vermiştir. Onun, yazılarında çeşitli vesilelerle ele aldığı konuları sanat, dil, 20. yüzyıl Özbek edebiyatı, eğitim, Sovyet ideolojisi, Türkistan şuuru, Türk kuşağı, pamuk mono-kültürü, ekolojik bozulma, sağlık ve nüfus planlaması şeklinde hülâsa edebiliriz. Konu itibariyle birbirinden çok farklı görünmekle birlikte, bu yazıların tamamını "Özbek Türklerinin 20. yüzyıldaki macerası" genel başlığı altında değerlendirmek de mümkündür.

Alıntıdır.
 
Üst