Papaz Yine Aynı Papazdır

Emine Sütcü

Onursal Üye
Katılım
15 Kas 2008
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
PAPAZ YİNE AYNİ PAPAZDIR

Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskobos’u Hrisostomos’un “Federal çözüm olmaz; Kilise, adamızın tamamen özgür olacağını bekliyor” diye ifade ettiği o değişmez duygu ve düşüncelerini yeniden açıkladı.
Bu açıkca ne demek ? Kuzeyi ve Güneyiyle tüm Kıbrıs adasının kendilerine ait olmasını bekliyor demek değil mi? Evet öyledir. Adadan Türk Ordusunun gitmesi ve Türklerin azınlık statüsüne getirilip, Rum hakimiyetine yama edilmesini beklemektir.
Dolayısıyle, bizlerin hedeflediği çözüm şekli, onların beklediği çözüm şekli değildir.
Onlar, hala “Enosis” rüyası görmeye devam etmektedirler. Hiç bir şekilde ada üzerinde yaşayan Türk’lere hayat hakkı yok hedeflerinde..
Haziran 2008’de Simerini gazetesine Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskobos’u Hrisostomos’un Rum Kilisesinin federasyon istemediğini yinelemişti. Ama ısrarla bir ortak vizyondan bahsediliyordu o zaman da.
Hiç ortak vizyonumuz oldu mu? Rumların tüm ada üzerinde kurmak istedikleri hakimiyet ortak vizyon olabilir mi? Hristofyas, KKTC’deki tüm makamların prestijleriyle sırasıyla dalga geçerek alay etmedi mi?
Bugüne kadar bütün çözüm arayışlarında “hayırcı” yaklaşım içinde olan Rum tarafı olmasına rağmen Türk tarafı çözümsüz diye adlandırılmıştır.
Bugün ise, KKTC Cumhurbaşkanı, eşitliğe dayalı, hedefte ve hedefe varılacak yolda yöntem ve yönetimde, ortak bir Birleşik Kıbrıs çabasını gösterirken; Hristofyas Rum hakimiyetine dayalı üniter bir Kıbrıs’ı hedeflemektedir.
Çözümün “Kıbrıslı” olması gerektiğini söyleyen Hristofyas, İngiltere ve Rusya ile gizli memorandumlar imzalıyor. Peki o zaman bu şeytanda iyi niyet aranır mı ?
Dün ne ise, bugün de düşünceleri aynidir. Hangisinin düşüncesi değişti? Papazın mı Hristofyasın mı ? Hiçbirinin.
ABD’nin daimi temsilcisi büyükelçisi Halilzad, “ BM Güvenlik Konseyinin Kararında Kıbrıs’ta iki liderin 23 Mayısta yaptığı ortak açıklamayı bütün unsurlarıyla memnuniyetle karşılamaktadır” diye açıklamıştı. Bunun üzerine, Rum yönetimi BM temcsilcisi Mavroyiannis “ kurucu devlet kavramı KKTC‘nin tanınması anlamına asla gelemez bunu kabul etmeyiz” diyordu. Tabii bu açıklamalara karşı da Türk tarafı yetkililerinden “siyasi eşitlik ve federal Kıbrıs” öngörüsü yineleniyordu ve ısrarla “ortak vizyon” varmış gibi gösterilmeye çalışılıyordu.
Oysa; müzakereler sürecinde, taraflar, “siyasal eşitlik ve kurucu devletler” kavramlarını dahi farklı anlamlarla ifade ediyorlar. Bir tarafın üzücü diye nitelendirdiğini diğer taraf sevindirici buluyor. Hatırlarsanız yine Haziran 2008’de Mavroyiannis: Eşit halkla eşit kurucu devlet açıklaması yaparken, bu kavramı da eşit sayıda katılım değil “etkili katılım” diye ifade edip farklı anlamlarda ifade ederek, “eşit haklarla” ,“eşit kurucu devlet” kavramlarını ortadan kaldırıyordu.
Hatta “Biz Kıbrıs Cumhuriyeti olarak , KKTC ile ayni şekilde değerlendirilmeyi kabul edemeyiz” diyordu.
O zaman nerede o iki eşit kurucu devlet?
Bugüne kadar devam eden müzakereler sırasında güvenlik, garantiler ve toprak gibi temel meselelerde ne kadar ilerleme kaydedildi ? Bugüne kadar hiç bir şekilde ortak bir vizyonun sağlanmasının mümkün olmadığı bu üç önemli konuda anlaşamadığımıza göre nerede anlaşacağız? Sadece ortak kültürel etkinliklerde mi?
Kıbrıs Türk halkının özlediği ve arzu ettiği çözüm şekli, geçmişte yaşanan acı dolu günlere bizleri bir daha götürmeyecek çözüm şeklidir..Bu da iki eşit halk, iki eşit devlet ve iki eşit egemenlikle mümkün olur ancak.
Başbakan Erdoğan da defalarca yinelemişti, Kıbrıs’ta çözüm iki eşit halk ve iki eşit devlet arasında olacak diye. Ve de en önemlisi “adadaki gerçekler temelinde çözüm” olmasıdır. Ada’daki en belirgin gerçek “iki ayrı bağımsız ve egemen Devletin varlığıdır.” Bu Devletlerden biri de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir.
Kısacası, Papaz yine ayni papaz olduğu için Kıbrıs’ta çözüm arayışlarında değişen birşey olmuyor.
Kıbrıs’ta esas sorun nedir diye soranlar için özet bir cevap var. “Rum Ortodoks Kilisesi`nin yüzlerce yıldır beyin yıkayarak Rumlara pompaladığı "Enosis" isimli vazgeçilmez ülküleri, dolayısıyle ada üzerinde hakimiyet kurma hayalleri hala devam etmektedir. Bu uğurda da her türlü entrikaya ve oyuna başvuruyorlar.
Tıpkı ; Rum Ortodoks Kilisesinin oyunları ve Bizans entrikacılığı için verilebilecek en canlı örnek olan ve beceriden ziyade, hileye, aldatmaya ve blöfe dayalı bir kâğıt oyunu olan papaz oyunu gibi.

Emine Sütcü
24 Ocak 2009


 

ARIKBUKA

Halkla İlişkiler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
920
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Cevap: Papaz Yine Aynı Papazdır

Uluslararası diplomasi oyunlarına mahkum, çözümsüzlüğün çözümden değerli görüldüğü Kıbrıs Adası, Türkçü bir duruş gösterilmeden çözüme ulaşmayacaktır.Çözüm dünya devletleri tarafından istenilen birşey değildir ki onların yardımları yada teşvikleri ile gerçekleşebilsin.TTK
 
Üst