Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
PKK - HİZBULLAH ÇATIŞMASI DİNMİYOR
YSK’nın, BDP’nin desteklediği 7 isim dahil 12 bağımsız adayı eski mahkumiyetlerinden dolayı veto etmesinin ardından Kandil ve İmralı’nın talimatlarıyla hareket eden PKK ve BDP yandaşlarının, Fırat Haber Ajansı’nda yayınlanan KCK talimatının da etkisiyle ilk olarak Adana’da Mustazaf-Der Adana Şubesi’ne saldırması ile başlayan, ardından Diyarbakır’da Peygamber Sevdalıları Platformu’nun düzenlediği Kutlu Doğum Mitinginin gerçekleştirildiği meydanda “Peygamberimiz Apo’dur” pankartının asılması ve Van’da yine Hizbullah tarafından yönlendirilen Çağrı Marketlerine yönelik düzenlenen eylemlerle devam eden gerginlikler yoğun bir şekilde devam ediyor.
Adana, Diyarbakır ve Van’dan farklı olarak bu kez çatışmaların yaşandığı Hakkari/Yüksekova’da ne yazık ki ölüm olayının meydana gelmesi, gerilimin boyutunun daha da artmasına sebep oluyor. Her zaman olduğu gibi çatışmalarda ölen örgüt mensuplarını, Apo’nun yakalanışını, seçim barajını, Kürtçe eğitimi ya da herhangi bir konuyu bahane eden ve örgütten gelen, ROJ TV’den yayınlanan talimatlarla hareket ettikleri bilinen PKK mensuplarının, Tunceli’de düzenlenen operasyonda 7 örgüt mensubunun ölü ele geçirilmesini protesto etmek isterken düzenledikleri sokak gösterileri esnasında, açılan ateş sonucu Mustazaf-Der Hakkari/Yüksekova Şubesi üyesi Ubeydullah Durna’nın ölmesinden sonra, cenazesi sırasında da gerilimin devam ettiği bildiriliyor. Cenaze için şehir dışından gelen Hizbullah üyelerinin yürüyüş yapmak istemesi üzerine şiddetlenen olaylar sırasında PKK mensuplarının yola barikat kurarak kimlik kontrolü yapması ve kontrol sırasında Mustazaf- Der üyesi olanların darp edilmesine kadar şiddetlenen olayların, her iki taraf için de olumlu olmayan sonuçlar doğuracağı belirtiliyor.
Bu arada PKK tarafından örgüte müzahir bir internet sitesinde yayınlanan açıklamalarda, Yüksekova halkının, Kürt halkının demokratik siyasal mücadelesinde önemli bir yeri olduğuna değinilerek, Mustazaf-Der ve çevresiyle sorun yaşanmamasına özen gösterildiğinin üzerinde duruluyor ve Kürt halkına yaşanan gelişmeler konusunda duyarlı olmaları tavsiye ediliyor. Ubeydullah Durna’nın, PKK mensuplarının açtığı ateş sonucu Mustazaf-Der Yüksekova Şubesi’nin çatısında dururken öldüğü bilindiği halde PKK’dan gelen böylesine itidalli olunmasına yönelik, adeta geri adım atmaya yönelik açıklama şaşırtıcı bir şekilde karşılanırken, Hizbullah Basın Bürosu tarafından yapılan açıklamada ise daha sert ifadelerle PKK’nın uyarıldığı dikkat çekiyor. Tekrar bir çatışmanın başlaması halinde telafisi mümkün olmayan olayların yaşanabileceği uyarısında bulunularak, Durna’yı öldüren failin bulunması için PKK’ya çağrı yapılan açıklamada, cinayetin aydınlatılmaması halinde Hizbullah’ın misillemede bulunacağı ifade ediliyor.
PKK ve Hizbullah’tan birbiri ardına açıklamalar gelirken, tarafların davranışlarında kayda değer herhangi bir değişiklik yaşanmıyor. Değişiklik yaşanmadığı gibi, PKK’lılarca Mustazaf-Der üyesi şahısların araçlarının kundaklanması gibi eylemlere de devam ediliyor. Olayların adeta bir kan davasına dönüşeceği şeklindeki söylemler Yüksekova’da yaygınlaşırken, Hakkari’de yerleşik aşiretlerin de devreye girmesinden korkuluyor. Mustazaf-Der mensupları tarafından PKK’lıların aşiretlere yönelik saldırı içinde bulundukları söylentisi gündeme getirilerek, aşiret kavgasının fitilleri ateşlenmeye çalışılıyor. Buna örnek olarak da PKK mensuplarının AKP Hakkari Milletvekili Adayı ve Zeydan aşireti mensubu Necip Zeydan’ın seçim bürosuna molotoflu saldırı düzenlenmesi gösteriliyor.
Daha önce konu ile ilgili yazılarda da belirttiğim gibi aynı çatışmacı kültüre sahip oldukları ve aynı çatışmacı kültürü devam ettirdikleri görülen PKK ve Hizbullah’ın, her fırsatta demokratik olmaktan bahsetseler de birbirlerine karşı demokratik olmayan tarzdaki yaklaşımları tehlikeli bir sona doğru ilerliyor. PKK, Hizbullah’a yönelik saldırılarıyla kışkırtıcı tavrını sürdürüyor, Hizbullah ise şu an saldırıda bulunmasa da, açıklamalarıyla tehditlerini savuruyor.
Seçimler arifesinde provokasyon yaratmak isteyenlerin oyunu olarak nitelenebilecek, demokratik ortama yakışmayan bu çatışma görüntülerine karşı seçmenlerin duyarlı olmaları ve sağ duyuyu elden bırakmamaları gerekiyor.
Helin Demir