PROF. DAVUTOĞLUNUN ZİYARETİ
ANLAMLI ve de GİZEMLİ : TC Dışişleri Bakanı Sn. Davutoğlunun KKTCyi ziyareti, özellikle TALAT- HRİSTOFYAS arasındaki yeni görüşmelerin eşiğinde yapılması bizce büyük önem taşımaktadır.
Biz Kıbrıs Türkleri bugüne kadar Anavatanımıza hep güvendik - Bazı Siyasi partilerin tutumu dışında, Anavatan da bir bütün olarak - Sağolsun - bizi desteklemekten geri kalmamıştır...
ANCAK:Yakın geçmişteki bazı ziyaretçilerin acayip tutumlarıyla beyanları belleğimizde kuşku yaratmıştır ve O ziyaretçileri sevmedik...
Örneğin, Bşb.Yard. Egemen BAĞIŞ beyin,Türkiyenin Rum Yönetimine Limanlarını açmaktan bahsetmesi ve KKTC narenciyesinin, belki de Rum gemileriyle Atinaya" taşınabileceği hayali, hiç ama hiç hoşumuza gitmediği gibi, Bağış beye karşı içimizde güvensizlik ve tepki yaratmıştır.
Biz açık sözlü insanlarız: Beğendiğimizi-sevdiğimizi söylediğimiz gibi, sevmediğimizi de dobra-dobra söylemek güçlü meziyetlerimizdendir...
Prof. DAVUTOĞLUnu bugüne kadar hizmet vermiş AKP Bakanlarınn en dirayetlisi olarak tanıdık...İfade ettiklerini bilen, kariyerine vakıf, gerçekten takdir ettiğimiz bir Dışişleri Bakanıdır Sn. Davutoğlu...
Zaten, son Ortadoğu ziyaretlerindeki başarıları da kendini göstermiştir...
GELELİM KIBRIS KONUSUNA:
1- Bilindiği gibi, KKTCde bugüne kadar görülmemiş siyasi bir tablo vardır.
Cumhurbaşkanı, iktidardaki Ulusal Birlik Partisinden olmadığı gibi, UBP de
Sn.TALATın görüşlerini paylaşmamaktadır.
2- Ankaradaki iktidar, arkasında artık hükümet desteği olmayan, C.Bşk.nı
Sn.TALATa daha yakındır.
3- KKTCdeki İktidardaki (UBP) Ankaradaki Hükümetle ahenkli bir işbirliği sürdürmekte çok istekli olmakla beraber, hükümetin TALAT beye daha yatkın olmasından hem burukluk hissetmekte, hem de gerçek bir kuşku içindedir.
4- Ankaradaki İktidarın dünkü-bugünkü ve yarınki esas hedefi, istenen ödünleri vererek Türkiyenin AB üyesi yapılmasını temin etmektir.
Bu bazı yönlerden, Kıbrıslı Türklerin çıkarına aykırıdır.
5- En önemli unsur, Kıbrıs Türklerinin son seçimlerde C.Bşk.nı TALATın partisini değil, ona karşı olan Ulusal Birlik Partisini yoğun bir çoğunlukla iktidara getirmiş olmasıdır...
Bu çoğunluk Ulusal ve Atatürkçü bir çizgidedir....
Bu çoğunluk KKTCnin Bağımsızlığının şartsız korunmasından yanadır.
Bu çoğunluk Kıbrıs Türklerinin Anavatanıyla birlikte Canla-kanla kazandığı
Eğemenliğinin, topraklarının, hür iradesinin HİÇBİR şart altında Rum İdaresine teslim edilmesine şiddetle karşıdır ve karşı olmaya devam edecektir.
***
ÖZETLE: Yeni başlayacak TALAT-HRİSTOFYAS görüşmelerinde Kıbrıs Türklerinin yukarıda sıralanan kırmızı çizgilerine ters düşülmeyeceğini umarız.
Bu, daha çok, Prof. DAVUTOĞLUnun konuya yaklaşımına ve ANKARAnın çıkarlarıyla KKTC halkının istekleri arasında kabuledilir bir denge kurmasıyla, ve
üstün siyasi becerisini kullanarak TALATa beye yapması muhtemel önerilerinde çok dikkatli olmasıyla gerçekleşecektir.
ÇÜNKÜ bulunabilecek HİÇBİR hal çaresi Kıbrıs Türklerinin isteklerini gözardı edemez...