Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra serbest bırakılan Prof. Dr. Yalçın Küçük, göz altına alınmaması durumunda "Cumhuriyeti savunmuyor" durumuna düşeceğini söyledi.
Prof. Dr. Küçük, “Ben kendi hayatımda hiç kimsenin beni Ergenekon sanıklarının dışında tutmayacağını biliyordum. Gözaltına alınmasaydım, Cumhuriyeti savunmuyor durumuna düşerdim” dedi.
Prof. Dr. Yalçın Küçük, Kanal D Ana Haber Bülteni’nde Mehmet Ali Birand’ın sorularını yanıtladı. Küçük, polisler evine geldikten sonra arama yaptıkları esnada banyo yaptığını, normalde izin verilmemesine rağmen banyo yaparak hazırlandığını söyledi. "Kıdemli gözaltına alınan" biri olduğunu belirten Küçük, Uğur Mumcu’nun kendisinin gözaltına alınmasını bir süre sonrasında haber yapmadığını söyledi. Küçük, Mumcu’nun kendisinin gözaltına alındığı zamanlarda “Yalçın Küçük haftalık görüşmesini yapıyor” dediğini belirtti. Bir korku ortamının yayılmasının istediğini gördüğünü belirten Küçük, “Bu andan sonra 40 defa oynadığım bir oyun gibi bir tiyatro gibi oradaki rolümü değiştirdim. Ben o anda tutuklanacağımı biliyordum. Ben gözaltına alına alına, tutuklana tutuklana bunun bir tiyatro olduğuna alışmış bir insanım” diye konuştu.
Tuncer Kılınç ile aynı uçak ile İstanbul’a götürüldüğünü anlatan Küçük Kılınç’a, “Sizinle böyle bir tertip içinde olmaktan onur duydum” dediğini söyledi. Küçük şöyle konuştu:
“Ben kendi hayatımda hiç kimsenin beni Ergenekon sanıklarının dışında tutmayacağını biliyordum. Tutuklamasalardı üzülürdüm. Gözaltına alınmak ve tutuklanmak hoş değil ama o zaman ben Cumhuriyeti savunmamış olduğumu düşünürdüm. 12 Eylülde savcılar mahkemeler hukuk bilirlerdi. Uymazlardı o hukuka ama uydurmaya çalışırlardı. Ama artık sadece polis var. Sorgu 20 saat sürdü. Sonunda polisler fenalık geçirdi.”
Birand’ın Küçük’e 12 Eylül döneminde kendisini sorgulayan bir savcının kanser olduğunun söylenmesini hatırlatması üzerine de Küçük, “Benimle ilgili verilen 8 yıllık mahkumiyetin gerekçeli kararında şeytana pabucunu ters giydirebilecek kadar zekidir. Sanık kürsüsünden bakar, savcıları kanser edip öldürür diye hükümler vardır” diyerek karşılık verdi.
“SİLİVRİ’YE GİTMEKTEN ÇOK MEMNUN OLDUM”
Küçük, tutuklanmasının ardından diğer Ergenekon tutuklularının bulunduğu Silivri Cezaevi’ne gönderilmesinden çok memnun olduğunu da belirterek, tutuklu sanıkların hepsinin morallerinin çok yüksek olduğunu gördüğünü kaydetti.
Küçük, “Tolon paşayı bir kere çok gençleşmiş gördüm. Avukat görüşmesinde o da beni gördü ve sarıldı. Dedi ki ‘Hocam Atatürkçülerin böyle bir yerde tanışması, karşılaşması çok kötü ama yine de memnum oldum” dedi. Emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un GATA’ya sevk edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Küçük, “Bir devlet emekli bir orgeneralinden sorumlu olmalıdır” diye konuştu.
BİRAND’TAN KÜÇÜK’E İLGİNÇ SORU: “SİZ DELİ MİSİNİZ?”
Kanal D Ana Haber Bülteni’ne konuk olan Prof. Dr. Yalçın Küçük’e konuşmasın en ilginç sorusu da programın sonunda geldi. Birand, Küçük’e “Size bazı yazarlar deli diyorlar. Siz deli misiniz?” diye sordu. Küçük ise Erasmus’un bir kitabından alıntı yaparak soruyu şöyle yanıtladı:
“Başkalarının kuralları ile bilge olmaktansa kendi kurallarımla deli olmayı tercih ederim ve ben bana deli denmesinden hoşlanırım. Daha çok hoşlandığım bana deli çocuk denmesidir. Daha çok hoşlandığım ise bunu bir kızın söylemesidir.”