Rabıta

Firuze

Dost Üyeler
Katılım
18 Tem 2011
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Maviliklerde


RABITA

Hedefi itibariyle rabıta, mürşitle beraber olup kalbi beklemektir. Rabıta, kalbe girmek isteyen düşmanlara karşı mürşidi siper edinmek, onun desteği ile tehlikeden korunmak, mürşit vesilesiyle çekilecek sevgi ve feyzi ile kalbi kuvvetlendirmek ve Allah yolunda ayakta durmaktır.
Mürşit üzerinden gelecek bütün sevgi, feyiz, nur ve manevi ilimler aslında Yüce Allah’ın rahmeti ve mülküdür. Onları doğrudan Yüce Allah’tan alabilecek bir kimsenin, arada başka vasıtaya ihtiyacı yoktur.
Ancak bu rahmeti çekmek, onu muhafaza etmek ve hakkını vermek için kalbin çok ciddi bir terbiyeden geçmesi ve ilahi emanetleri taşımaya hazır hale gelmesi gerekir. Yoksa manen hasta ve gafil bir kalp, bu haliyle o nimetlere ulaşamaz.
Hasta kalbin terbiyeye ve özel desteğe ihtiyacı vardır. İşte rabıta, kalbi kamil mürşidin elinde terbiye edip temizlemek ve onun vereceği özel destek ile kalbi kuvvetlendirmektir.


Rabıta çok değişik şekillerde yapılabilir. Rabıtanın esası sevgiye dayandığı için, herkesin muhabbeti aynı değildir. Ancak İslam’ın temel prensiplerine uygun olması için bazı usul ve edepleri vardır. Kadın ve erkek her mürit, bu usullere uygun olarak rabıta yapmalıdır.

Kadınlar rabıta yaparken bir yönüyle erkeklerden ayrılır. O da şudur:
Kadın mürit, mürşidini bir nur şeklinde, güneş gibi parlak vaziyette düşünür. Mürşidin vücut azaları, başı, yüzü, gözü düşünmez. Bunun yerine, mürşidin ilahi nur ve feyiz ile dolu gönlü ve o gönüldeki nurun dışa yansımış hali düşünülür. Bu yolla ruh ruha, kalp kalbe, gönül gönle bağlanır ve ondaki ilâhi nurdan, feyizden, sevgiden, ilimden ve edepten nasiplenir.
Rabıta yapılış zaman ve şekline göre iki gruba ayrılır:
1-Mürşidin Huzurunda Yapılan Rabıta
2-Mürşidin Gıyabında Yapılan Rabıta


 

Firuze

Dost Üyeler
Katılım
18 Tem 2011
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Maviliklerde
Cevap: Rabıta

MÜRŞIDIN HUZURUNDA YAPILAN RABITA

Mürit mürşidinin huzurunda rabıta yaparken, onu yüksekçe bir taht üzerinde oturan azametli bir sultan gibi görür. Kendisi de onun huzurunda boynunu büküp duran bir fakir gibidir.
Kalbini bir dilenci torbası gibi açarak hükümdarın huzuruna arz eder. Bu hal hayal ile değildir. Çünkü orada mürşit hazırdır ve hayale gerek yoktur.
Mürit, ümit ve edeple mürşidinin vereceği manevi hediyeleri bekler, ondaki nur ve feyze talip olur. Bütün duygularını ve sevgisini onda toplar.
Manevi Rabıta

İnsanın bütün zamanına yayılan rabıta şekli ise belirli bir vakit ile sınırlandırılmamıştır. Bu tür rabıta hayatın her anına yayılır. Çünkü o, her anı Yüce Sevgili ile geçirmenin en kolay yoludur. Buna manevi ve hayali rabıta denir.
 

Firuze

Dost Üyeler
Katılım
18 Tem 2011
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Maviliklerde
Cevap: Rabıta

RABITA ÇEŞİTLERİ

Her iş ve ibadetten önce yapılabilir. Zira bu rabıta ile basit işler güzelleşir, kalp devamlı uyanık olur. Rabıta desteği ile yapılan amellerde ise insan, ihlasa sarılır ve hatalarını anlar
Mürit, mürşidine ait şeyleri sevebilir. Mürşit sevgisini kuvvetlendirmek için mürit, onun ehl-i beytini, oturduğu yerleri, kendisiyle ilgili şeyleri düşünebilir, bir yandan yüreğinde ayrılık hasreti çekebilir, diğer yandan onunla buluşma özlemini duyabilir. Bu bağlılık da bir rabıtadır.


Mürit yolda yürürken, yemek yerken ve bir işe giderken mürşidine yönelerek onun ruhaniyetini kendi tarafına çekebilir. Böylece bu ruhaniyetin nurları ve tasarrufatı altındaki mürit, Allah’ın rahmetini üzerine çekmiş olur. Bu rahmet kendisine çok şey kazandırır.


Mürit uyuyacağı ve uykudan uyanacağı sırada, mürşidini baş ucunda kendisine feyiz akıtır vaziyette düşünebilir. Yine bir öğrenci ve öğretmenin ders alma-verme verme anında; namaza başlarken veya bitirirken keza bir müridin yapacağı rabıta kendisine önemli kazançlar sağlayacaktır. Rabıtanın bereketi ile varılacak sonuç, kalbi Yüce Allah’a bağlamak ve onu her an uyanık tutmaktır.

Müridin, dostlarıyla veya yabancılarla sohbet ederken, evinde ailesi içinde oturup kalkarken rabıta yapması da önemlidir. Bunun en önemli faydası gaflete düşmemek, haram ve boş konuşmalardan kaçınmaktır.


Rabıtanın ihmal edilemeyeceği yerlerden birisi de velilerin hallerini inkar eden kimselerin meclisleri ve onlarla yapılan münakaşa zamanlarıdır. Bu anda yapılacak rabıta, kalbi yıkıcı fikirlerin etkisinden kurtarır, müridi hissi ve nefsi davranışlardan uzaklaştırır.


Bir başka mürşitle karşılaşma veya buluşma anında da rabıta yapılmalıdır. Bu durumda mürit, karşılaştığı büyüğe karşı edepli davranır, sevimsiz düşüncelerden kurtulur, kalp kaymasından korunur.



 

Firuze

Dost Üyeler
Katılım
18 Tem 2011
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Maviliklerde
Cevap: Rabıta

HER AN RABITALI OLMAK NE DEMEK?

İş-güç esnasında kısaca ‘mürşidimin huzurundayım’ diye düşünmek manevi rabıtadır. Yine Namaz kılarken ve Kur’an okurken namazını ve okuyuşunu karıştıracak şekilde rabıta yapmaktan sakınarak kısaca, ‘mürşidimin huzurunda Kur’an okuyorum, yanında namaz kılıyorum’ diye düşünmek güzeldir.
İşte günün her anına yayılan devamlı, manevi, hayali rabıta böyledir.
Bir mürit şunu asla unutmamalı:

Gönlünü ve gündemini mürşidi ile doldurmayan kimsenin gönlü, kendini meşgul edecek bir sevgili bulur. Ancak her sevgili onu Allah’a bağlamaz. Her sevgi saadet sebebi olamaz.


SADATTAN RABITA TARİFİ

Şah-ı Hazne (k.s), müridin günlük işleri ile meşgul olurken yapacağı hayâli rabıtayı şöyle tarif eder:
“Mürit sanki üstadı daima kendisiyle berabermiş gibi düşünür. Bir şey yediği, dostlarıyla konuştuğu, başkalarıyla karşılaştığı zaman onu hatırından çıkarmaz. Yatacağı ve uykudan kalktığı vakit onun baş ucunda bulunduğunu düşünür.
Talebeye ders verirken, dersi bitirirken, namaza ilk kalkarken, namazı bitirirken mürşidini yanında, önünde hayal eder. Mümkün olduğu kadar bu düşünceye devam edip, nefsin sevdiği şeylere iltifat etmez.”
[Şah-ı Hazne, Mektubat, 269-270]
Rabıta kısaca sevmekten ibarettir dedik. Sevgi, safi ve samimi olunca, sevenin her şeyine sirayet eder. Mecazi aşklarda bile durum böyledir. Hatta mal, mülk, makam gibi dünya işlerine kendini iyice kaptıran bir insanın gönlü, dili, gözü hep o şey ile meşgul olur. Sevinse onlar için sevinir, üzülse yine onlar yüzünden üzülür. Düşünse onları hayale getirir. Başka şeyler onun gönlünden ve gündeminden çıkar. Bu aşırı sevginin bir sonucudur.


alıntı
 
Üst