„Ruhsati.... Külhan var Sen ne Olacaksın?...“

Firuze

Dost Üyeler
Katılım
18 Tem 2011
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Maviliklerde
„Ruhsati.... Külhan var Sen ne Olacaksın?...“

Ben aşıkım deyu laf etme günül,

Dağlarda duman var sen ne olacaksın?
Çağlar hak diliyle, Hakk’ı çağırır.
Şat, Murat , Fırat var, sen ne olacaksın?

Yazıcıoğlu yanmış evrak elinde,

Mecnun Hakk’a yetmiş, Leyla dilinde;
Ferhad canı vermiş Şirin yolunda,
Fuzuli Sultan var, sen ne olacaksın?

Aşk ile kül olmuş, yanmış Niyazi,

Eşrefoğlu gezmiş Şam’ı, Şiraz’ı,
Yunus meleklerden almıştır razı,
Bekayı bulan var sen ne olacaksın?

Emrah göçün çekmiş dar-ı fenadan,

Mansuri bendini asmış semadan,
Arınmış Kuddusi hep masivadan,
Canına kıyan var sen ne olacaksın?

Aşık Garip asmış sazını duvara,

Kerem Baba yanıp dönmüş küllere,
Kusuri’nin gözü dönmüş fenere,
Enelhak diyen var sen ne olacaksın?

Aşık Ömer gelmiş çok yazmış ebyat,

Kamili dünyada almamış murat,
Nizamoğlu, Dertli çok kılmış feryat,
Belayı bulan var sen ne olacaksın?
.................................................. .....

Nic’aşıklar gelmiş, niceler göçmüş,

Nice sır saklamış, nice sır açmış,
Nicesi bu yolda serinden geçmiş,
Ummana dalan var sen ne olacaksın?

Bazı aşık vardır sever savurur,

Mahbubu aşkından dağlar devirir,
Altmış beş yaşında çalar çağırır,
Mesleki(-i) suzan var, sen ne olacaksın?

Ben değilim, Hakk söyletir dilimi,

Bade içtim kimse bilmez halimi,
Şu yalan dünyadan çektim elimi,
Meftuni(-i) nihan var sen ne olacaksın

Çoklar aşk yolunda verdi serini,

Dağlar çekemezdi an ü zarını,
Daha öldürmedin nefsin birini,
Ruhsati, külhan var sen ne olacaksın?

Ruhsati


Raz: Sır
Beka: Sonsuzluk, ebedilik
Dar-ı fena: Ölümlü dünya
Masiva: Tasavvuf felsefesine göre Tanrıdan başka her şey,
Ebyat: Beyitler
Külhan: Hamamlarda ateş yakılan yer, burada: cehennem
An ü zarını: “ah ü zarını” olsa gerek
 

Firuze

Dost Üyeler
Katılım
18 Tem 2011
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Maviliklerde
Cevap: „Ruhsati.... Külhan var Sen ne Olacaksın?...“

Hele bir düşün ki gözümün nuru,
Bu kadar parayı sana kim verdi?
Bazı fukaraya bulma kusuru,
Mesti, kundurayı sana kim verdi?

Anadan doğunca kürkün var mıydı?
Üryan gelmedin mi, börkün var mıydı?
Torba torba mecidiyen var mıydı?
Tükenmez parayı sana kim verdi?

Kuş tüyü döşekte yattın uzandın,
Haftada bir çeşit getdin özendin,
Aferin aklına, sen mi kazandın,
Şu tompu, tarlayı sana kim verdi?

Dinle Ruhsati'yi ni diyom sana,
İyi bir öğüttür, sanma ki cene,
Çalışmayla verse, verirdi bana,
Bu köşkü sarayı sana kim verdi?

Ruhsati (1856 - 1911)
 
Üst