Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Rum Temsilciler Meclisi Özel Araştırma Komitesi’nin Hazırladığı: “KIBRIS DOSYASI”
GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy
Rum Temsilciler Meclisi Özel Araştırma
Komitesi’nin Hazırladığı: “KIBRIS DOSYASI”
24 Aralık 2011- Sayı: 206
Rum Temsilciler Meclisi Özel Araştırma Komitesi tarafından hazırlanan ve 300 sayfa kadar bir dosyadan oluşan bu Kapsamlı Kıbrıs Dosyasını biz titizlikle inceleyip çok önemli gördüğümüz hususları, sayfa numarasını vermek suretiyle yayınlamak istedik.
Tek istediğimiz, Kıbrıs’ta yaşanan trajedinin kimler tarafından başlatıldığını Kıbrıs Sorunu ile ilgilenen tüm çevreler için gerçekleri gözler önüne sermektir.
KIBRIS DOSYASI: Sayfa 121
“Deniz Kuvvetleri Komutanının telefonla verdiği emirden sonra A) komutanım Deniz Albayı Vafiadi’ye gittim. A) Deniz Kuvvetleri Komuta Merkezi.
19.7.1974’ün akşam saatlerinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığının talimatı üzere başlangıçta Rodos deniz bölgesine doğru (Ğlavkos, Nirevs) adlı iki deniz altı hareket etmişti. Ayni gün Akşamüzeri (Üçüncü) deniz altı ayni bölgeye, ve ertesi gün sabah ise dördüncü deniz altı da Kuzey Ege’ye doğru yola çıkmştı.
20..7.74 günü öğle saatlerinden önce ĞLAVKOS ve NİREVS adlı deniz altılarına Kıbrıs’a doğru seyretmeleri ve Türkiye - Kıbrıs arasında savaş düzeninde devriye yapmaları talimatı verilmişti.
Bilahare, öğle saatinden önce söz konusu deniz altılarına Rodos deniz bölgesinde görev yapmaları emri verilmişti.
Şu hususu belirtmek isterim ki söz konusu deniz altılarına Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Türk birliklerine karşı hücum etme emri verilmemişti. Savaş durumu hasıl olduğu takdirde savunma için gereken talimat bilahare verilecekti.
Keza 31.7.1974 tarihinde yakalanan 28.nci Tümen Komutanlığına bağlı ve Tank Tabur Komutanı Türk Subayı Binbaşı Mustafa Çetinel, Taburunun uçaksavar teşkilatına sahip olmadığını çünkü düşman uçaklarından bir karşı taarruzda bulunmayacaklarını bildiklerini söylemişti.
2.7.1986 tarihinde Yunanistan Temsilciler Meclisine verdiği ifadede, Mih. Yeoryiadis, 13.8.de Atina’ya dönüşümde kurmaylardan aldığım bilgiye göre, Bonanos’un onlara, “Girne bölgesinde bir yere varmaları için Türklere saygı ve nezaket gereği müsaade etmemiz gerekir” demişti. Ancak bunu bir türlü kavrayamadım.
Yunan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı/2.nci E. Γ.= (Kurmay Dairesi) 21..10.1974 Tarihli ÇOK GİZLİ bilgilendirici belgesinde, Türkiye’nin Kıbrıs’a yaptığı müdahaleyi anlatıyordu. Hazırlanan 56 sayfalık belgede toplanan bilgiler, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına gelen bilgiler doğrultusunda hazırlanmıştı.
Bunun yanında aşağıdaki ek bilgiler de vurgulanmaktadır:
23.5.1974 tarihinde Türk Subaylarından oluşan dört kişilik heyet Türk Askeri Biriliğinin ihtiyaçlarını tesbit için Lefkoşa’ya gelmişti.
29.5.1974 tarihinde ast ve üst subayların gemilerde görevlendirildikleri hususunda istihbari bilgiler alınmıştı.
1 Haziran – 7 Haziran tarihleri arasında Türkiye- ABD arasında icra edilen “DOUBLE EFFECT” tatbikatı Türkiye’nin Güneyinde yapılırken, Türkiye’nin Kuzeyinde de Türk Deniz Kuvvetleri çıkarma tatbikatı icra etmekteydi.
Tatbikat 39.ncu Piyade Tümenine bağlı birlikler tarafından icra edilmişti”.
Cevap: Rum Temsilciler Meclisi Özel Araştırma Komitesi'nin Hazırladığı: “KIBRIS DOS
GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy
Rum Temsilciler Meclisi Özel Araştırma
Komitesi’nin Hazırladığı: “KIBRIS DOSYASI”
24 Aralık 2011 Cumartesi - Sayı: 206
1974 Öncesi Kıbrıs’ta yaşanan siyasi, politik ve askeri olaylar, 20 Temmuz 1974’de Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahalesi ve Sonrasında Kıbrıs’ta yaşanan olaylarla ilgili kapsamlı “KIBRIS DOSYASI”
Rum Temsilciler Meclisi Özel Araştırma Komitesi tarafından hazırlanan ve 300 sayfa kadar bir dosyadan oluşan bu Kapsamlı Kıbrıs Dosyasını biz titizlikle inceleyip çok önemli gördüğümüz hususları, sayfa numarasını vermek suretiyle yayınlamak istedik.
Tek istediğimiz, Kıbrıs’ta yaşanan trajedinin kimler tarafından başlatıldığını Kıbrıs Sorunu ile ilgilenen tüm çevreler için gerçekleri gözler önüne sermektir.
KIBRIS DOSYASI: Sayfa 122
“Mersin limanında çıkarma birliklerine ait kara ve deniz subayları tarafından toplantı gerçekleştirildi.
İskenderun- Mersin arasında gemi hareketleri gözlemlendi.
39.ncu Tümen Komutanlığı, YILDIZ kod adlı plan gereği malzeme, mühimmat ve askerlerin gemilere yerleşmesi emrini verdi.
16.7.1974 tarihinde çıkarma harekatının en güçlü konumuna sahip 39.ncu Tümen Komutanlığı teyakkuz durumuna girmişti.
17.7.1974 tarihinde SAS Taktik Komando Çıkarma Birliği, 50.nci Piyade Alayına bağlı, iki (2) tank bölüğü, İki takım Kopra ve toplam olarak 3000 (üç bin) asker Mersin’e hareket etmişti.
Mersin’de çıkarma gemilerine 50 (elli) ton mühimmat yükletilmişti.
18.7.74 tarihinde 50.nci SAS’a 19 Temmuz saat 07.00’ye kadar personl ve mühümmatın yükleme işinin tamamlanması emri verilmişti. Ayni gün 39.ncu Tümen ile Kıbrıs Türkleri arasında iletişimin sağlanması için çalışmalar yapılıyordu.
Çıkarma planının yürürlüğe konması için emir, 19.7.74 saat 10.20’de verilmişti.
Bu güne kadar yapılan analizlerde, ciddi belirtiler içeren bilgilere göre, özel daireden çok mükemmel Yunanca konuşan 300 Türk çıkarma harekatından önce işgal için hazırlık yapmak ve onları yönlendirmek için Kıbrıs’ta bulunduklarıydı.
Çıkarmayı önlemek için gereken hazırlık ve tertibat alınmamasına rağmen, Türk birlikleri ilk 24 saat içinde başarı sağlayamamışlardı. Ateşkesin sadece Milli Muhafız Ordusu tarafından uygulanması, Türkiye’ye Tank ve ağır silahlar çıkarması için imkan yaratmıştı. Bunlarla Alsancak (Karava) ve Lapta’ya saldırı için hazırlık yapmalarına ve ilave olarak da 2.nci Barış Hareketını başlatmalarına imkan tanımıştı.
Heyet huzuruna (Rum Temsilciler Meclisi Özel Araştırma Komisyonu) çağrılan şahitler de, BM’in ateşkes için yaptığı denetimlerde,Milli Muhafız Ordusunun ateşkese harfiyen uymasına rağmen, Türk cephelerinden bombardıman yapıldığı ve varılan ateşkes kararına uyulmadığı hususunda bilgiler vermişlerdi.
Kıbrıs Yunan Alayı’nın duruşu için de ciddi soru sormamızı gerektirir.
Kıbrıs Yunan Alayı, Türk çıkarmasına yönelik bir hareket tarzı sergilememişti”.
Devam Edecek