Alper Faik Genç
Her şeyi doğru bildiği hususunda kendinden çok emin olan TC Başbakanı Sn. Erdoğan yaptığı diplomatik gaflarla Türk milletinin itibarına saldırı getirmiştir.
Bundan bir süre önce İsrail C.Başkanına Davos’taki görüşmeler sırasında oldukça ağır sözler söyleyen ve modüratoru de, ‘One minute’ diye azarlayan Erdoğan bey, Türk-İsrail ilişkilerinin köküne adeta kezzap suyu dökmüştür...
Sn. Erdoğan Ortadoğu’daki komşularıyla iyi geçinmeyi hedeflediğini her fırsatta beyan eden kişidir...Ama yaptıkları da bunun aksini gösterir.
İsrail ile F-16 savaş uçaklarının modernizasyonu ve İsrail’e su nakletmek hususunda
ve daha başka askeri konularda da bir kısım anlaşması varken; Tarihimizde Türk Milletine her zaman düşman olmuş Arap Ulusuna flört yapmayı neden tercih etmiştir?
Gazze’nin İsrail tarafından bombalanması tabii ki yürekler acısıdır ve kabul edilemez. Ama bunu diplomasiye uygun bir tarzda İsrail ile halletmesi gerekirken, Sn. TC. Başbakanı aşırı davranış ve beyanlarıyla, bir çuval inciri berbat ettiği gibi, şimşekleri de Türk ulusunun üstüne çekmiştir.
İSRAİL DE, AK SÜTTEN ÇIKMIŞ KAŞIK DEĞİLDİR: İsrail, Nükleer güç olmanın verdiği şimarıklıkla, koca Türk Ulusuna kafa tutmakla iki ülke arasındaki ahenkli ilişkileri baltalamaktan geri kalmamıştır. Tel-Aviv’de görevli Türk Büyükelçisini makamına çağıran İsrail D.İşleri Bakan Yardımcısı Alayon, Büyükelçimizi önce kapıda bekletmiş, daha sonra elini sıkmadan karşısındaki alçak koltuğa oturtarak, kendisi de daha yüksek yere oturarak ve orta masa üstüne tek İsrail bayrağı koyarak büyükelçinin şahsında Türkiye’ye kabul edilmez hakarette bulunmuştur.
BÜYÜKELÇİ NEDEN TEPKİ GÖSTERMEDİ? Hepimiz bu tabloyu sinir içinde seyretmiş bulunmaktayız. Deneyimli büyükelçinin, kapıda niye beklediği; içeriye girince eli sıkılmayınca niye oturduğu; Alayo’nun içeriye basın mensuplarını alıp İbranice konuşması üzerine niye protesto mahiyetinde odayı terketmediği sorulması şart sorulardandır:
Türk Dışişleri böyle mi diplomat yetiştirir?
Yüce Türk milletini temsil eden elçiler böyle mi davranmalıdır?
ANKARA HAYAL ALEMİNDE...İsrailin yaptığı bu edepsizlik üzerine Ankara’da konuşan Başbakan Erdoğan, “uygun cevap verileceğini” beyanla, önümüzdeki Pazar günü Türkiye’yi ziyaret edecek olan İsrail Savunma Bakanı ile görüşmeyeceğini söylemiştir...
İsrail’den gelen cevap daha da ağırdır: İsrail Sözcüsü, Savunma Bakanının Erdoğan beyle zaten görüşmeyeceğini beyan ederek, Erdoğan’a diplomatik teamüle hiç de uymayan bir terbiyesizlikde daha bulunmuştur.
TÜRK’E YARAŞIR DAVRANIŞ...Herhangi başka bir Devlet olsa, İsrail’in bu meydan okumalarına karşı şunları yapardı:
1)- Telaviv’deki Elçisini derhal geri çeker, İsrailin Ankara Büyükelçisini de kovardı...
2)- İsrail Savunma Bakanının ziyaretini iptal ederdi,
3)- İsrail, tutumunu düzeltmediği taktirde diplomatik ilişkileri askıya alırdı.
Atatürk’ün Türkiyesi öyle yapardı da,
Erdoğan’ın Türkiyesi, askerinin başına giydirilen çuvalı hazmettiği gibi;
acaba İsrailin kepazeliğini de hazmedecek mi?
“Rüzgar eken fırtına biçer...” sözü, sonunun ne olacağını düşünmeden, sanki Ankara’da mikrofon karşısında muhalefete çatar gibi konuşan Başbakana hatırlatılmalıdır: “Elini arı kovanına sokacaksan...hiç olmazsa sağlam eldiven giyeceksin Sn. Başbakan...
Türk Ulusunun Şerefini korumakla görevlisin.
Haydi görev başına...