Salgına Davetiye

Alihan Pehlivan

Onursal Üye
Katılım
28 Eki 2010
Mesajlar
526
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Salgına Davetiye

Son günlerde ülkede grip vakalarında ciddi bir artış var. Acillere başvuran hasta sayısında âdete patlama yaşanıyor. Biray önce günde 300-400 kişi 112 Acil servise başvururken Başkent Lefkoşa’da sadece son dört günde 2500 kişiden fazla Dr. Burhan Nalbantoğlu acil servisine başvurdu. Ülke genelinde bu sayı beş binin üzerinde. Nalbantoğlu’nda Pazar gecesinden Pazartesi sabahına kadar 500 hasta KBB’ye başvurmuş! Doktorlar ve sağlık çalışanları perişan halde.

Acil servise gelen hastaların %75’ine yakını grip ve üst solunum ve akciğer rahatsızlıkları nedeni ile tedavi almak için hastanelerde yoğunluk oluşturuyor.

Servislerde hasta yatırmaya yer yok, her yerde ağır grip geçiren hastalar var. Kimisi acil servisinde yatıyor kimisi ciğer filmi çektirmek için röntgen önünde sıra bekliyor kimisi ise servislerde veya yoğun bakım ünitelerinde yatıyor. KBB servisi rekora koşuyor.

Hal böyle olunca virüs taşıyan da taşımayanda aynı ortamı kullanmak zorunda kalıyor ve salgın hızla yayılıyor. Şöyle bir bakın çevrenize kaç kişi şuan hasta?

Sağlık Bakanlığı doğal olarak “Salgın alarmı” vermiyor. Ve salgın varmı sorusunu geçiştiriyor. Ancak gidişat hızla salgına doğru gidiyor, hastalık giderek yayılıyor. Okullarda, iş yerlerinde insanların topluca olduğu her yerde salgın yayılıyor. Ancak hastalığın en rahat bulaşacağı yer ise maalesef hastaneler.

Zira Acil Servise kaza geçiren hasta yatırıldığı gibi ağır grip geçiren hastada yanına yatırılıyor. Hal böyle olunca hastalığın bulaşma riski çok daha fazla artıyor.

Birde Sağlık Sektörü Çalışanları var. Şuan hepsi risk altında. Zira gün boyu taşıyıcı hastalarla yüz yüzeler. Geçmiş yıllarda domuz gribi alarmında alınan tedbirlerden bir tanesi hastaneye başvuran grip vakalarını ayrı bir serviste müşahede altına almak olmuştu.

150 gün önce bakan koltuğuna oturan Dr. Ahmet Gülle, ülkemizin en iyi KBB (Kulak-Burun-Boğaz) uzmanlarından bir tanesi. Ancak Sayın bakan uzun süredir devlette değil özelde hizmet veriyordu.

Yani devlet işleyişi özeldeki gibi değil! Elbet Sayın Bakan’ın bilgi ve tecrübesi şuan çok yaygın olan bu hastalığın daha fazla yayılmaması için neler yapılması gerektiği konusunda bir fikre sahiptir. Ancak devlette işlerin ağır ve aksak işlemesi belli ki onunda elini kolunu bağlamış durumda.

Zira grip salgını her geçen gün biraz daha yayılıyor ve Acil servislerde yoğunluk her geçen saniye biraz daha artıyor. Çalışanlar ciddi bir risk altında.

Belki bakan Gülle şuan özel sektörde kalmış olsa maddi olarak şu birkaç haftada bir yıllık bakan maaşını çıkartmış olacaktı. Ancak yapılması gerek çok şeyler var ve biran önce de tedbirlerin alınması gerekiyor. Bakan Gülle’nin bu konuda biran önce gerekli tedbirleri alacağına inancımız tam. Zira grip virüsü hızla yayılıyor KKTC’de.

Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Dün Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile bir araya gelip bazı sıkıntıları yüz yüze görüşmüşsünüz. Bari ortak bir noktada buluşabildiniz mi?

Dr. Ahmet GÜLLE: Siz istediğiniz kadar salın yok deyin ama grip herkesi etkilemeye başladı. Bir süre sonra çalışanlarınız da hasta olursa vay halimize.

Dr. Hamit BAKIRCI: Kurak bir kış geçiyor, barajlar boş, su kullanımı konusunda vatandaşı uyarmayı düşünmüyor musunuz?

Ersin TATAR: Bütçe açığı beklenin çok üzerinde olacakmış. Rakamları tekrar kontrol etmekte fayda var.

Dr. Özdemir BEROVA: Dün gece kandil nedeni ile Camiye gidip dua etmişsiniz. Hükümetin ömrü içinde dua ettiniz mi?

Halil TALAYKURT: Bütün daire müdürleri RHA’larla gezerken siz bir yakın arkadaşınızın arabası ile törenlere katılmışsınız. Keşke tüm müdürler sizin gibi tasarruflu olsalar.

Serhat AKPINAR: Türkiye’nin çok önemli bir markasını çok yakında Kuzey Kıbrıs’a getirecekmişsiniz. Hatta bu marka için meclis civarında da bir mekan almışsınız. Dört gözle bekliyoruz yeni mekanı.

Abbas SINAY: Askerlik değişiklik yasası ile ilgili Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ile aranızda tartışma çıkmış. Askerliğin düşürülmesine karşı çıkan Başbakan, size yasa hakkında konuşma diye çıkışmış. Bakalım CTP olarak askerliği düşüreceğiz sözünü nasıl tutacaksınız?

Erhan BAŞAY: Bizim gazeteci Gökhan Altıner sizi bazı mekanlarda kötülüyormuş. Kendisini kibar bir şekilde uyarmışsınız, eğer devam ederse Alev Kayasında gece pikniğe götürme sözü vermişsiniz.

İsmet ESENYEL: Sonunda otel inşaatının sonuna gelmişsiniz ve dün otelde lokma döktürmüşsünüz. Bahara açılacak olan yeni otelimizi dört gözle merak ediyoruz.

Ziya EMİR: Bazı bakanlıklarda tuvaletler kilitliymiş. Bu konuda ne kadar ısrarcı olacaksınız bakalım göreceğiz.

Olgun ÜSTÜN: İsmet Hocanın döktüğü lokmalardan en çok siz yemişsiniz ve günün sonunda da şeker tavan yapmış. Aman hocam tedbirli gitmekte fayda var.

Orhan YILMAZ (Fıstık): Şimdilerde eski Türkçe sözlük bulup bugün konuştuğumuz kelimelerin aslında yıllar önce ne manaya geldiğini araştırıyormuşsunuz. Ne kadar ilginç şeyler var değil mi?

Aytekin AYAZ: Dün tavla da ki son kurbanım olarak sizi de defterime yazdım. 5-4 gibi çok dramatik bir sonuçla yenilmek gerçekten üzücü olsa gerek. Neyse sizi de yaz kursuna kaydettim.

Ali POLATKAN: Yaklaşan turizm sezonu öncesi döviz ve kur farkından kaynaklanan fiyatlar nedeni ile turizmde patlama yaşanacağı iddia ediliyor. Yılların turizmcisi olarak sin ne düşünüyorsunuz?

Erdem OSKAR: Dün göğüs ağrısı şikâyetiyle YDÜ Hastanesi’ne kaldırılmışsınız. Çok acil şifalar diliyoruz.

Aybars KARAATMACA: Las Vegas’taki teknoloji zirvesini ziyaret etmişsiniz. Bu arada şansınızı da deneyebildiniz mi oralara kadar gitmişken.

Cem DANA: Sizde de çok geçmiş olsun, dün rahatsızlanıp hastaneye kaldırılmışsınız. Vefalı dostlarınızda hastanede yanınızdan ayrılmamış.

Ahmet BENLİ: Yusuf Yönüler’in ismini tenis kortlarına verecek büyük bir iş yaptınız. Tebrik ediyoruz bu duyarlılığınızdan ötürü.

GÜNÜN SÖZÜ
“Aziz Lider, Kurucu Cumhurbaşkanım, Kişiliğiniz, bilgeliğiniz, deneyimiz, cesaretiniz ve yurtseverliğinizle; Mücahit Kıbrıs Türkünün bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinde milli bir kahraman ve devlet kurucusu olarak, hem şanlı Türk tarihinde hem de dünya tarihinde müstesna bir yere sahipsiniz. Kararlılığınız, azminiz ve sabrınızla verdiğiniz özgürlük mücadeleniz sonucunda Kıbrıs Türk halkı, gönderde, hak ve hürriyetlerini somutlaştırarak dünyaya haykıran bir bayrağa sahip olmuştur.”
KTBK Komutanı Korgeneral İsmail Serdar Savaş

BİZİM TEMEL
Hasan ve Temel gurbettedir. Hasan memleketi olan Trabzon'a gider. Temel'in babası ölmüştür. Bunu Temel'e alıştıra alıştıra söyleyecektir.
Hasan: Temel senin dayın var midur?
Temel: Vardur
-Amcan var midur?
-Vardur
-Anan var midur?
-Vardur.
-Peçi ya baban var midur?
-Vardur.
-Artık nah vardur.

GÜNÜN FOTOGRAFI
Sevim - Kadri FELLAHOĞLU
x8kNvk.jpg

 
Üst