Şanlı Malta Kuşatması

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Şanlı Malta Kuşatması
ve Sakız Adası'nın Fethi

OSMANLI_DENIZCILIK_292.jpg
Osmanlı Devleti'nin büyük zaferi ile sonuçlanan ve Türkler'in Batı Akdeniz'den çıkarılamayacağını bir kere daha ortaya koyan Cerbe Deniz Zaferi'nden sonra dikkatler bu kez Malta'ya çevrildi. Çünkü Mısır, Trablusgarp, Cezayir ve diğer bazı önemli yerlerin idare ve emniyeti Malta’nın Osmanlı idaresinde bulunmasını gerektiriyordu. Rodos Adası’nın Osmanlılar tarafından 1522'deki fethinden sonra buradan çıkarılan Saint Jean Şövalyeleri Şarlken tarafından Malta'ya yerleştirilmişti. Ada, kısa bir zaman içinde şövalyeler tarafından çok güçlü ve zararlı bir hale getirilmişti. Korsanlık faaliyetleriyle ticaret gemilerini vurmak suretiyle Osmanlı ticaretine zarar veriyor ve nihayet Osmanlılar'a karşı yapılan bütün savaşlara iştirak ediyorlardı. Ayrıca Hıristiyan korsan gemileri için de güvenli bir sığınak konumundaydılar. Bütün bu sebeplerden dolayı Osmanlı Devleti yönünü Malta'ya çevirdi. İspanyollar ise Malta’nın düşmesi durumunda bunun aleyhlerine çok kötü sonuçlar doğurabileceğini ve Osmanlı Donanması'nın Sicilya, Napoli ve çevresine kadar ulaşacağını bildiklerinden Malta’nın savunmasına büyük bir önem veriyorlardı.

Osmanlı yönetimi Malta Seferi konusunda acele etmemesine rağmen bir Türk gemisinin Zenta ve Kefalonya Adaları arasında 7 Malta korsan gemisi tarafından ele geçirilmesi üzerine "Ahali-i İslâm-i Nüsret encâma zarar ve haşaretten hâli olmayan" Malta'nın alınması için hazırlıklara başladı. Haliç, Gelibolu ve Sinop tersanelerinde yeni gemiler inşa ve mevcudular tamir edilip kalafatlanırken, bazı gönüllü reisler için Rodos'ta l8 oturaklı kaliteler yaptırılması yoluna da gidildi. Osmanlı Donanması, 29 Mart l565'te 300'e yakın irili ufaklı gemi ve 45.000 kişiden oluşan büyük bir ordu ile Malta'ya hareket ederek l9 Mayıs’ta adaya asker çıkardı. Ancak Turgut Reis, kuşatmanın birinci ayında Sant Elmo burçları önünde atılan bir top güllesinin çarptığı kayadan fırlayan bir taşın başına isabet etmesi sonucu şehit oldu.

Saint Helen Kalesi 17 günde (24 Haziran l565) fethedilmekle beraber asıl maksat olan Malta kuşatıldı. Son kale olan Malta bütün varlığıyla direnmekteydi. Çok şiddetle devam eden çarpışmalarda Osmanlı ordusu 20.000 şehit verdi. Kalenin hem sağlam bir mevkide bulunması hem de çok kuvvetli surlarla çevrili olmasının yanında adanın gereği gibi abluka altına alınamaması da dışardan sürekli takviye yardımların gelmesine sebep oluyordu. Kuşatmanın uzamasından dolayı donanmanın maruz kaldığı erzak ve malzeme sıkıntısı da adanın fethine imkan vermedi. Sicilya genel valisinin İspanya, Fransa ve Papalık desteğiyle 72 kadırga ve 10.000 askerle yardıma gelmesi ve deniz mevsiminin geçmekte olduğunun görülmesi üzerine kalenin alınamayacağı anlaşılarak kuşatmaya son verildi. Nihayet Serdar Mustafa Paşa 11 Eylül'de asker ve malzemeyi gemilere yükleterek dönmek üzere denize açıldı.

Sakız Adası'nın Fethi

Kanunî Sultan Süleyman ertesi yıl Malta'ya diyet olmak üzere Sakız Adası'nı Osmanlı hakimiyetine almak için Donanma'ya hareket emri verdi. Mart-Nisan 1566'da Kaptan-ı Derya Piyale Paşa 70 parça kadırga ile denize açılıp adanın karsısındaki Çeşme’ye geldi. donanmanın Çeşme’ye geldiğini gören Sakız yönetimi hediye ve vaadlerle Osmanlı'yı vazgeçirmeye çalıştılarsa da başaramadılar. Bunun üzerine 14 Nisan 1566'da Sakız’a çıkan Piyâle Paşa ve leventleri kan dökmeden adayı ele geçirip bütünüyle Osmanlı topraklarına kattılar. Adaya muhafızlar koyan Piyâle Paşa Sakız Adası'nın en büyük kilisesini de camiye çevirdi. Böylece Ceneviz, Ege'deki son kolonisini de kaybetmiş oldu. Türkler'in adayı ele geçirmesi, Katolik Cenevizliler'in baskılarından bıkan yerli Rumlar tarafından da sevinçle karşılandı. Böylece Sakız Adası da diğer komşu adalar gibi Osmanlı hakimiyetinin sağladığı müsamaha iklimine girmiş oldu. Sakız Adası’nın bütünüyle Osmanlı hakimiyetine girdiği haberini alan Kanuni "Eyi tedarik olunmuş" diyerek memnuniyetini belirtti. Piyâle Paşa’ya gönderilen hükümde ise, Sakız’ın bir sancak halinde Kaptan Paşa Eeyâleti'ne katılması uygun görülerek adanın gelirleri ile nüfus tespiti yapıldı ve Sakız’ın ileri gelenleri de İstanbul’a gönderildi.

OSMANLI_DENIZCILIK_171.jpg
 
Üst