Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
"Savaşçı Hristofyas!"
Perşembe gün öğleden sonra KKTC’de ve Istanbul’da basın çevrelerinde bir telâş yaşandı.Özellikle Istanbul’dan yayın yapan Televizyon kanalları haberi atlamak istemiyorlardı. Kıbrıs’ta çatışma mı olacaktı? Aldıkları haberlere göre bir Rum-Yunan Özel Harekât Gücü sınırlarımıza kaydırılmıştı. Olay gerçek mi ve de buna karşılık KKTC Güvenlik Kuvvertlerinin tavrı ne oldu?
Sadece bana en az üç Televizyon Haber Kanalında çalışan dostlar telefon ettiler.Yazılı medya olayın üzerine daha sür’atle atladı.Bizler her zamanki soğukkanlılığımızla olayı karşıladık. Eşeledik,Rum basınını bir kez daha inceledik.Kendi haber kaynaklarımıza danıştık.Sonuçta gerçeği bulduk.
Karşımıza “Savaş başlığını” giyerek Paskalya yumurtası tokuşturan ve yaklaşan seçimde oy avcılığı yapmaya kalkan bir “Savaşçı Hristofyas” çıktı…Sağ elinde de ucu yılan başlıklı baston vardı!...
Kıbrıs Rum tarafındaki askeri ve siyasi liderlikten gelen, Rum Milli Muhafız Ordusu’nun sınırlarda askeri yığınak ve savaş hazırlığı yaptığına dair açıklamalar ve Rum basınında bu konuda yayınlanan haberler KKTC’de hayret ve kaygıyla karşılandı. Niçin şimdi? Bunun arkasında ne vardı?
RMMO Komutanı Yunanlı Korgeneral Petros Çalikidis’in “Milli Muhafız Ordusu’nun gücünün sürekli arttırıldığı ve savaşa hazırlıklı olmak üzere yeterli hazırlığın yapılmakta olduğuna” ilişkin sözleri ile Rum Lider Hristofyas’ın “En çağdaş tankları aldıkları ve ihtiyaç olması hâlinde bunları Ankara’ya karşı kullanacakları” şeklindeki beyanları gerçekten seçim öncesi kabadayılığı idi.En azından ben bunu böyle değerlendirdim. Çünkü alınan tank ve diğer askeri silâhların, Türk Ordusu karşısında tutunma olasılığı 1974’dekinden de geridir. Makarios,el bombalarını takdis eder,askerler ile yumrta tokuşturur ve savaşta da yumurta tokuşturulacağını sanırdı. Bırakınz tankları Türk Jetlerini hesaba katmamıştı. Anımsıyorum, Yunan Cuntası intihar da olsa iki Yunan Jetini düşe kalka Kıbrıs’a göndermiş,onlar da Türk Jetleri tarafından “Enterne edilerek “ Anadoluya inmeye zorlanarak teslim alınmıştı.Bunların savaş sonrasında NATO çerçevesinde iade edildiğini biliyoruz…
Şimdi Komünist AKEL Başkanından Savaş Komutanı çıktı.Bir ara “Barış Komutanı “olarak Derinya’dan Mağusa’ya geçen Hristofyas, onun barışçılığına inananlarca omuzlarda taşınmıştı… Demek Hristofyas hep rol gereği davranmakta… Şimdi de sıra savaşçılıkta…
KKTC resmi makamlarınca yapılan açıklamada,” Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulmaya yönelik müzakerelerin devam ettiği ve kritik bir aşamaya ulaştığı bir dönemde “işgal” edebiyatı yapmak ve “caydırıcılık” kisvesi altında sıcak çatışma ihtimalini gündeme getirmenin hangi amaca hizmet ettiğini anlamakta gerçekten güçlük çekiyoruz”dendi ve şunlar eklendi: “Bu tür açıklamaların, Kıbrıs Rum halkını olası bir uzlaşıya hazırlamak şöyle dursun, bir savaş psikolojisine sokma ve görüşmelerin atmosferini bozmaktan başka bir işe yaramayacağı ortadadır. Sergilenen bu tavır, BM Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonuna ilişkin son raporunda, halklarına doğru ve yapıcı mesajlar vermeleri konusunda liderlere yaptığı çağrıya da ters düşmektedir”.
& & &
Bir Rum Yazar Druşodis, Rum tarafındaki savaş tamtamları içinde yine de ufukta çözüm için baskıdan ve tehditten söz etti. Druşodis, “BM Haziran ayında gerçekleşecek olan görüşmede görüntüyü netleştirme konusunda kararlıdır. Önümüzdeki üçlü görüşme, Ban Ki-Moon’un şahsen Kıbrıs sorununa müdahale etmeye başladığı andan itibaren daha önemli olarak görülmektedir. Genel Sekreter’in öncelikli amacı, seçimlerden önce durumu netleştirmektir.
Bu arada, ilerleme olsun ya da olmasın yaklaşık iki ay içinde (20 Haziran civarında) yeni bir üçlü görüşme hazırlığında bulunulacak. BM bu görüşmeyi sürecin devamlılığı konusunda daha önemli görmektedir. Kıbrıs Türk tarafı yine görüşmelerin tamamlanması konusunda katalizör bir takvim belirlenmesini isteyecek. Kıbrıs Rum tarafı ise bir sonraki üçlü görüşmeyi, tıpkı daha önceki iki üçlü görüşmede olduğu gibi, görüşmelerin gözden geçirilmesi konusunda bir fırsat olarak görüyor.
BM Genel Sekreterliği UNFICYP’in görev süresinin yenilenmesi ile ilgili raporu hali hazırda yazmaya başladı. Yaklaşık bir ay içinde Güvenlik Konseyi’ne sunulması beklenen söz konusu bu raporda, BM’nin Haziran ayındaki görüşme ile ilgili beklentileri yer alacak ve ilerleme eksikliğinden doğacak tehlikeler konusunda iki tarafı ikaz edecek."
& & &
Tablo bu: Bir tarafta savaş çığırtkanlığı,öte tarafta barış için kesilen ahkâm.Kıbrıs böyle bir yer…Ne var ki RMMO 1974’ün yıkımını unutmuşa benziyor.Bir savaşın burada kalmayacağı ve Türkiye’nin nerede ise Yunan nufusu kadar askeri güç çıkaracağının farkına varılmak istenmiyor.Hele bu kez ekonomisi yıkılan bir Yunanistan var ortada. Yine hesap hatası...