Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
SAYIN ALBAYRAK ÖNCE BİR AYNAYA BAKSA !
Evet, Sayın Albayrak önce bir aynaya baksa orada, kendi aksini gördüğü gibi, UBP’ye attığı çamurun da hala kendi yüzlerinde olduğunu da görecektir.
UBP militanlarına gereksiz istihdamlar yapılıyor diyor da kendilerinin yaptıkları istihdamları niye söylemiyor. Öyle ki BRT’de yapılan istihdamlarda elemanlar çay ocağında oturuyordu. Oturacak sandalyelerini de evden getiriyordu. Tüm devlet dairelerinde durum böyleydi. Resmi Dairelerde masalardan yürümeye yer kalmamıştı. Öyleyken bu gün git yarın gel yöntemi de bitmemişti. Bakan çocukları bakanlıkların açtığı sınavlarda birinci sırayı alıyorlardı. İşten çıkarmalara gelince en alasını kendileri yapmıştı. Bir çırpıda 1500 kişiyi kapı önüne koymuşlardı. KTHY’nı batıranda kendileri değil miydi? Fazla istihdam ve yüksek maaşla bu sektörü iflas ettirdiklerini unutup, şimdi bu suçu da UBP’ye yüklemektedir. Bu gibi konularla ilgili çok güzel bir atasözümüz vardır. “kendi gözündeki merteği görmez, başkasının gözünde ki saman çöpünü görür” derler Albayrak gibilere öz Türkçemizde.
Bu gün UBP’yi neyle suçluyorlarsa, dün kendileri o suçları misliyle yapmışlardı. Hızını alamayan Albayrak, meclisin yasal olmadığını da söyleyip, artık bu ülkede kan akıtılmalı diyerek Afrika’nın kuzeyinde ve Arabistan Yarımadasında yaşanan kanlı olayları işaret etmiştir.
Pes doğrusu. İhanetin, saçmalığın ve kendini bilmezliğin bu kadarına da pes doğrusu! Yani 36 yıldır bu topraklarda Rum’un yapamadığını kardeş kardeşe yaptırmak istiyor bu kendine milletin vekili unvanını yakıştıran zat.
Hadi halk ayaklandı, STK’lar kışkırttı halkı galeyana getirdi ve çatışma başladı. Bu durum kimin işine yarayacak? Bunu hiç düşünüyor musunuz Sayın Albayrak. Burada kan dökülmesi demek, burada hükümetin iktidarsızlaşması demek kimin işine yarayacak? Tabii ki Rum ve ABD, AB üçlüsünün!
Gerçi bunu mecazi anlamda söylediğinizi de belirtiyorsunuz fakat hani bir ata sözümüz daha vardır. “Çamur at yapışmasa da izi kalır” ya da teşbihte hata olmaz “Eşşeğin aklına karpuz kabuğu düşürme” deriz. İşte siz bunu yapıyorsunuz Sayın Albayrak. Ortaya böyle bir fikir atıyorsunuz sonra da ben bunu mecazi anlamda söyledim diyorsunuz.
İyide şöyle bir etrafıma bakıyorum. O kastettiğiniz ülkelerle en ufak bir benzerliğimiz yok kan dökülecek kadar şiddetli halk hareketleri başlatacak. Başımızda diktatör yok. Ne dini yönden, ne de demokrasi adına baskı görmüyoruz. Fakirimiz desek yok denecek kadar az. Bunu anlamak için etrafımızda yapılan inşaatlara ve oto galerilerine bakınca anlarsınız. Dünyanın en çok kamu görevlisi çalıştıran ülkesiyiz. En çok cep telefonu kullanan da biziz. Çağdaşlaşmanın getirdiği tüm nimetlerden anında haberimiz oluyor ve bunu kullanıyoruz. Yolarımız deseniz Rum’un bile hayal edemeyeceği şekilde modern ve kapsamlı bir halde tüm Kuzeyi sarmalamaktadır. Çocuklarımız en iyi şartlarda eğitimlerini yapabildikleri okullara ve kadrolara sahipler. Ve tüm bunları da dün kendi iktidarınız döneminde şükranla andığınız ve sıkı bir işbirliği içinde olduğunuz, şimdiyse, içişlerinize karışmakla suçladığınız, işgalci diye adadan atmaya çalıştığınız Türkiye’nin destekleriyle olduğunu unutmayın.
Peki, dört dörtlük olmasa da kendi yağıyla kavrulmaya çalışan, her bakımdan rahat ve huzurlu bu halkı nasıl kan dökmeye teşvik edeceksiniz Sayın Albayarak ve diğer yandaşlar. Yetmedi mi bu topraklarda dökülen kan. Yetmedi mi anaların babaların eşlerin çektikleri acılar. Siz nasıl bir kalbe sahipsiniz ki ateş olmayan yerden duman çıkartmaya çalışıyorsunuz. Hiç mi vicdanınız sızlamıyor, bu sözleri söylerken. Hiç mi geriye bakıp ta, bizde aynı yollardan geçtik iktidarımız döneminde demiyorsunuz.
Güzel bir söz de söylemişsiniz “biz seçimle gittik” diye evet bırakın bu iktidar da seçimle gitsin. Eğer halk memnun değilse seçimle göndermesini bilir. Siz sabredin, bu vatana, bu millete hayırlı olmak istiyorsanız yıkıcı değil yapıcı muhalefet yapmaya başlayın. O Rum sevdasını da kalplerinizden söküp atın. Belki zor olacaktır bu kadar büyük aşkla bağlı olduğunuz bir sevdadan vazgeçmek ama mademki bu vatanı da seviyorsunuz, pek sanmıyorum ama neyse, uğurunda kan dökecek kadar değer veriyorsunuz diyeceğim ama onda da şüpheliyim, vatan değil de o koltuklar mıydı yoksa o çok sevdikleriniz. Hangisi olursa olsun. Onu elde etmek istiyorsanız yapıcı muhalefet yapmaya başlayın. Vatandaş ta alternatif olarak sizi görsün. Böyle devam ederseniz vatandaşın gözünde arabozucu, hainler olacaksınız ona göre.
Bu ülkeye uygun olan gömlek hangisiymiş acaba bunu da açıklasaydı keşke Sayın Albayrak. Bu ülkeye uygun olmayan gömlek zaten 20 Temmuz 1974’de çıkartılıp atıldı. Şimdi tüm ölçüleriyle uygun ve yakışan bir gömlek giymektedir ülkemiz siz müsterih olun. Bu gömleğin dar geldikleriyse zaten kendilerini belli ediyorlar tıpkı Sayın Albayrak gibi. Siz de çıkarın gidin kendinize uyan gömleği giyin. KKTC’yi de rahat bırakın.
Ayla Berkin
14.09.2011