Sayın Devlet Büyükleri

Hala bu memlekette vatan hainliğine soyunanlar için “Kanun yok” demeye devam edecek misiniz? İsteyenin istediği gibi at koşturtmasına daha nekadar seyirci kalacak, daha nekadar üç tane çarpık insanın Kıbrıs Türk Halkını temsil etmesine göz yumacaksınız? Devlet nerde hükümet nerde? Yargı nerde? Kim bu memleketin sahipleri, kim bu devletin yöneticileri? Kim, kim, kim?

O zaman karşı tarafla sürdürdüğünüz görüşmelerin, varacağınız mutabakatların ne anlamı kalır ki? Sizi kim dinler, sizin ortaya koyacağınız çözüm formüllerine kim önem verir? Siz zaten anlaşmadan yana olmayan ve görüşmeleri yokuşa süren taraf olarak Avrupa’nın gözünde uzlaşmaz kabul ediliyorsunuz. Hain ittifak, Sendika ağalarının çözüm çabası dururken ve hazır Brüksel’de Türkiye aleyhine propağanda yaparken sizi dinlemenin ve sizinle görüşmeleri sürdürmenin bir anlamı kalır mı? Kıbrıs Türk halkını sizden önce Sendika ağaları temsil etmiyor mu zaten? Gerçek görüşmeciler onlar, çözüm yanlısı onlar, Avrupa ve ABD’nin isteklerine uygun çözüm isteyen onlar, Rum’la kardeşliklerini ilan edip birlikte yaşamak isteyen onlar. O zaman size ne gerek var? Ne diye Emperyaller sizinle uğraşsın? Bu memleketin yetiştirdiği Hristofyas’ın havarileri Şener ELCİl , Mehmet Seyis, İzzet İZCAN, Ahmet KAPTAN, Arseven SERMET gibiler dururken size kim bakar, sizi kim ciddiye alır? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği sendika ağaları (ki bu vatan onların) var iken ve KKTC nin yasaları vatan hainliği dahil her türlü ihanete taviz verirken ve üstelik hiçbir tedbir almamak için direnirken, Avrupa sizinle ne diye zaman kaybetsin? Çok yakında Avrupa Parlamentosu Brüksel havarileri ile bir anlaşma yapar ve uygulansın diye Türkiye Hükümeti kanalıyla alt kurumu KKTC görüşmecisine ve hükümetine empoze ederse sakın ola ki şaşmayasınız? Hatta varılacak mutabakat Türkiye’nin ilerleme raporu için şart koşulursa da yırtınmayın..

Şimdi sormak gerekmez mi Sn. Serdar Denktaş’tan, Sn. Mustafa Tolga’dan ve diğer mitingleri destekleyenlerden, Öğretmenler Sendikası başkanı Sn. Şener Elcil amaçlarının “İnönü Meydanı’nda ortaya konan iradeyi Brüksel’e taşımak” mış diye beyanat veriyor. Halbuki Brüksel’de yaptıkları eylemler söylenenlerden çok farklı. Sizin adınıza, platforum adına bu eylemleri yaptığını söylüyor. Siz de Sendikal Platform’ un destekleyicisi olarak 28 Ocak ve 2 Mart mitinglerine katıldığınıza göre Hristifyas havarilerinin yaptıklarını onaylıyor musunuz? Elcil’in iddilarına katılıyor musunuz? Yani siz de AKEL ittifakı içerisinde yer alıyor musunuz? Brüksel’de düzenlenecek etkinliğe Kiprianu yanında katılacak olan Lothar Bisky, Pambis Kiritsis, İzzet İzcan, Şener Elcil, Arseven Sermet ile ayni fikirleri paylaşıyor musunuz? Onlara destek veriyor musunuz? Türk-Sen Genel Başkanı Sn. Bıçaklı Brüksel’de yapılacak eylem ve etkinliklerin Sendikal Platform’un ortak etkinliği olmadığını açıklıyor ve kendilerini bağlamayacağını iddia ediyor. Ya siz?

İşte böyle hesapsız, kitapsız yürünürse ve de intikam alınacak diye iyi düşünmeden karar verilirse adam kafasını taşlara vurur da nerden geldiğini anlayamaz. Bu herkese bir ders olsun da bundan sonra kılı kırk yarıp karar verilsin. Ne idiğü belirsiz insanlarla değil işbirliği yapmak, altın paylaşmaya bile gitmek için önceden çok iyi düşünmenin şart olduğunu bilmek gerekir. Hükümet de yasama yetkisini doğru dürüst kullanıp süratle yasalarını yeniden gözden geçirerek nelerin siyasi suç olduğunu belirlemesi zamanının çoktan gelip geçtiğini artık anlaması yitirdiği saygınlığını kazanması bakımından önemlidir.. Kanunlardaki eksikliklerin süratle gözden geçirilmesi yeniden düzenlenmesi artık bir zarurettir.. Kimse milliyetçi halkımın hakkını, mücahidin hakkını, kendi adına kullanamaz, kullandırılmamalıdır. Aksi halde kimin eli kimin cebinde anlaşılmadan tepe taklak gideriz de bir daha belimizi düzeltme fırsatı bulamayız. Hem de Türk Halkı’nın yüzde birini bile temsil etmeyen AKEL işbirlikçileri, hain çeteler eliyle...


Esen kalınız
Ahmet Gülay

Cevap: Sayın Devlet Büyükleri

Ahmet beyin yazdiklarinia tumuyle katilirim ve bende ayni soulari soruyorum: "Hala bu memlekette vatan hainliğine soyunanlar için "Kanun yok" demeye devam edecek misiniz? İsteyenin istediği gibi at koşturtmasına daha nekadar seyirci kalacak, daha nekadar üç tane çarpık insanın Kıbrıs Türk Halkını temsil etmesine göz yumacaksınız? Devlet nerde hükümet nerde? Yargı nerde? Kim bu memleketin sahipleri, kim bu devletin yöneticileri? Kim, kim, kim"?